Hükûmet'in istifası belli olduğu dakikadan itibaren,Meclis üyeleri,
Meclis odalarında,evlerinde grup grup toplanarak yeni hükûmet, listeleri
düzenlemeye başladılar. Bu durum Ekimin 28 inci günü geç vakte kadar
sürdü. Hiçbir grup bütün Meclis'çe kabul edilebilecek ve millet
kamuoyuna iyi karşılanacak isimleri içine alan bir alay listesi
tespit edemiyordu. Özellikle bakanlıklara aday düşünülürken o kadar
çok hevesli ve isteklilerle karşı karşıya kalıyorlardı ki, herhangi
birinin diğerlerine tercihi şeklinde tespit edilecek bir listeyi
kabul ettirmekteki güçlük, liste hazırlığı ile uğraşanları ümitsizlik
ve endişeye düşürdü. Gerçi İstanbul'un bazı gazeteleri, bazı kimselerin
resimlerini basarak Hükûmet Başkanlığı'na seçileceği umulan "sayın
sima"ları hatırlatarak dikkati çekmekte kusur etmedi. Gerçi
gayretli bazı gazeteciler, 28 Ekim günü erkenden "İstanbul'un
yüzünü örten sabah sisinin ördüğü tül henüz sıyrılırken,deniz gökyüzünden,
kıyılardan akseden renklerle boyanmış, hareketsiz duruyorken"
Marmara'nın durgun sularını yararak ilerleyen Deniz Yollarının vapuruyla
Kalamış iskelesine çıkıyor... Yolda R a u f B e y 'e rastlıyor...
Ondan sonra "büyük bir bahçenin içindeki güzel Kalamış köşkünün
pek mükemmel döşenmiş süslü salonuna" giriyor ve köşkte oturanın
çeşitli meselelerle ilgili görüşlerini ve özellikle "millî
hâkimiyetimizi her şeye ve her şeye ( ! ) karşı koruyalım..."
nasihatını yayınlayarak kamuoyunu aydınlatma hizmetinden geri kalmıyor.Fakat
bu uyarma ve yol göstermeler Ankara'ya tesir edemiyordu.
|