ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ-TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ
Anasayfa | Makale Bilgi Sistemi | Konu Dizini  Yazarlar Dizini Kaynaklar Dizini | Makale-Yazar Listesi | Makale Sayısı-Tarih Listesi | Güncel Türkoloji Kaynakçası

Atatürk Araştırmaları || Çukurova Araştırmaları || Halkbilim || Dilbilim || Halk Edebiyatı || Yeni Türk Dili || Eski Türk Dili
Yeni Türk Edebiyatı || Eski Türk Edebiyatı || Dil Sorunları || Genel || Tiyatro || Çağdaş Türk Lehçeleri

 

Cevâbî'nin Mu'cize-nâmesi

MÜJGÂN ÇAKIR*

 

Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 7, İstanbul 2011, 23-44.


Cevâbî’s Mu ‘cize-nâme

ÖZET

Klasik Türk Edebiyatı şekil ve muhteva açısından farklılık arz eden zengin bir metin hazinesine sahiptir. 17. yüzyılda yaşadığı varsayılan Cevâbî isimli şairin yazdığı kaside şeklindeki manzume de bu metinlerden yalnızca biridir. Şiir içinde Hz. Muhammed'in azalarında bulunan mucizeleri anlatması itibariyle dikkat çekmektedir. Bu makalede bahsi geçen manzumenin metni tesis edilecek ve metin incelenecektir.

ANAHTAR KELİMELER

Cevâbî, mucize, muUcizât.

ABSTRACT

Classical Turkish Literature has a treasure of texts which differ according to form and content. The "manzume" in "kaside" form composed by the poet Cevâbî, who is thought to have lived in the 17th century, is only one of these texts. The poem attracts attention due to its narration of the miracles found in different parts of Prophet Muhammed's body. In this article, I will frame the text of this manzume, analyze it.

K E Y W O RD S

Cevâbî, miracle, mu'cizât.

Hz. Muhammed'in hayatı, savaşları, görüntüsü ve mucizeleri gibi hususiyetleri anlatan bir çok eserin mevcut olduğu malumdur. Kıssa-i nebîler, siyerler, hilyeler, mu'cize-nâmeler bu konuların anlatıldığı türler arasında sıralanabilirler. Özellikle peygamberin mucizelerinin anlatıldığı manzum, mensur, manzum-mensur karışık yazılan metinlerde onun çeşitli zamanlarda müşrikleri dine davet ve peygamberliğini ispat maksadıyla gösterdiği olağanüstü hallerden bahsedilir. Bu metinlerin bazılarında sadece peygamberin bir mucizesi anlatılırken1 bazılarında birçoğuna yer verilir2, kimilerindeyse başka bir peygamberin mucizesi aktarılıp Hz. Muhammed'in bu peygamberin mucizesine benzer fakat daha 1 2 3

üstün olan bir mucizesi hikâye edilir.4 Bu tarz metinlerde amaç daha çok peygamberin diğer peygamberlere üstünlüğünü ortaya koymaktır. Zengin bir metinler hazinesine sahip olan Klasik Türk Edebiyatı'nda yukarıda bahsedilen tipte eserlerin yanında kalıpların dışında yazılmış metinlere de tesadüf edilmektedir. Bu metinlerden Cevâbî adlı bir şairin Hz. Muhammed'i konu edinen manzumesi, sadece peygamberin azala-rında bulunan mucizeleri ele alması itibariyle dikkat çekicidir.

Cevâbî'nin kimliği konusunda kaynaklarda aydınlatıcı bilgilere ne yazık ki rastlanamamaktadır. Bazı şiir mecmualarında özellikle cönklerde bulunan aynı mahlaslı şiirler5 de bize bu konuda yardımcı olamamaktadır. Abdülbaki Gölpınarlı manzumenin Konya Mevlana Mü-zesi'nde bulunan nüshasını tanıtırken Cevâbî için, "Mecmû'adaki kitaplara ve mecmû'anın istinsah tarihine nazaran hicri XI. yüzyılda, XVII; yaşadığı anlaşılan bu şâir hakkında bir bilgi elde edemedik"6 demektedir. Tespit edebildiğimiz on bir nüshasından anlaşıldığı kadarıyla, kaynaklar kendisi hakkında bilgi vermese de Cevâbî'nin şiirinin bilindiği ve okunduğu aşikardır. Kaside nazım şekliyle yazılan ve 106 beyit ihtiva eden, aruzun remel bahrinin Fe'ilâtün/fe'ilâtün/fe'ilâtün/fe'ilün kalıbıyla tertip edilmiş olan manzumede 1 beyit ve 1 mısra Arapça, 5 beyit Farsça'dır. Eserin kalan beyitleri Türkçe olarak yazılmıştır.

Cevâbî'nin şiirinde peygamberin baş, göz, burun, dudaklar, diş, lisan, kulak, cilt, el, parmak, tırnak, göğüs, karın, sırt ve ayak gibi azala-rına mahsus olan mucizeleri anlatılmıştır. Şair eserinde tür ismi belirtmese de Hz. Muhammed'in azalarının mucizelerini anlatacağı bir mu'cize-nâme yazdığını aşağıdaki beyitlerde ifade etmiştir:

Cümle a'zası o sultan-ı 'azimü'ş-şanun Mu'cizat ile müretteb durur ez-ser-ta-pa

Kadr ile mertebe-i mu'cize-i 'aliyesin Fehm ü tavsif ide mahlûk kemahi haşa

Ma'zeret-h ah olup amma ki be-kadrül-imkan Her bir a'zasına mahsûs olan i'cazı şeha

Kalem-i nazm ile inşa idelüm inşa'llah Dinle can ile ki canunda mahabbet ide ca

Böyle ma'lûm ola kim 'uzv-ı nebiye mahsûs Ey niçe mu'cize halk itmiş o Hallak-ı vera (b. 6-10)

Abdülbâki Gölpınarlı da eseri Mevlana Müzesi Yazmalar Kata-loğu 'nda mu'cize-nâme olarak adlandırmaktadır.7 Cevâbî'nin şiirinin farklı kütüphanelerde nüshalarına tesadüf edilmektedir. Bu şiirin tespit edilebilen nüshaları ve katalog bilgileri aşağıdaki gibidir:

1.    İstanbul Millet Kütüphanesi, Ali Emiri Bölümü, Manzum 773/16 numaralı nüsha. (A1)

127b-134b yk, çift sütunlu, 199x127-137x71 mm.

