Türk halk edebiyatı ve halkbilimi alanındaki akademik yazılarıyla Türk edebiyatı araştırmalarına katkıda bulunan üretken bir araştırmacı olan Prof. Dr. Erman Artun’un son kitabı olan “Türk Halkbilimi” Eylül ayında okuyucuyla buluştu. Kitabevi Yayınevi, Artun’un “Türk Halk Edebiyatına Giriş” ve “Anonim Türk Halk Edebiyatı Nesri” adlı çalışmalarından sonra şimdi de “Türk Halkbilimi” adlı çalışmayı edebiyat dünyasına ulaştırdı.
Ülkemizde son yıllarda halkbilimi ve halk edebiyatı alanında ortaya konulan nitelikli çalışmaların artması, alanda çalışan akademisyenler ve konuya ilgi duyanlar için sevindirici bir gelişmedir. Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erman Artun, “Türk Halkbilim” adlı kitabında yılların bilgi birikimini, gözlemlerini ve tespitlerini okuyucusunun bilgisine sunuyor. Akademik bir çalışma hüviyetiyle nesnel ve sade bir dille yazılmış olan kitap Türk halkbiliminin sorunlarına tutulmuş bilimsel bir mercek olarak okurlarıyla buluşmayı bekliyor.
23.5 x 16 cm ebatlarındaki kitap 413 sayfadan ve 15 ana bölümle pek çok alt başlıktan oluşmaktadır.
Halk yaşamını enine boyuna araştırmada bir ülke halkını oluşturan çoğunluğun ortak ve yaygın davranış kalıplarını, yaşama biçimini, belirli olaylar ve durumlar karşısındaki tavrını, çevresini ve dünyayı algılayışını açıklamada; geleneksel ve törensel yaşamını düzenleyen, zenginleştiren, renklendiren beceri, beğeni, yaratı, töre, kurum ve kurumlaşmayı göz önüne sermede; bir ucuyla geçmişe bir ucuyla da zamanımıza uzanan gelenekler, görenekler, âdetler zincirini saptamada, bu zincirin köstekleyici ya da destekleyici halkalarını tek tek belirlemede; bunlardan özgün ve çağdaş yaratmalar çıkarmada halkbiliminin rolü ve önemini birinci derecede gören Prof. Dr. Artun; kitabında Türk halkbiliminin kültürel değişim ve gelişim bakış açısıyla genel çerçevesini çizdikten sonra halkbilimi ürünlerini tanıtmayı amaçlamış.
“Halkbilimine Genel Bakış” başlığını taşıyan birinci bölümde halkbiliminin tanımı, Türkiye’deki ve dünyadaki gelişimi, konusu, önemi, diğer bilim dallarıyla ilişkisi, halk bilgisi ve halk edebiyatı ürünlerinin genel özellikleri gibi halkbiliminin temel konularına değinilmiştir.
Halk edebiyatı ve halkbiliminin sözlü, yazılı, görsel ve maddî kaynaklarının anlatıldığı ikinci bölümden sonra üçüncü bölüm, halkbilimi alan araştırma tekniklerine ayrılmıştır. Bu bölümde derleme öncesi çalışmaları, derlemeyle ilgili genel kavramlar, derleme çalışmalarında dikkat edilecek noktalar, derleme yöntemleri ve sahada derleme çalışmaları, ürünlerin derlenmesinde kaydedilecek bilgiler, alan araştırmasında kullanılan araçlar, alan araştırması sırasında yapılacak işlemler, alan araştırmasından sonra yapılacak işler gibi alt başlıklar yer almaktadır.
