Başkanlar hey'eti teşekkür edip ayrılmışlar (Belge:
242). Verilmekte olan bilgiler arasında şunlar da vardı: "Milletvekilleri,
telâştalar. Fakat istenildiği şekilde bir kabine kurulacağına güveniyorlar.
Yabancıların, Hürriyet ve İtilâfçıların ve Nigehbancılar'ın, düzenledikleri
gericilik hareketlerinde başarılı olabilmeleri için, Ferit Paşa'yı
veya yakınlarından birini iktidar mevkiine getirmeleri de muhtemeldir.
Meclis'i elbette dağıtacaklardır. Padişah katında etkili olacak tedbirlerin,
oradan alınması... arz olunur."
Efendiler, garip değil midir ki, bugün bu maruzatta bulunanlar,
daha birkaç hafta önce "Meclis resmen açılmış olduğuna göre,
bundan sonraki emirlerinizin bize bildirilmesini ve görüşlerinizin
her makamın önünde gerektiği gibi savunulacağına güven buyurulmasını"
diyen kimselerdir. Birkaç hafta önce, İstanbul Hükûmeti ile birlik
olarak, beni hükûmet işlerine karışmaktan menetmek isteyen kimseler,
bu gün, İstanbul'da hiçbir şey yapmaya güçleri yetmadiğini itiraf
ederek, buradan, Hey'et-i Temsiliye'den etkili tedbirler bekliyorlar.
Biz bu isteği de yerine getireceğiz. Fakat bu kimselerin istekleri
olduğu için değil, bunu vatanın çıkarları emrettiği için...
Efendiler, 3 Mart ve 3/4 Mart gecesi, İstanbul'la haberleşme ve
oradaki durumu anlamakla geçti. 4 Mart günü, gerek İ s m e t P a
ş a'dan ve gerek diğer kimselerden aldığım bilgiler üzerine, durumu
bir genelge ile bütün ordulara, teşkilât merkezlerimize ve millete
bildirdim (Belge : 243, 244). Meclis-i Meb'usan Başkanlığı'na da
şunu yazdım :
Meclis-i Meb'usan Başkan Vekilliği Yüksek Katına, Ankara, 4.3.1920
İtilâf Devletleri'nin durmadan işlerimize karışmaları karşısında,
Ali Rıza Paşa Kabinesi'nin, nihayet Meclis huzurunda istifasını
verdiği üzüntüyle haber alınmıştır. Aydın cephesinde, kutsal vatanı
ele geçirmeye çalışan düşmanla Kuva-yı Milliye çarpışmakta ve her
karış toprağına, sadık ve fedakâr evlâtlarının şehit olmuş vücutlarını
gömmektedir. Hiçbir güç, hiçbir yetki, milletimizi tarihin emrettiği
bu görevden alıkoyamayacaktır. Vatan ve milletimizin istiklâli korumak
için her Fedakârlıga hazır bulunan milletimizin, kutsal heyecanını
ancak milletin tam olarak güvenini kazanmış bir hükûmetin işbaşına
getirilmesi yatıştırabilir. Bütün millet, bu tarihî günlerde, millî
iradesinin mutlak vekilliğini üzerine almış bulunan mitletvekillerinin
kararlarını sabırsızlıkla beklemektedir. Vatana ve tarihe karşı,
üzerinize aldığınız büyük sorumluluğu ve bütün dünyanın kürsülerinize
çevrilmiş olan dikkatli bakışlarını düşünerek, milletin azim ve
fedakârlığına yaraşır kararlar alınacağına güvendiğimizi ve vatan
uğruna yaptığınız çalışmalarda bütün milletin yanınızda ve yardımınızda
olduğunu arz ederiz.