2.    İstanbul Millet Kütüphanesi, Ali Emiri Bölümü, Manzum 771/2 numaralı nüsha. (A2)

21a-24a yk, 12 satır, Arap-Talik.

3. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Osman Ergin

Yazmaları, 705/2 numaralı nüsha. (OE)

23b-25a yk, 21 satır, 220x130-140x70 mm, Nesih.

4.    Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi Bölümü, 3585/4 numa

ralı nüsha. (S1)

52b-56a yk, 17 st, 208x143-149x78 mm, Nesih.

5.    Süleymaniye Kütüphanesi, Aşir Efendi Bölümü, 438/7 numaralı nüsha. (S2)

48b-51b yk, 16 st, 204x143-155x71 mm, Nesih.

6.    Milli Kütüphane Yz A 9237/4 numaralı nüsha. (M)

34b-38b yk, 17 satır (çift sütun), 237x157-165x80 mm, Nesih, harf marka fligranlı, çeharkuşe ve sırtı bordo meşin, kapakları ebru kağıt kaplı mukavva cilt, bölüm başları kırmızı, müstensihi: Ahmed Said b. Feyzullah b. Mustafa b. Abdullah, istinsah tarihi: H. 1245/M. 1829.

7.    Kayseri Raşit Efendi Eski Eserler Kütüphanesi, Raşit Efendi Eki

196/2 numaralı nüsha. (R)

30b-34a yk, 17 satır, 210x136-145x68 mm.

8.    Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi, Konya İl Halk

Kütüphanesi Koleksiyonu, 3491/5 numaralı nüsha. (Kı)

123b-126b yk,19 satır, 210x110-150x65 mm, Talik, serlevha tezhibli, cetveller yaldızlı, söz başları kırmızı, ciltli.

9.    Konya Mevlana Müzesi Türkçe Yazmaları, 2303/3 numaralı nüsha. (K2)

46b-52a yk, 11 satır, 190x115-135x75 mm, Nesih, şemseli, cetvelli, tamir görmüş, koyu kırmızı ciltli.

10.    Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Mecami Talat 39

numaralı nüsha. (MT)

1-5 yk, satır sayısı muhtelif, 160x220 mm, Talik.

11. Mısır Hidiv Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, 9125/2 numaralı nüsha. (MH)8

Metnin altı nüshasında eser çeşitli bölümlere ayrılmıştır.9 Bu bölüm başlıkları ve oluştukları beyit sayıları aşağıdaki şemada belirtilmiştir:

Başlık

Beyit Sayısı

Mu'cizât-ı re's-i şerife

2

Mu'cize-i ‘ayn-ı latif

3

Mu'cizât-ı enf-i münîf

3

Mu‘cizât-ı şefeteyn

3

Mu'cizât-ı esnân-ı şerif

3

Mu'cizât-ı lisân-ı şerif

5

Mu'cizât-ı sem‘-i münîf

3

Mu'cizât-ı cild-i latif

3

Mu'cizât-ı yed-i şerif

3

Mu'cizât-ı engüşt-i latif

9

Mu'cizât-ı azfâr-ı münîf

9

Mu'cizât-ı sadr-ı şerîf

7

Mu'cizât-ı batn-ı nazîf

3

Mu'cizât-ı zahr-ı latif

3

Mu'cizât-ı ricleyn-i şerîfeyn

5

İtmâm-ı suhan be-'arz-ı hâcât10

32

Şemada da görüldüğü gibi metinde Hz. Muhammed'in on beş azasından ortaya çıkan mucizeler anlatılmaktadır. Bu azalar sırasıyla baş, göz, burun, dudaklar, dişler, lisan, kulak, cilt, el, parmak, tırnaklar, göğüs, karın, sırt ve ayaklardır. Peygamberin azalarına dair anlatılan mucizeler ise şöyle sıralanabilir: Hz. Muhammed her nereye giderse başının üzerinde bir bulut ona gölge teşkil ediyor; arkasında olanı önündeymiş gibi görüyor; Cebrail'in kokusunu alıyor, o ne zaman gökyüzünden ayrılsa hissediyor; dua etmek için dudaklarını kıpırdattığında gökyüzünde güneş de hareket ediyor; dişlerinin parlaklığıyla gece kaybolan iğne bulunabiliyor; bir kertenkeleye "ben kimim" dediğinde hayvan onun peygamberliğini tasdik ediyor; uykudayken uyanıkmış gibi yakındakini ve uzaktakini işitiyor, Allah Cebrail'e ne emrederse duyuyor; teri gül gibi kokuyor; eline aldığı bir avuç toprakla kafirleri alt edip onları kör ediyor; parmağıyla ayı ikiye ayırıyor; kestiği tırnaklarının her biri bir inci tanesi oluyor; ay göğsüne inip etrafı aydınlatıyor; bevlini yeryüzü hemen yutup ortadan kaldırıyor; peygamberlik mührü sırtında bulunuyor; Hira Dağı'na ayak basınca dağ şevkinden hareket ediyor ve peygamberin sözüyle yeniden sakinleşip hareketsiz hâle geliyor.

