ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ-TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ
Anasayfa | Makale Bilgi Sistemi | Konu Dizini  Yazarlar Dizini Kaynaklar Dizini | Makale-Yazar Listesi | Makale Sayısı-Tarih Listesi | Güncel Türkoloji Kaynakçası

Atatürk Araştırmaları || Çukurova Araştırmaları || Halkbilim || Dilbilim || Halk Edebiyatı || Yeni Türk Dili || Eski Türk Dili
Yeni Türk Edebiyatı || Eski Türk Edebiyatı || Dil Sorunları || Genel || Tiyatro || Çağdaş Türk Lehçeleri

Günümüz İnternet Ortamında Türkoloji Araştırma Merkezleri Web
Sitelerinin Türk Kültürünün Tanıtımına Katkıları

Prof. Dr. Erman ARTUN
Çukurova Üniversitesi

Son yıllarda çeşitli üniversitelerde Türkoloji ve halk kültürü araştırma merkezleri
kurularak, üniversitelerin bölgelerinin kültürlerine hizmet ettikleri görülmektedir.

Son yirmi yıldır, Türk dünyası çok hareketli, çok hızlı bir değişim sürecine girdi. Bu
temelde kültürel bir zenginleşme, var olan ortak kültürün zenginleşmesidir. Etkileşimlerle
hızlanan değişim süreci hemen ardından sosyal ve kültürel alanlarda yeni arayışları, özlemleri
gündeme getirmiştir.

Son 20 yıla damgasını vuran bilgi teknolojileri ve bilişim çalışmaları, toplumsal
yaşamı ve düşünüş biçimlerini de etkilemiş, bilgiye hemen her yerden erişim yadsınamaz bir
duruma gelmiştir. Diğer bilim alanlarında olduğu gibi Türk dili edebiyatı, tarihi, sanatı ile
ilgili araştırma konularında üretilen bilginin de internet adı verilen genel bir bilgilenme ve
iletişim ortamında sunulması büyük önem kazanmıştır. Tek yanlı olarak bilgi sunumunun
yanında bu ağ (network) yapısı bilginin üretim sürecinde de rol oynamaktadır.

İçinde bulunduğumuz çağda bireylerin başarısı, ne kadar etkin ve becerikli bilgi
tüketicileri olduklarına bağlı hale gelmiştir. Basılı bilgi kaynaklarına sayıları hızla artan
elektronik kaynakların eklendiği, bilginin üç yılda bir ikiye katlandığı bir çağda etkin bir bilgi
tüketicisi ve buna bağlı olarak bir bilgi üreticisi olmak giderek güçleşmektedir.

İnternet bugün bilgiye en çabuk, en kolay ve en ucuz yoldan ulaşma aracı haline
gelmiştir. İnternete bağlantısı olanlar artık dünyanın herhangi bir yerindeki üniversitenin bir
bölümünde yapılan çalışmaları bilgisayarları aracılığıyla öğrenebiliyor, hatta bu bilgileri
bilgisayarına aktararak kaydedebiliyor, yazıcısından çıktısını alabiliyor. Çok değil, birkaç yıl
öncesine kadar bir başka şehirdeki veya bir başka ülkedeki kütüphanedeki kaynağa
ulaşabilmek için aylar süren yazışmalar yapılıyordu. Oysa şimdi kütüphanelerin kataloguna
internet aracılığıyla ulaşmak, kaynak tarama çalışması yapmak ancak birkaç dakika alıyor
(Akalın, 1998: 3 ).

İnternet, iletişim, bilgiye erişim ve yayımında sağladığı avantajlar dolayısıyla, bütün
dünyada olağanüstü bir hızda yaygınlaşmaktadır. Bu açıdan, özellikle, Türkçenin, tarihi ve
kültürel mirasın korunmasına ve geliştirilmesine, Türkiye’nin dünyaya tanıtılmasına katkı
yapacak veri tabanlarının oluşturulup serbestçe ve kolayca erişilebilen faydalı bilgi
kaynaklarının varlığının internet kullanımının yaygınlaşmasını sağlayacağı tartışmasızdır
(Acun, 2000:5-26).

Endüstri toplumu, yaşadığımız çağda yerini, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki
gelişmelerin etkisiyle bilgi toplumuna bırakmaktadır. Teknolojik değişim, ancak ve ancak yer
aldığı sosyal yapı bağlamında anlaşılabilir. Bağlantılı olarak, sürekli ve son derece hızlı
gelişen teknolojilerin, yeni yaşam biçimlerini belirleyen en önemli unsurlardan biri olduğuna
dair şüphe yoktur (Acun, 2000:5-26).