Hey'et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal
Padişah'a da şu telgrafı çektim Efendiler :
Padişah Hazretleri'nin Yüce Eşiğine Ankara, 4.3.1920
İtilâf Devletleri'nin istiklâl ve haysiyeti ayak altına alıcı saldırılarına
ve Ateşkes Anlaşması hükümlerine aykırı müdahale ve hareketlerine
daha fazla da dayanamayan Kabine'nin istifası ile yeniden yüce devletlerinde
bir hükûmet bunalımının ortaya çıkması, kamuoyunda derin bir heyecan
yaratmıştır. Yüce saltanat ve hilafet makamları etrafında düşünce
ve ülkû birligi ederek, yüksek istiklal ve dokunulmazığımız ve yüce
Osmanlı Devleti'nin ülke bütünlüğü için son fedakarlığı göze almış
olan bütün vatandaşlannız, düşmanlar tarafından idare edilen bazı
bozgunculuk ve ihtilâl tertiplerinden dolayı, zaten kederli ve endişeli
bir durumda, hükümet bunalımının bir an önce sona ermesini ve millî
emelleri gerektiği gibi gerçekleştirebilecek değerli bir hükûmetin
kurulmasını beklemektedir. Meclis-i Millî'nin çoğunluk grubunda
yoğunlaşan millî gaye ve eğilimlerin yüce katınızda da destekleneceğine,
bütün vatandaşlarınız gibi, Hey'etimiz de emindir. Ancak, içten
ve dıştan gelen bin türlü ihtirasın kaynayıp köpürmesiyle, dirlik
ve huzuru tehdit altında bulunan memleketimizin, millî vicdana güven
veremeyecek bir kabine başkanına bir dakika bile katlanamayacağını
ve Tanrı korusun, böyle bir durum ortaya çıkarsa, Osmanlı Devleti'nin
tarihinde benzeri görülmemiş fecî olaylara yol açacağını, Padişah
Efendimiz Hazretleri'nin yüce eşiğine arz etmeyi vatan borcu sayarız.
Ferman Padişah'ımızındır.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti Hey'et-i
Temsiliyesi
adına
Mustafa Kemal
Bu telgrafın birer suretini bilgi için Meclis-i Meb'usan Başkanlığı'na
ve kolordu komutanlarına vermekle birlikte, bunun bir kopyasını
çıkararak, İstanbul gazetelerine ve Basın Cemiyeti'ne vermesini
de İstanbul telgrafhanesine emrettik. Bundan ba$ka Efendiler, komutanlara,
valilere, mutasarrıflara ve Müdafaa-i Hukuk Merkez Hey'etleri'ne
ayrıca şu genelgeyi de gönderdik.
4.3.1920
İtilâf Devletleri'nin katlanılmaz bir duruma gelen müdahale ve baskılarından
dolayı kabine 3 Mart günü yani dün istifa etmiştir. Güvenilir kaynaklardan
aldığımız bilgilere göre, kabinenin düşürülmesi, F e r i t P a ş
a veya ona benzer birinin iktidar mevkiine getirilmesi ve lstanbul'da
yabancılann emellerine hizmet edecek bir Hilâfet şûrası kurulmasını
sağlamak üzere, dış düşmanlar tarafından idare edilen ve muhalif
partilerin aracılığı ile meydana gelen bir komitenin çalışmalarının
eseridir. Yani, komitenin çalışmalarına yer verebilmek için İtilâf
Devletleri, önce hükûmeti istifaya mecbur edecek baskılar yapmışlardır.
Durumun bu ağırlığı karşısında, Meclis-i Meb'usan, elbette gereken
etkili tedbirleri almaya devam etmektedir. Arıcak bu teşebbüslerin
fülî olarak desteklenmesi için, hemen, milli gayeyi gerçekleştiremeyecek
bir hükûmet başkanına milletin katlanamayacağını çok sert bir dille
Saray'a, Meclis-i Meb'usan Başkanlığı'na ve basına bildirmek gerekir.
Bu telgraf alındığında, bir dakika kaybedilmeden bu şekilde telgraglar
lar hazırlanmasını ve bu gece mutlaka çekilmesi çarelerinin bulunmasını,
buraya da yarın sabaha kadar bilgi verilmesini önemle rica ederiz.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti Hey'et-i
Temsiliyesi
adına
Mustafa Kemal
Efendiler, verdiğimiz talimat gereğinçe, memleketin her tarafından,
milletin her türlü yönetim kademesinden, 4/5 Mart gecesinden başlayarak
telgraf Fırtınası ayın beşinci ve altıncı günleri, Padişah sarayında
ve Mec- Meclis-i Meb'usan üzerinde beklenen etkiyi yaptı.
|