Manzumesinde Hz. Muhammed'de bulunan mucizeleri anlatırken onu "Şeh-i mâ-evhâ, melik-i ev-ednâ, şâhed-i leyl-i İsrâ, gonçe-i hoş-lehce-i gülzâr-ı visâl, nebiyy-i Bathâ, fahr-ı cihân, Hallâk-ı cihânun resûli, habîb-i kerem, mahbûb-ı Hudâ, gül-i gülzâr-ı safâ, nebiyyü's-seyf, sâhib-i bedrü'l-kübrâ, şâh-ı vâlâ, meh-i çâr-deh-i sümme denâ, mihr-i sipihr-i kerem ü cûd u atâ, enbiyâ serveri, şâh-ı rüsül, mahbûb-ı hudâvend-i cihân, pâdişeh, iki âlem güneşi, server-i hayl-i rüsül, hatm-ı rüsül, dest-gîr, hatâ-pûş, kerem kânı, atâhâ-bahş, vefâ ma'deni, kân-ı atâ, sultân, kân-ı sehâ, lutf ıssı, sehâ kânı, âlemin rahmeti, şeh-i ıklîm-i bekâ, rüsülün efdali, mahlûkun eşrefi, cümlenin evveli, şeh-i mülk-i dü-serâ, enbiyâ hâtemi, Hallâk-ı cihân mahbûbı, feryâd-res-i haste-dilân, ümmetinin gam-hârı, şefi'-i günehân, dâd-ger, fahr-ı kirâm, râh-nümâ, tabîb-i günehân, habîb-i medenî, mahbûb-ı Hudâ, fahr-ı dü-serâ..." gibi bir çok ad ve sıfatla anan Cevâbî'ye göre anlattığı mucizelerin en üstünü Hz. Muhammed'in parmağıyla ayı ikiye yarma yani "şakk-ı kamer" hadisesidir. Şair, 44. beyitte,

Bâreka'llâh ki bu mu'cizesi a'zamdur

Enbiyânun dükeli mu'cizesinden hakka

şeklindeki ifadelerinde de bu görüşünü belirtmektedir.

Metinde Hz. Muhammed'in mucizeleri anlatılırken genellikle bunların ravileri belirtilmemiş, "Mu'cizât-ı esnân-ı şerif" başlıklı kısımda,

Ravi-i mu'cize-i lulu-i dendan-ı nebi Rişte-i nazma güherler dizüp oldı gUyâ (b. 22)

şeklindeki beyitte Cevâbî konuyu bir raviden aktardığını söylemekle iktifa etmiştir. Fakat "Mu'cize-i sadr-ı şerif" başlığı altındaki kısımda,

İki 'âlem güneşi hazret-i peygambere ben Bir şeb-i tirede hem-râh iken dinle aha

şeklinde başlayan beyitlerde (b. 59-63) ravi İbn Mesûd olarak belirtilmiş ve olay İbn Mesûd'un ağzından anlatılmıştır.

Cevâbî anlatımını kuvvetlendirmek ve ilgi çekici hâle getirmek için kimi zaman iktibaslara da yer vermiştir. Bunlardan genellikle Necm sûresinden yapılanları dikkati çekmektedir. Özellikle bu sûrenin 9. ve 10. ayetlerinden yapılan iktibasların "Mu'cizat-ı enf-i münif" başlığı altındaki

Gökden ayrılduğı dem rayiha-i tayyibesin Şemm iderdi anı bini-i şeh-i    jl ü

Da'ima rayiha-i Hakk'ı iderdi işmam O şerif enf-i münif-i melik-i <^jdjl

şeklindeki 17. ve 18. beyitlerde, Hz. Muhammed'in Cebrail'in kokusunu aldığının anlatıldığı bölümde yer alması, bu iktibasların dolaylı olarak Cebrail'le alâkalı olmasından kaynaklanmaktadır. Şair, İbrahim ve Âl-i İmrân sûrelerinden de iktibaslarda bulunmuştur.

Muhteva itibarıyla orijinal olan Cevâbî'nin manzumesinin benzerleri var mıdır? Kütüphanelerdeki çalışmalarımız sırasında bu tarz bazı metinlere rastladık. Mesela Tokat İl Halk Kütüphanesi 60 Hk 380/4 numarada 211a-211b yaprakları arasında 29 beyitlik aruzun remel bahrinin Fâ'ilâtün/fâ'ilâtün/fâ'ilün kalıbıyla yazılmış bir mesnevi bulunmaktadır. Peygamberin gövde, baş, ense, burun, dudak, diş, kulak, kalp, sırt, parmak, saç, tırnak, ayak, karın gibi azalarındaki mucizelerin anlatıldığı bu metin aşağıdaki gibidir: 211a

Beyan-ı Mu'cizât-ı A'zâ-yı Resülu'llâh 'Aleyhi'ş-şalât ve's-selam Bismi'llahi'r-rahmani 'r-rahim

Dinle ey mü'min diyem bir hoş makal Ola zahir sana çok dürlü kemal

Ol habibu'llah Muhammed Mustafa Ol şefi'ü'l-müznibin kan-ı vefa

Mu'cizatın eydeyüm bir bir sana Can kulağın tutar isen sen bana


Her 'uzvınun mu'cizatın bilesin76 Sevgüsin canunda pinhan kılasın


76 Mısra vezin bakımından problemlidir.


Evvela ol[dur] mübarek gövdesi Düşmez idi yire anun gölgesi

Zira ol başdan ayağa nür idi İçi taşı nür ile pür-nür idi

Başı üzre bir bulut turur idi Gölge idüp üstine yürür idi

Niçe görürse öninden her yiri Görür idi enseden ey din eri

Vahy ile gökden inince Cebre'il Kokusın alurdı anun eyle bil

Tutağı[n] depretse idi zikr ile Deprenürdi güneşün kursı bile

Ol mübarek dişleri olsa 'ayan Gün ziyası gibi balkırdı heman

Taş ağaç virdi selam andan yana

77


İşidürdi ol mübarek kulakı Yakını dahı be-ğayet ırağı

Uyur iken işidürdi her sözi Aydan arı idi anun gül yüzi

Zira kalbi uyumazdı ey ahı Uyumak bozmazdı abdestin dahı

Var idi mühr-i nübüvvet bil 'ayan Ol mübarek arkasında bi-güman

Şol gügercin beyzesi gibi heman Var idi zahrında anun bi-güman


Bir ğazada bir avuç toprağ ile Şaçdı küffara ki anlar tağıla

Münhezim olup tağıldılar kamu Şındılar anlar 'umümen ey 'amü

Çün işaret itdi aya nagehan İki pare oldı ay pes ol zaman

Şular akdı barmağından bi-güman Has u 'ama bu haber oldı 'ayan

Ger mübarek saçı tağılsa heman Misk [ü] 'anber kokar idi ol mekân

Hem terinden gül kokardı her zaman Raviler pes böyle ideler beyan

İncü olurdı mübarek tırnağı

Yüzim üstine basaydı ayağı 211b

Ol sa'adetle yüridi bir tağa Yüridi tağ ayağına ey ağa

Tağa "üskün" didi ol demde heman Sakin oldı tağ heman dem ol zaman

Karnı içinden haka ni yir heman Gizler idi olmaz idi hiç 'ayan

Mu'cizatı şayi' oldı bi-'aded

Yok durur asla [kim] ana hasr u had

Ya İlahi Bü 'Ali'yi kılma yad Ol habibünden senün yevmü't-tenad


77 İkinci mısra metinde yazılmamıştır.