Bilimle teknoloji arasında doğal bir döngüsel ilişki vardır; bilimsel çalışmalar
uygulamaya elverişli bilgi üreterek teknolojik gelişmeye yol açarken, teknolojik gelişmeler de
bilimsel araştırmaların daha uygun şartlarda yapılmasını sağlayarak bilimsel gelişmeyi
hızlandırmaktadır (Acun, 2000:5-26).

Üretilen bilgi miktarındaki artışın yanı sıra küreselleşme, bilim ve teknoloji alanındaki
gelişmeler ile birlikte yaşanan değişiklikler günümüz bireylerinin gereksinim duyacakları
bilgi ve beceriler de değişikliklere neden olmuştur.

Sosyal bilimler de bu hızlı bilgisayarlaşmadan nasibini almaktadır. Bilgisayar
metotlarının sosyal bilimlere uygulanmasını konu alan çalışmaların sayıca çoğalması,
çeşitlenip derinleşmesi, bu çalışmaları yapanları çalıştıkları alanı "sosyal bilimler bilişimi"
olarak tanımlamaya yöneltmiştir. Milyonlarca belgelik geniş arşiv koleksiyonlarını bilgisayar
ortamına aktararak belgeye erişimde kullanıcının işini kolaylaştırmayı hedefleyen çalışmalar
önem kazanmaktadır.

Teknolojik gelişmelere ve bunların yol açtığı değişime uyum sağlayabilen ve sürekli
olarak kendini yenileyebilen, ileri teknolojilere aşina olabilen, bilginin güç kaynağı olduğu
çağımızda bilgiyi üreten, paylaşan bireyler olmak bilgi toplumunun gerektirdiği insan
gücünde bulunması gereken nitelikler olarak özetlenebilir.

Ülkemizde sosyal bilimler, genel olarak kamu veya özel sektörde görev alabilecek
nitelikte uzmanlar yetiştiren akademik bir alan olarak bilinmektedir. Oysa dünyanın birçok
gelişmiş ülkesinde sosyal bilimlere verilen önem, bu gelişmişliğin arka planındaki gücü de
ortaya koyar.

Yeni yüzyıl, bilgiye sahip olanların güçlü olacağı bir yüzyıl olacaktır. Bilgi sahibi
olmak, bilgiye hızlı ve seri şekilde ulaşabilmek, bilgi üretebilmek ve ürettiği bilgiyi hakim
kılabilmek, yeni yüzyılın başlıca aktörlerinin belirleyici vasıfları olacaktır. Edilgen ve
gündemi sürekli olarak başkaları tarafından tayin edilen toplumlar ise, bilgi satın alan ve
bilgiye başkalarının kanalıyla, dolaylı yoldan ulaşabilen toplumlardır. Bunlar, başkalarının
sözcüleri olmaktan asla kurtulamazlar.

Üretilen bilgi miktarındaki artışın yanı sıra küreselleşme, bilim ve teknoloji alanındaki
gelişmeler ile birlikte yaşanan değişiklikler günümüz bireylerinin gereksinim duyacakları
bilgi ve beceriler de değişikliklere neden olmuştur. Kısaca, günümüz toplumlarının
gereksinim duyduğu bilim profili değişmiştir

Teknolojik gelişmelere ve bunların yol açtığı değişime uyum sağlayabilen ve sürekli
olarak kendini yenileyebilen, ileri teknolojilere aşina olabilen, bilginin güç kaynağı olduğu
çağımızda bilgiyi üreten, paylaşan bireyler olmak bilgi toplumunun gerektirdiği insan
gücünde bulunması gereken nitelikler olarak özetlenebilir.

Bilgi toplumunun bireylerinde, bir başka deyişle bilgi toplumunun gereksinim
duyduğu insan gücünde bulunması gereken beceriler arasında bilgi ile ilgili becerilerin
değerlendirilmesi, kullanılması, üretilmesi ve iletilmesinin de bulunması gerektiği
görülmektedir. Bilgi becerileri "bilgi okuryazarlığı" kavramı içinde ele alınabilecek bir
konudur. Bilgi okuryazarı bireyler, başkaları ile iş birliği yaparken bilgiyi değerlendirme,
düzenleme ve geliştirmede teknolojiyi etkili olarak kullanmaktadırlar.

Bilgi teknolojilerindeki ilerleme, beraberinde getirdiği değişim ve yenilik
düşüncesinin yanında, bilgi paylaşımının da gelişmesini sağlamıştır. İnternette kişisel
bilgilerin web sayfalarında tanıtım amacıyla kullanıldığı yıllar geride kalmış, özellikle
akademik ve kaliteli içeriğin hem tanıtımı hem de yaygınlaştırılması son beş yılda büyük
oranda artırılmıştır.

