Efendiler, Meclis-i Meb'usanca kabul edilen bu programı
tahlil ve yorumdan geçirerek burada vakit kaybetmeyi gereksiz sayarım.
Yalnız Efendiler, Sadrazam Ali Rıza Paşa'nın ve kabinesinin içyüzünü
ve utanmazlığını gösteren bir belgeyi aynen bilginiz sunmama müsaadenizi
rica edeceğim :
Çok ivedi İstanbul,14.2.1920
Valiliklere ve Müstakil Sancaklara
Son olarak Meclis-i Meb'usan'da okunan ve büyi.ik bir çoklukla kabul
edilerek hükûmete güvenoyu verilmesini sağlayan programın önemli
noktalanndan birinde belirtildiği üzere, her tûrlû milli d,vâların
tek tecellî yeri olan Meclis Genel Kurulu, Allah'a şükür artık toplanıp
çalışmaya başladığına göre, meşrutiyet ilkelerinin her türlü engel
ve etkilerden uzak olarak yürürlük kazanması gereken memleketimizde,
bu Meclis'ten başka yerde, millî irade adına konuşmaya ve istekler
ileri sürmeye artık sebep ve imkân kalmadığından, hükûmet işlerine
müdahale şeklindeki her türlü faaliyet ve hareketlerin cezalandınlacağı
duyurulur. ( Sadrazam Ali Rıza)
Efendiler, böyle bir genelgeye ne gerek vardı? Hey'et-i Temsiliye'yi
millet gözünde küçük düşürmekte, onun cezalandırılabileceğinden
bahsetmekte ne yarar vardı? Eğer Hey'et-i Temsiliye zaman zaman
hükûmetin dikkatini çekmeyi gerekli görüyor idiyse, bu hareketinin
ne kadar temiz ve yüksek düşüncelere dayandığından ve ne derece
vatanla ilgili zaruretler yüzünden yapıldığından hâlâ $üphe edilebilir
miydi? Hey'et-i Temsiliye'yi, dolayısıyla milletin birlik ve dayanışmasını
yok etmeyi asıl hedef olarak kabul eden hükûmet, Aydın, Adana, Maraş,
Urfa Antep cephelerinde sürüp gitmekte olan çarpışmalardan ise,
asla duygulanmış görünmüyordu. Yabancı devletlerin, doğrudan doğruya
kendi kabinelerine yapmış olduğu baskıdan üzüntü duymuyordu. Şunu
da açık olarak belirtmeliyim ki, her türlü millî davanın belirdiği
tek yer olmak gereken Milli Meclis'in, Sadrazam Paşa'nın Tanrı'ya
şükrederek söylediği gibi, çalışmalara başladığı da ne yazık ki
daha görülmüyordu.
Efendiler, Sadrazam'ın bu genelgesi üzerine biz de şu genelge ile
milletin dikkatini çekmeyi gerekli bulduk.
Genelge 17.2.1920
Milll iradenin kanun3 olarak varlığını gösterdiği yer olan Meclis-i
Meb'usan'ı açarak millî hakimiyeti ispatlayabilen Cemiyetimizin,
en önemli ve başlıca görevlerinden biri de, milli dâvâya uygun ilkeler
çerçevesinde bir banş yapılıncaya kadar, milli birliği korumaktır.
Cemiyetimizin, her güçlüğe göği.is bererek, vatanı ve mill? varlıı
koruma yolundaki kurtancı çalışmalanna, millî gaye gerçekleştirilinceye
kadar, daha büyük bir azim ve iman ile devamı şarttır. Bu bakımdan,
milletin yaşama ve varlığını devam ettirme temeline dayanan millî
teşkilâtın, vatanın her köşesinde, geniş çapta ve yaygın bir biçimde
kökleşmesine, eskisi gibi devam edilmesini bütün merkez ve idare
hey'etlerinden bir kere daha önemle rica ederiz.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyesi adına
Mustafa Kemal
|