Cevâbî'nin manzum olarak anlattığı Hz. Muhammed'in azalarında bulunan mucizelerin mensur olarak ifade edildiği metinler de karşımıza çıkabilir. Nitekim şairin metninin Ali Emiri Manzum 773 numaradaki nüshasının hemen akabinde yer alan mensur parça bu özellikleri taşı-maktadır.11 Hz. Muhammed'de bulunan hâtem-i nübüvvetle alâkalı bilgilerin sıralandığı bir metinden12 sonra "Beyân-ı mu‘cizât-ı a‘zâ-yı tâhire-i hazret-i risâlet-penâh şalla'llâhu ‘aleyhi vesellem ve âlihi veşahbihi"13 başlığı konulmuş, peygamberin gîsû, rûy, ayn, gûş, dest, zahr, dehân, esnân ve zebân gibi azalarıyla ilgili olağanüstülüklerden bahsedilmiştir. Mesela Hz. Muhammed'in "gisü-yı mübarek müşk-büylarınun mu‘cizât-ı bâhiresi" konusunda şunlar anlatılmaktadır: "Ri-vâyet-i Hâlid bin el-Velld üzere radiya'llâhu Te‘âlâ ‘anh müşârünileyhün bir takyesi var idi her gâh muharebede ol takyeyi giyer idi ol gün ki leşker-i Şâm ile muhârebe itdi ol takyeyi bulamayıcak ziyâde mahzün olup ba‘de't-teftış bulıcak fevka'l-hadd münbasit oldı sebebinden su'âl itdiler ol takyede müy-ı dil-cüy-ı fahr-ı cihân nihân idi ol zamân re's-i şeriflerin tahllk buyurdılar ve mübârek şaçların aşhâba tevzi‘ buyurdılar. Nâşiye-i şeriflerinden bir kaç târ-ı misk-bâr dahı bana i‘tâ buyurmalarıyla ben dahı anı takyede mahzün idüp tâc-ı sa‘âdet idinmişdüm her ma‘rekede ki ol külâh başumda idi zafer mukarrer idi buyurdılar."14 Kütüphanelerde bulunan metinler gün yüzüne çıktıkça bu tarz eserlerin sayısında artış olacağı muhakkaktır.

Aşağıda Cevâbî'nin bahsi geçen manzumesinin çevriyazısına yer verilmiştir. Metin tesis edilirken ulaşılabilen dokuz nüshası üzerinden edis-yonkritik yapılmış, vezne ve anlama uyan farklılıklar dipnotlarla gösterilmiştir. Manzume Eski Anadolu Türkçesi özellikleri gözetilerek oluşturulmuştur.

Aı127b, A221a, M33b, OE23b, R30b, Kı123b, Sı51b, S248b, K246b

Der-Beyan-ı Mu'cize-i Mahşuşa-i A'za-yı Nebi Şalla'llahu 'Aleyhi ve Sellem15

Bismi'llahi'r-rahmani'r-rahim16

. . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / . . _

1

2

M34a

3

4


Cıj ûj^Jl (3^ j23l j    t<^I

7Vjl Jlİ ^l    4ji

■ M^.l ^j^j    j

JjjİAi. ■ "1^ ^İİ^ı jT ÇÇ" ûlj

3iİTj^j^ı jl    Tj^g^ ^jJ    /j

u^yı jj^h /^J ^VjJ

j    j ^jl j-^> 3jJ

10Ü^jl Uıj ^j^i^ Jgb.g 3jJ'

5    Bir şehün hazret-i Allah olıcak meddahı Var kıyas eyle ne denlü ola kadri a‘lâ

6    Cümle a‘zâsı o sultân-ı ‘azimü'ş-şânun Mu‘cizât ile müretteb durur ez-ser-tâ-pâ17

K247a

7    Kadr ile mertebe-i mu‘cize-i ‘âliyesin Fehm ü tavsif ide mahlûk kemâhi hâşâ

8    Ma‘zeret-h âh olup ammâ ki be-kadrü'l-imkân Her bir a‘zâsına mahsûs olan i‘câzı şehâ

9    Kalem-i nazm ile inşâ idelüm inşâ'llâh18 Dinle cân ile ki cânunda mahabbet ide câ

Sı52a

10    Böyle ma‘lûm ola kim ‘uzv-ı nebiye mahsûs19 Ey niçe mu‘cize halk itmiş o Hallâk-ı verâ20

A1128a

Mu‘cizât-ı re's-i şerife21

11    Evvelâ ol ki mübârek başınun mu‘cizesi Bu idi kim nerede olsa o mahbûb-ı Hudâ

12    Sâyebân idi felekde ana bir pâre bulut Sevdügin ya‘ni güneşden sakınurdı Mevlâ

R31a, K1124a

Mu‘cize-i ‘ayn-ı latif22

13    Hem dahı mu‘cize-i çeşm-i Hudâ-bin-i Resûl Böyle mervidür eyâ merd-i hakıkat-cûya

14 Niçe pişinde görür ise peşinde olanı23 24 Eyle görür idi 'aynıyla o 'ayn-ı a'lâ

15


tî£j    CjL

S249a, K247b

Mu'cizat-ı enf-i münif25

16    Dahı ma'lum ola kim mu'cize-i enf-i nebi Nazil oldukda kaçan vahy ile ol peyk-i Huda

A221b, M34b

17    Gökden ayrılduğı dem rayiha-i tayyibesin

Şemm iderdi anı bini-i şeh-i    jl ü>26

18    Da'ima rayiha-i Hakk'ı iderdi işmam O şerif enf-i münif-i melik-i ^j^ljl27

Mu'cizat-ı şefeteyn28

19    Hem mübarek şefeteyninde olan mu'çizesin İstima' it ne imiş can u gönülden ki şeha

OE24a

20    Böyle nakl oldı kaçan iki cihanun güneşi Açuban la'l-i dürer-paşını vü kılsa du'a29

Aı128b


Sı52b

22


Ya'ni kim 'izzet ile leblerini depredicek Deprenürdi güneşün kurşı dahı fevk-ı sema