İnternetin getirdiği, bilginin paylaşılması düşüncesine bağlı olarak Türkçe içeriğin
artırılmasında kurumsal çözümler yanında, kişisel düşünce devrimleri de gerekmektedir.
Bugün bilgisayar başında geçirilen zaman TV'de geçirilenden çok daha fazladır.
Akademisyen çevrede bilgi teknolojilerine yönelik çekinceler varsa giderilmeli, sunacakları
içeriğin güvenliğinin en üst düzeyde sağlanacağının garantisi sağlanmalıdır. Web ortamının
tanıtım ve paylaşım odaklı kullanımı yaygın olmakla birlikte, e-günlükler ve kamuya açık,
herkesin katkıda bulunduğu ansiklopediler, sözlükler de Türkçede yaygınlaşmaya başlamıştır.

Yurtdışında, akademik içeriğin artmasında ve artırılmasında kişisel girişimlerden çok,
özel kuruluşların yayınevleriyle yaptığı anlaşmalar doğrultusunda hazırlanan büyük
veritabanları dikkati çekmektedir. Kimi tanınmış yayınevleri de kendi veritabanlarını internet
üzerinden ücretli olarak sunmaktadır. Bu büyük veri yapılarından kullanıcının önüne istediği
hemen her tür sorgu ve sonuç birkaç saniye içinde sunulmaktadır.

Türkiye'de akademik internet içeriğinin artmasına yönelik çalışmalarda TÜBİTAK
Ulakbim sağladı. Sosyal ve fen bilimleriyle ilgili ulusal veritabanı geliştirilmeye devam
edilmektedir. Türkolojiyle ilgili bütün kaynakların derlenmesi ve bunların internetten
sunulması yoğun emek ve zaman alıcı bir süreçtir. Bu süreç içinde elektronik biçimi olmayan
basılı eserlerin yeniden taranması ve düzeltmelerinin yapılması en çok uğraş isteyen iştir.
Web teknolojilerinin günümüzdeki durumunu bilen, veritabanı tasarımı ve sunumu
konusunda yetişmiş eleman gereksinimi de diğer bir sorun olarak görülmektedir.

Merkezlerin en önemli yararı bilgiye kolay ve pratik ulaşabilme olanağı
sağlamalarıdır. Birçok zengin kütüphanede bir tek kitaba ulaşabilmek bazen saatler alır. Bilim
adamının en avantajlı yönünün bilgiye süratle ve kolayca ulaşabilme özelliği olduğu
söylenebilir.

Bu bildirimizde, 1997 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Çukurova Üniversitesi
Türkoloji Araştırmaları Merkezi tanıtılarak, Türkiye'de ilk kez sanal ortamda Türk kültürü ile
ilgili akademik içerik sağlamak üzere oluşturulan Merkezimiz web sitesi bağlamında,
istenildiği takdirde, üniversitelerde kurulmasını dilediğimiz Türkoloji Araştırmaları
Merkezlerine katkı sağlamak amaçlanmıştır.

Çukurova Üniversitesi'ne bağlı olarak, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 2880
sayılı kanunla değişik 7/d-2 maddesi ve Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin ek 1. maddesi
uyarınca Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi (Ç.Ü.T.A.M.) kurulmuştur.

Merkez; a) Türk edebiyatı, Türk dili, lehçeleri ve ağızları, Türk cumhuriyetleri ve
toplulukları, Türk tarihi, Türk sanatı, halk kültürü alanlarında araştırma çalışmalarını
planlamak, koordine etmek ve yürütmek üzere kurulmuştur.

Merkez; Türk dünyasının tarih ve kültür değerlerini araştırmak, tanıtmak ve
benimsetmek; özellikle dil ve edebiyat eserlerini, bunların özelliklerini en eski örneklerinden
başlayarak akademik düzeyde tanıtmak ve öğretmek; böylece Türkçe ve Türk edebiyatının
güçlü ve zengin varlığını bilen, Türk toplulukları arasındaki yakın ilişkileri daha da
kuvvetlendirmek amacıyla kurulmuştur.

Aralık 2002'de yayınına başlayan web sitemiz, kısa sürede tüm dünyadan ve
Türkiye'den binlerce kişi tarafından ziyaret edilmiş, tanınır ve saygın bir internet bilgi kaynağı
olma yönünde önemli adımlar atılmıştır. Bunun en iyi kanıtı da şu anda internetin en büyük
arama motoru Google'da "türkoloji" ve "turkoloji" arama ifadelerinde 1. ve 2. sırada yer
almasıdır. Sitemizin Mart 2006 tarihinde aylık giriş sayısı dokuz yüz elli bine ulaşmıştır
(http://turkoloii.cu.edu.tr/webalizer/usage 200601.htmn.)