Kitabın dördüncü bölümü “Halkbiliminde Bazı Terim ve Kavramlar” başlığını taşımaktadır. Özellikle günümüz halkbilimi araştırmalarında sıkça geçen birtakım terim ve kavramları, okuyucu için daha anlaşılır kılmak amacıyla kaleme alıp özetleyen Prof. Dr. Artun, bu bölümde kültürleşme süreçleri, kültür aktarımı, kültür şoku, kültür kaybı, uygulamalı halkbilimi, folklor ve geleneksellik, folk kültür, popüler kültür, kitle kültürü, arabesk kültür, sosyal çevre ve şartlar, metin analizi, bağlam-gösterim gibi maddelere yer vermiştir. Artun’un çalışmasındaki bu bölüm geleneksel halkbilimi eserlerinden farklı olarak, halkbilimine son yıllarda giren söz konusu terminolojiye yer verip okuyucuyu aydınlatmasıyla ayrı bir değer kazanıyor.
Metin merkezli ve bağlam merkezli belli başlı kuram ve yöntemlerin anlatıldığı beşinci bölümden sonra altıncı bölüm “Anadolu Halkbilimini Besleyen İslâmiyet Öncesi İnanç Sistemleri-Öğretiler-Dinler” başlığına ayrılmıştır. Bu bölümde okuyucu İslâmiyet öncesi inanç sistemlerinden totemcilik, canlıcılık, şamanizm vs. ile İslâmiyet öncesi inanç sistemlerine bağlı kültlerden atalar kültü, gök tanrı kültü, tabiat kültleri, sihir ve büyü, falcılık ve kehanet, bayram, tören ve ayinler, yada taşı ve yağmur tılsımları, tenasüh, şekil değiştirme, havada uçma gibi madde başlıklarında ayrıntılı bilgilere ulaşma şansına sahip olmaktadır.
Başlıca sosyal normların anlatıldığı yedinci bölümün ardında sekizinci bölümde “Halk Kültüründe Geçiş Dönemleri” yer almaktadır. Türkiye’nin her bölgesinden çok zengin bir örneklemeyle kaleme alınan bu bölümde; doğum, evlenme ve ölüm ana başlıkları alt başlıklarla sistemli bir biçimde işlenmiştir.
Kitabın dokuzuncu bölümünde “Halk Bilgisi” ana başlığıyla halk hekimliği, halk veterinerliği, halk meteorolojisi, halk takvimi ve halk hukukuna ait pek çok âdet, inanma ve uygulamaya yer verilmiştir.
“Bayramlar, Törenler, Kutlamalar” başlıklı onuncu bölümde karşımıza dinî ve millî bayramlar, kandiller, kutsal aylar ve günlerdeki âdet ve uygulamalar ile hıdrellez ve nevruz gibi toplumun pek çok kesiminde değer bulan özel günlerdeki âdet ve uygulamalar çıkmaktadır.
On birinci bölümde “İnanışlar” başlığında tabiat olaylarıyla, canlı ve cansız varlıklarla, hayvanlarla, yatırlarla, ziyaret yerleriyle ilgili inanışlarla, nazar-nazarlık, rüya, fal, büyü, yağmur duası, kurban, adak, uğur, bereket gibi kavramlar ve bunlarla ilgili değişik uygulamalara yer verilmiştir.
Çocuk kimdir, oyunun eğitimdeki yeri, geleneksel oyunlar ve spor ilişkisi, oyun araştırmalarının önemi gibi soruların cevaplarının verildiği çocuk oyunları bölümü ve halk oyunlarının günümüze gelişi, konusu, çeşitleri, halk oyunlarında oyuncuların tavrı ve tavırlarındaki değişim, halk oyunlarının öğrenim ve öğretim biçimi, halk oyunlarındaki değişim, köçeklik gibi alt başlıkların irdelendiği on ikinci bölüm “Çocuk Oyunları-Halk Oyunları” başlığıyla eserde yer almaktadır.