Mu'cizat-ı esnan-ı şerif24


Ravi-i mu'cize-i lulu'-i dendan-ı nebi Rişte-i nazma güherler dizüp oldı gUya


23    Didi kim 'izzet ile açsa mübarek dehenin Leyle-i muzlimede şahed-i leyl-i İsra

K248a

24    İgne bulınur idi dişlerinün nUrından Var kıyas it nice şeffaf u ziya-güster ola


Mu'cizat-ı lisan-ı şerif 25

25    Hem lisanında olan mu'cize-i bahiresin İşidicek dil ü canunda begüm eyleye ca

Kı124b

26    Bir gün ol ğonçe-i hoş-lehce-i gülzâr-ı vişal Bâğ-ı 'alemde gezüp eyler iken cilve-nüma26

27    Bir keler gördi ki geşt eyler idi şahrada Ben kimem söyle didi ana nebiyy-i Batha

28    Nagehan nutka gelüp didi eya fahr-ı cihan Hak resUlisin o Hallak-ı cihanun hakka


29


27


24 Mu'cizat-ı esnan-ı şerif: Mu'cize-i dendan-ı şerif M, S1, K2; Mu'cize-i sinn-i nebiyyü'l-vera R; Mu'cize-i esnan-ı nebiyyü'l-vera K1; -A2, -OE, -S2 .

25    Mu'cizat-ı lisan-ı şerif: Mu'cize-i lisan-ı şerif M, S1, K2; Mu'cize-i nutk-ı zeban-ı resUl R; Mu'cize-i nutk-ı lisan-ı resUl K1; -A2, -OE, -S2 .

26    Bu beyit K1 nüshasında mükerrerdir.

27 "Allah'la ezelde konuşan her bir dil, zatının özünü Rabbimizden bir parça bilir". ^ib: ^u^ S2, A2, M, OE, S1, K2.


Mu'cizat-ı sem'-i münif30 M35a, S249b

30    Ne imiş mu'cize-i güşı habib-i keremün31 İşit ey mü'min-i dil-dade-i mahbüb-ı Huda

31    H aba vardukda işidürdi uyanukda gibi Dahı yeksan idi kurb ile ba'id ana dila

32    Melik-i 'arş-ı mu'alla melek-i vahye ne kim32 Gökde emr eylese peygamber iderdi ışğa

K248b

Mu'cizat-ı cild-i latif33 Aı129a, Â222a

33    Hem dahı cild-i şerifinde olan mu'cizesi Böyle ma'lüm ola kim ol gül-i gülzâr-ı şafa34

34    Her kaçan cennet-i ruhsârı 'arak-riz olsa Ahz idüp hıfz ider idi anı aşhab-ı vefa35

35    Nagehan güller olurdı o mübarek 'arakı Ne gül amma gül-i bustan-ı hakıkat-pira

S153a

Mu'cizât-ı yed-i şerif36

36    Dinlegil mu'çizesin dest-i nebiyyü's-seyfün Böyle nakl oldı ki ol sâhib-i bedrü'l-kübrâ

37    Bir avuç toprak atup hâk ile yeksan itdi Niçe bin kâfiri bir demde o şâh-ı vâlâ

38    Ya'ni kim rüz-ı 'adü-süz-ı ğazâda tahkik Hâk-i yek-müşt ile müşrikleri kıldı a'mâ

R32a

Mu'cizât-ı engüşt-i latif37

39    Dahı barmaklarınun mu'cize-i 'âliyesi

Bu idi kim o meh-i çâr-deh-i    ^j38

40    Barmakıyla yek işâret idüp itdi iki şak Mâhı ol mâh-ı sipihr-i kerem ü cüd u 'atâ39

Kı125a, K249a

41    Kat' idüp da'vâ-yı bâtıllarını küffârun Bir işâretle o şeh eyledi fasl-ı da'vâ40

42    Ser-be-zânü idüben fikr ider ol demleri mâh Ki cemâlini görüp hıdmete olmışdı sezâ

43    Anar âhır o demi derd-i derünın yeniler Tâkatı tak oluban kâmeti ham kaddi dü-tâ

M35b, S250a

44    Bareka'llah ki bu mu'cizesi a'zamdur Enbiyânun dükeli mu'cizesinden hakka41

45    Anuniçün ki cemi'-i rüsülün mu'cizesi 'Unşuriyyâtı tasarruf idi ancak ammâ

Aı129b

46    Enbiyâ serveri şâh-ı rüsülün mu'cizesi Mutasarrıf felekiyyâta dahı luj ^j£42

47    Enbiyâ içre niçe eşref ü zi-şân idi ol43 Mu'cizâtı fekezâlik ana yok reyb ü mirâ

Mu'cizât-ı azfâr-ı münıf44

48    Dahı azfâr-ı nebi mu'cizesinde râvi Güş-ı câna güher-âviz-i haberdür ki şehâ

A222b

49    Bir gün ol hazret-i mahbüb-ı hudâvend-i cihân Kat'-ı azfâr idüben devlet ile dinle n'ola

Sı53b

50    Cem' ü ahz eyledi her pâresini 'izzetle45 Bunca ta'zim ile hıfz itdi anı hayr-ı nisâ

K249b

51    Ba'dehu bakdı âni 'Âyişe-i Şıddık'a Radiya'llâhu tebârek ü Te'âlâ 'anhâ

52    Nâgehân gördi ki her dânesi olmış lülü46 Allâh Allâh ki bilsün nice lülü-i lâlâ47

53    Mütehayyir nazar eylerken ana bint-i 'Atik Gördi peygamber o lülüyi hitâb itdi ana

OE24b

54    ^J    ö* 4^jLc. b Jlİ

Ya'ni kim sana bu lülü nereden söyle bana

R32b

55    Didi ey zâtunı meddah Hudâ-yı müte'âl Senün azfâr-ı latıfünden olupdur peydâ

56    Mütebessim oluban didi ki bilmez mi idün Dürr ü cevher idügin cümle vücüdum âyâ48 49

Mu'cizât-ı sadr-ı şerif50

57    Hem dahı mu'cize-i sadrını ol pâdişehün51 Dinle tâ şems-i hakikat ide kalbün meclâ52

58    İbn Mes'üd buyurdı ola andan razı Hazret-i Hâlık-ı şems ü kamer ü necm ü semâ

Aı130a, M36a

59    İki 'âlem güneşi hazret-i peygambere ben Bir şeb-i tirede hem-râh iken dinle ahâ

Kı125b, S250b

60    Didüm ol mâha ki ey bedr-i sipihr-i ^VjJ53 Zulumât olmasa hayfâ ki bu denlü dünyâ

K250a

61    Tâ göreydüm kademün basduğı toprağı senün Hâk-i pâyüni ideydüm gözüme kuhl-i cilâ54

62    Taht-ı akdamuna ferş eyler idüm ya'ni yüzüm Başdugun yirleri görsem eger ey rah-nüma

63    Nagehan sinesini feth idüp ol bedr-i münir55 Nüra gark oldı cihan kevn ü mekan buldı ziya

Mu'cizat-ı batn-ı nazıf56

64    Ol şehün batn-ı şerifinde olan mu'çizesin Böyle tahkikin ider cümle fuhül-i 'ulema

Â223a

65    Bevl ü ga'it ne zuhür itse o demde anı arz İbtila' eyler idi kim yog imişdi güya

66    İki 'alem güneşi server-i hayl-i rüsülün Nür-ı mahz idi mübarek cesedi ser-ta-pa

Mu'cizat-ı zahr-ı latif57

67    Dinle hatm-ı rüsülün mu'cize-i zahrını kim Mühr-i sevda-yı mahabbet vire kalbüne ziya

68    Zahr-ı pakinde idi mühr-i nübüvvet o şehün Bende-i halka-be-güş idi kamu 'alem ana58

69    Mühr-i menşür-ı risalet durur ol mühr-i şerif Ol mühür mihrinedür devr-i felek şubh u mesa

R33a, K250b

Mu'cizat-ı ricleyn-i şerifeyn59

70    Ne imiş mu'cize ricleyn-i şerifeyninde Dinle ey mü'min-i hak-i kadem-i al-i 'aba

Aı130b

71    'İzzet ü devlet ile küh-ı Hira'yı teşrif İdicek gahice ol kameti serv-i bala

72    Müteharrik olur idi ferah u şevkından Hak-i payile şeref bulduğı dem köh-ı Hira60

73    Yine lutfile buyurdukda ki "üskün" ya köh61 Sakin olurdı heman can ile gözlerdi rıza

74    Hubb-i Ahmed ide çün tağlara böyle eser Dil-i 'uşşakı o sevda 'aceba n'eyler ola

Kı126a

İtmam-ı suhan be-'arz-ı hacat62

75    Mu'cizatını şumar eylemek olmazdı meger63 Haşre dek ins ü melek eyleselerdi ihsa

S251a

76    Dest-gira vü hata-pûş u 'ataha-bahşa

Ey kerem kanı vefa ma'deni v'ey kan-ı 'ata

77    Yoğ iken ümmetün içinde benüm gibi hakir Hem benüm gibi günehkar u benüm gibi geda

78    Bu ne bi-şerm ü ne bi-'ar siyeh-rüyidür İdem evsaf-ı şerıfünde zebanum güya

S154b, K251a

79    Lutf idüp cürmümi 'afv eyle benüm sultanum Bakma 'işyanuma ihsan it eya kan-ı seha64

80    Sen o lutf ıssı seha kanı vefa ma'denisin65 'Âlemün rahmetisin ey şeh-i ıkllm-i beka

A223b

81    Rüsülün efdalisin eşrefisin mahlûkun Cümlenün evvelisin ey şeh-i mülk-i dü-sera

82    Enbiya hatemi Hallâk-ı cihan mahbûbı Senden olur maraz u 'illet-i 'işyana deva

83    Sen o feryad-res-i haste-dilansın ki kaçan Ola mahşer tura divan-ı hümayûn-ı kaza

84    Yapışup damen-i paküne şefa'at senden

Ya Muhammed diyü feryad ideler bay u geda Aı131a, R33b

85    Sen dahı eşk-i dürer-bârunı seyl-ab iderek Kaldurup dest-i niyazı diyesin kim Sameda

OE25a

86    Niçe_olur hâli günehkar u za'ıf ümmetümün Ne yüz ile varalar hazretüne padişeha

87    Ümmetüm yolına ya Rabbi feda a'malüm Da'ima karları cürm ile 'işyan u hata

88    Hazret-i 'Âyişe vü Fatımatü'z-zehra hem Anlara ola feda hem dahı ey Halık-ı ma

M37a

89    Kurretü'l-'aynum olan iki ciger-gûşelerüm66 Ki Hüseyn'ümle imam-ı Hasan'um ola feda

K251b

90    İşidicek bu münacat-ı cihan-sûzan!