Kitabın on üçüncü bölümü halk mutfağı kültürüne ayrılmıştır. Yiyecek ve içecek türleriyle yapılışları, belirli gün ve törenlerde yenilip içilenler ve yapılışları, yiyecek ve içeceklerin korunması, mutfak araç ve gereçleriyle kullanılışları ile sofra gelenek ve göreneklerinin anlatıldığı bu bölümde pek çok bilgiyi derli toplu olarak bir arada bulmak mümkün.
Kitabın, “Günümüzde Kültürel Değişim ve Gelişimle Yeniden Yapılanan Halkbilimine Genel Bakış” başlığını taşıyan on dördüncü bölümü ele aldığı konularla kendisini benzerlerinden ayıran ve farklı kılan bir özgünlüğe sahip. Bu bölümde kırsal halkbiliminden kent halkbilimine, halkbilimi ve küreselleşme olgusu, küreselleşme ve ulusal miras, halk kültürü ürünlerinin gelecek kuşaklara taşınması ve müzelenmesi, küreselleşme olgusuyla mitlerin yok olması, halk kültürü ve bilişim, halk kültürü ve kültürler arası iletişim, halk kültürü- medya ilişkisi, halk kültürü ve turizm, halk kültürü ve alternatif tıp ve halk kültürünün ülke tanıtımına katkısı gibi, halkbiliminin özellikle son yıllarda öne çıkan konuları ele alınarak değerlendirilmiştir. Halkbilimiyle ilgilenenlerin değişik kaynakları tarayarak ulaşabilecekleri küreselleşme, müzeleme, iletişim, bilişim, medya, turizm, ülke tanıtımı ve halkbilimi bağlantılarını tek bir kaynakta derli toplu bir biçimde sunan Artun bu sayede hedef kitlelerinden birisi olan öğrencilerin halkbilimiyle ilgili ufuklarını geliştirmelerine de hizmet ediyor. Bu anlamda da kitabın on dördüncü bölümü özellikle klasik halkbilimi konularının dışında bugün günlük hayatımıza giren kavramları irdeleyişiyle yenilik arayışında olan okuyucuyu doyuracak açıklamalarla dolu.
“Halk Kültürünü Kümeleme Kılavuzu ve Alan Araştırması Derleme Soru Örnekleri” nin yer aldığı on beşinci ve son bölümde ise Prof. Dr. Artun, halkbiliminin konularını kümeledikten sonra araştırma yapılan yerle ilgili olarak araştırmacıların kaynak kişilere yöneltebilecekleri soruları, halk edebiyatı ve halkbiliminin tüm konularını kapsayacak şekilde sıralamaktadır. Bu bölüm de araştırmacıların alandaki işlerinin kolaylaştıracak zaman kazandıracak nitelikte ve titizlikte hazırlanmış.
Çalışma, kaynakça ve dizinle son bulmaktadır.
Prof. Dr. Erman Artun’un “Türk Halk Edebiyatına Giriş”, “Anonim Halk Edebiyatı Nesri”, “Âşıklık Geleneği ve Âşık Edebiyatı”, “Dinî-Tasavvufî Halk Edebiyatı” adlı diğer kitaplarından sonra yayına hazırladığı “Türk Halkbilimi” başlıklı çalışması, yazarın Türk halkbilimi ve halk edebiyatının temel konularındaki bilgi birikimini ve deneyimlerini aktardığı yayınlarının son halkasını oluşturuyor.
Genel olarak Türk dili ve edebiyatı ile ilgili Türk halkbilimi alanında çalışan uzmanlarla öğrenciler ve edebiyat meraklıları tarafından tercih edilecek olan kitap, bunun yanı sıra edebiyata komşu değişik branşlardan okuyucu tarafından da kolaylıkla okunup zevk alınabilecek bir görünümdedir.
Nesnel ölçütlere sadık kalınarak, akademi titizliği ve duyarlılığı ile hazırlanmış olan bu kapsamlı çalışmanın entelektüel hayatımızın kalıcı bir parçası olması dileğiyle...
Yrd. Doç. Dr. Refiye Okuşluk Şenesen