Mütezelzil ola kürsi ile 'arş-ı a'la

91    Enbiya ağlaşa "nefsi" diyüp ol demde vü hem67 İns ü cinn ü melek ü arz u sema ide büka

S251b

92    Ey kerem kânı vü ey ümmetinün ğam-h arı Ey şefi'-i günehân lutf idüben rüz-ı cezâ

Kı126b

93    İtdügüm idecegüm cürme şefâ'at eyle68 Nâr-ı düzah yaka cismümi benüm görme revâ

94    Hâlet-i nez'de imânumı hıfz eyle benüm Tâ zafer bulmaya iblis ana ey dâd-gerâ

S155a

95    Peder ü mâderümün defter-i a'mâlinde Şebt olan cürm ü hatâyâyı be-hakk-ı Mevlâ

96    Mahz-ı lutfunla şefâ'at idüp ey fahr-ı kirâm Dest-gir ol olara lutf idüp ey râh-nümâ

A224a

97    Nâr-ı 'isyân ü hatâda koma ümmetlerüni Âteş-i düzaha tâkat nice itsün zu'afâ

98    Senden eyler ne kadar var ise dil-haste 'usât Ey tabib-i günehân cümlesi ümmid-i devâ

99    Nâr-ı cürm içre kalur cümle 'usât-ı 'Arasât Âh eger itmez isen hazret-i Allâh'a recâ

Aı131b, K252a

100    Tâ münevver ide gülzâr-ı cihânı hurşid

Tâ müzeyyen kıla encümle semâvâtı Hudâ69

101    Rüh-ı pâkine salât ile selâmun Feyyâz Efdal ü ekmelini eyleye her dem ihdâ

R34a

102    Dahı aline vü aşhab-ı zevi'l-ikrama Şalavât ile selam ola ila-yevm-i ceza

103    Ya İlahi o habib-i medeni hakkıçün Hem anun hakkı ki ğar içre refik oldı ana

104    Dahı Farük ile ol kan-ı haya hakkıçün Hem dahı şir-i veğa hakkı eya Bar-Huda

M37b

105    İki şeh-zade-i pakize-neseb hakkıçün Gözlerüm nürı didi anlara mahbüb-ı Huda70

106    Ma-haşal cümle-i aşhab-ı kiramun hakkı Bile haşr eyle Cevabi'yi bularla ferda71

Kaynakça

Aydemir, Yaşar-Hayber, Abdülkadir (2007), Makedonya Kütüphaneleri Türkçe Yazma Eserler Katalogu, Ankara.

Bû Ali, Beyân-ı Mu'cizât-ı Azâ-yı Resûlullâh Aleyhi's-salât ve's-selâm, Tokat İl Halk Kütüphanesi, nu. 60 Hk 380/4, yk. 211a-211b.

Çakır, Müjgân (1998), Nâyî Osman Dede Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Ravzatü'l-i’câz fi'l-mur cizâti'l-mümtâz'ı, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul.

Demir, Özlem, Bostanzâde Yahya Efendi ve Gül-i Sadberg'i (2010), Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İlahiyat Anabilim Dalı, İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Gölpınarlı, Abdülbâki (1971), Mevlânâ Müzesi Yazmalar Katalogu II, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.

Mecmûa-i Eş'âr, Milli Kütüphane, nu.Yz A 2552.

Miskin Ahmed, Dâstân-ı Şakk-ı Kamer, Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi Böl., nu. 4311, yk. 243a-248a.

şerif-i nebi R; latif-i nebi R;


1

Yard. Doç. Dr., Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, İstanbul (mcakir@gmail.com).

2

Mesela bkz., Miskin Ahmed, Dâstân-ı Şakk-ı Kamer, Süleymaniye Ktp., Hacı Mah-mud Efendi Böl., nu. 4311, yk. 243a-248a.

3

   Bkz. Özlem Demir, Bostanzâde Yahya Efendi ve Gül-i Sadberg'i, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İlahiyat Anabilim Dalı, İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2010.

4

Bkz. Müjgân Çakır, Nâyî Osman Dede Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Ravzatü'l-i'câz fi'l-mu'cizâti'l-mümtâz'ı, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1998.

5

   Mesela bkz. Mecmû'a-i Eş'âr, Milli Kütüphane, nu.Yz A 2552; Cönk, Makedonya Milli Kütüphanesi, nu. OMCT 1/126 (Yaşar Aydemir-Abdülkadir Hayber, Makedonya Kütüphaneleri Türkçe Yazma Eserler Katalogu, Ankara, 2007, s. 282).

6

Abdülbâki Gölpınarlı, Mevlânâ Müzesi Yazmalar Katalogu II, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1971, s. 298.

7

Abdülbâki Gölpınarlı, a.g.e., s. 297.

8

   Mısır'da bulunan nüshalara ulaşılamadığı için bu nüshalar değerlendirme dışında tutulmuştur.

9

Başlıklar nüshalarda bazı farklar arz etmektedir. Çevriyazılı metinde bu farklar belirtilmiştir.

10

Bu başlık yalnızca R ve Kı nüshalarında mevcuttur.

11

   yk. 132a-134b.

12

   yk. 132a,132b.

13

   yk. 132b.

14

   yk. 133a.

15

5 Der-beyan-ı mu'cize-i mahşUşa-i a'za-yı nebi şalla'llâhu 'aleyhi ve sellem: Risale-i Cevabi    der-beyan-ı    mu'cizat-ı    fahr-ı    kâ'inât    M,    S1;    Na't-ı    şerif-i Cevabi    OE;

16

ManzUme-i Cevabi-i sihr-ara der-beyan-ı mu'cize-i her 'uzv-ı vala ez a'za-yı şerife-i hazret-i seyyidü'l-vera'i er-re's ve'l-enbiya 'aleyhi şerâ'ifü'd-dârât ve't-tehâyâ K1; ManzUme-i Cevabi-i hoş-eda der-beyan-ı mu'cize-i her 'uzv-ı vala ez a'za-yı şerif-i hazret-i seyyidi'r-rüsül ve'l-enbiya 'aleyhi şera'ifü'ş-şalavat ve't-tahiyyat R; Kaşide der-na't-ı şerif S2; Li-katibetü'l-müznibi'l-muhtac ala şahibi'l-mi'rac A2, -K2.

6    Bismi'Uâhi'r-rahmani'r-rahlm: - Au -K1r -S2.

7    "Allah'a hamd ve şükrolsun, bütün alemi onun için yarattı ve habibi için '(Sen olmasaydın)' dedi."

8    "Kevn ü mekanın (yaratılış) sebebi Hz. Muhammed'in vücududur. O sebepten Allah onun hakkında şöyle söylemiştir."

9 "Ey Muhammed! Sen mevcudatı yaratma sebebimsin, yani eşyanın zuhuru senin yüzündendir."

10    "Sen insan, melek, cin ve perilerin övüncüsün. '(Biz seni alemlere rahmet olmaktan başka bir şey için göndermedik)' mefhumunun zuhur sebebisin."

17

   müretteb: müzeyyen A2, OE, S2.

18

   idelüm inşâ'llâh: idem inşâa'llâh A2, OE, S2.

19

   kim: her S2.

20

itmiş o Hallâk-ı verâ: eylemiş ol Hakk-ı verâ R, K1.

21

Mu‘cizât-ı re's-i şerife: Mu‘cize-i re's-i şerife M, S1; Mu‘cize-i re's-i şerif K2; Mu‘cize-i re's-i şerif-i nebi R, K1; -A2, -OE, -S2.

22

‘ayn-ı latif: çeşm-i şerif M, S1; latif: latif-i nebi R, K1; ‘ayn-ı şerif K2.

23

   Niçe: Nite A2, OE.

24

"Her kim ki Hak Teala'nın gözü onun gözü olmuştur, ne şeref ve izzete sahiptir bilir misin?"

25

   münif: şerif M, S1; münif-i resul R, K1; Mu'cize-i enf-i şerif K2.

26

"(Kuluna) vahyettiğini (vahyetti)." Necm 53/10. iderdi anı bini-i: ider idi heman dem o R, K1.

27

   "Daha yakın oldu." Necm 53/9.

28

Mu'cizat-ı şefeteyn: Mu'cizat-ı şefeteyn-i şerif M, S1; Mu'cize-i her dü-leb-i Mustafa R, K1; Mu'cize-i şefeteyn-i şerif K2; -A2, -OE, -S2.

29

La'l-i dürer-paşını vü kılsa du'a: la'l-i dürer-barını itseydi du'a A2, OE, S2; la'l-i dü-rer-barını oldı gUya M, S1, K2; la'l-i dürer-barını vü kılsa du'a R.

30

Mu'cizat-ı sem'-i münif: Mu'cize-i güş-ı münif M, Sn K2; Mu'cize-i üzn-i şerif-i nebi R, Kı; - A2, -OE, -S2.

31

   güşı habib-i keremün: güş-ı habib-i ekrem OE, A2; güşı nebi-i keremün M, R, K1, S1, K2.

32

   melek-i vahye ne kim: ne ki Cebrail'e M, S1, K2.

33

Mu'cizat-ı cild-i latif: Mu'cize-i cild-i latif M, S1, K2; Mu'cize-i cild-i latif-i nebi R; Mu'cize-i cild-i latif-i resül K1; - A2, -OE, -S2 .

34

   kim: ki M, S1.

35

   aşhab-ı vefa: sultan-ı nisa M, S1, K2.

36

Mu'cizât-ı yed-i şerif: Mu'cize-i yed-i şerif M, Sİ7 K2; Mu'cize-i dest-i nebiyy-i kerim R, Kı.

37

Mu'cizât-ı engüşt-i latif: Mu'cize-i engüşt-i münif M, S1, K2; Mu'cize-i enmele-i Mustafâ R; Mu'cize-i vasf-ı bennâ-yı şerif K1; - A2, OE, S2.

38

   "Sonra yaklaştı." Necm 53/8.

39

   mâh-ı: mihr-i K1.

40

   Bir: Yek A2, M, OE, S1, S2, K2.

41

   Beyit R ve K1 nüshalarında mevcut değildir.

42

   "Dilediği gibi." Âl-i İmrân 3/6.

43

   idi ol: o idi M, S1.

44

Mu'cizât-ı azfâr-ı münif: Mu'cize-i azfâr-ı münif M, S1, K2; Mu'cize-i zufr-ı şerif-i nebi R, K1; - A2, -OE, -S2.

45

   ahz: zabt OE.

46

   dânesi: pâresi M, OE, S1, S2, K2.

47

   Vezin problemlidir.

48

   "Peygamber ey Ayşe bu inci nereden bana söyle dedi."

49

   cevher: gevher K1.

50

   Mu'cizât-ı sadr-ı şerif: Mu'cize-i sadr-ı şerif M, Sı K2; Mu'cize-i sadr-ı vasi'-i nebi R, Kı.

51

sadrını ol pâdişehün: sadrını bedr-i keremün A2, OE; sadr-ı nebiyy-i keremün A1, M, Sı, S2, K2.

52

   R ve K1 nüshalarında 57 ve 58. beyitler iç içe geçmiştir.

53

   "Sen olmasaydın." (hadis-i kudsî). bedr: mâh A1, K; mihr M, R, S1,K2.

54

   ideydüm: çekeydüm A2, OE.

55

   sinesini feth idüp: açdı heman sinesin A2, OE.

56

Mu'cizat-ı batn-ı nazif: Mu'cize-i batn-ı şerif M, Sı; Mu'cize-i batn-ı Mu'cize-i batn-ı şerif-i resül K1; -A2, -OE, -S2.

57

Mu'cizat-ı zahr-ı latif: Mu'cize-i zahr-ı şerif M, S1; Mu'cize-i zahr-ı Mu'cize-i zahr-ı şerif-i nebi K1; -A2, -OE, -S2.

58

kamu: cemi' A2, OE, S2.

59

Mu'cizat-ı ricleyn-i şerifeyn: Mu'cize-i ricleyn-i şerif M, S1,K2; Mu'cize-i pay-ı habib-i Huda R, K1; -A2, -OE, -S2.

60

   küh: tağ A2, S2, OE.

61

   üskün: otur.

62

   İtmam-ı suhan be-'arz-ı hacat: -A1, -A2, -M, -OE, -S1, -S2, -K2.

63

   olmazdı meger: olmazdı eger A2, S2; olmaz ger anun OE.

64

   'işyanuma: nokşanuma A2, OE, S2.

65

   o: ki A2.

66

   ciger-gûşelerüm: ciger-parelerüm M, Sı.

67

   nefsi: nefsim.

68

   eyle: senden R.

69

   kıla: ide A2, OE.

70

   mahbüb-ı Huda: fahr-ı dü-şera A2.

71

   bularla: olarla A2, OE.