Ç.Ü. Türkoloji Araştırma Merkezi web sitesinde 1000'e yakın makale, bildiri, çeşitli
alanlardan kaynakçalar yanında, Türk Dil Kurumu Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
arama motoru araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Bu bağlamda, aylık yaklaşık 90 ülkeden
ziyaret edilen sitemiz, web ortamının Türk kültürünün dünyaya tanıtılmasında oynadığı rolün
ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Merkezimiz web sitesinde yayınlanan makale ve kaynakça bilgileri, şu anda dünyanın
bir numaralı arama motoru olan “google” tarafından düzenli olarak indekslenmektedir.
Sitemizde arama yapmak isteyen kullanıcılar, doğrudan google aramasına yönlendirilip çok
hızlı bir biçimde en küçük bilgi ayrıntısına ulaşabilmektedir. Sitemizin sürekli güncellenen
dinamik yapısı, google’da “türkoloji” anahtar sözcüğü için 1 numaralı sonucu getirmektedir,
çünkü devamlı güncellenen siteler arama motorlarının önem verdiği “indekslenmeye değer
site” ölçütüdür.

Sitemizde yayınlanan toplam kaynakça bilgisi 20.000’i aşmaktadır. Görselliğin önem
kazandığı günümüzde, Türkçe duyarlılığı ile ilgili çeşitli sunular da yayınlanmaktadır.

Türkoloji araştırma merkezleri;

a)    Türk edebiyatı, Türk dili, lehçeleri ve ağızları, Türk cumhuriyetleri ve toplulukları,
Türk tarihi, Türk sanatı, halk kültürü alanlarında araştırma çalışmalarını planlamak, koordine
etmek ve yürütmek,

b)    Üniversiteye bağlı Fakülte, Enstitü ve Yüksekokullarda yürütülen araştırma
çalışmalarında yukarıda belirtilen alanlarda destek sağlamak ve bu amaçla yeni araştırma
konuları tasarlamak veya bilinen bilimsel yöntemleri ihtiyaç duyulan araştırma konularına
uyarlamak,

c)    İlgili alan ve konularda yurt içi ve yurt dışı kuruluşlar ve araştırıcılarla amaçlar
doğrultusunda işbirliği yapmak, araştırma ve araştırıcıları desteklemek, ortak araştırma
çalışmalarını planlamak ve yürütmek,

d)    Araştırma alanları ile bunlarla ilgili konularda çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim
amacıyla kurs, konferans, seminer, kongre, panel, sempozyum, sergi düzenlemek veya
düzenlenmesine katkıda bulunmak,

e)    Lisans ve lisansüstü programlarında servis dersleri vermek veya gerekli desteği
sağlamak vd. çalışmalar yapabilir.

Türkoloji araştırma merkezlerinde; a) Türk Lehçeleri ve Ağızları Araştırmaları
Birimi b) Türk Edebiyatı Araştırmaları Birimi c) Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları

Araştırmaları Birimi d) Türk Tarihi Araştırmaları Birimi e) Türk Sanatı Araştırmaları Birimi

f) Halk Kültürü Araştırmaları Birimi vd. birimler açılabilir.

Türkiye'de Halk Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezleri derleme yapmakta, arşiv
kurmakta, kongre ve sempozyumlar düzenlemekte ve çeşitli yayınlarıyla ilgililere hitap
etmektedir. Ancak, derleme faaliyetleri istenilen düzeyde gerçekleşememiştir.

Bizce Merkez'in kuruluş amacı şu birkaç maddede toplanmalıdır:

a)    Sözlü ürünleri derlemek

b)    Yazılı belgeleri derlemek

c)    Etnografik malzemeleri derlemek. Etnografya ile ilgili konularda yapılabilecek şey,
bağış şeklinde materyal toplamak şeklinde olacaktır.

ç) Video kaydıyla bazı kültür olaylarını tespit etmek.

d)    Kongre, seminer vb. gibi toplantılar düzenlemek

h)    Konferanslar verdirmek
ı)    Sergiler düzenlemek

i)    Mevcudu kalmayan eski kitapların gözden geçirilmiş yeni baskılarını yapmak.
j)    Tebliğ ve konferans metinlerini yayımlamak

k)    Bölge araştırmalarını kitap olarak yayımlamak

l)    Bölgenin yetiştirdiği şair, sanatkâr ve zanaatkar gibi tanınmış kişileri anmak
m) Yöre halk kültürü bibliyografyasını hazırlamak

n)    Bir ihtisas kütüphanesi kurmak

Sonuç ve Öneriler

Türkler, belli alanlarda aşılamayacak kültür değerleri yaratmışlardır. Bunu insanlığın
hizmetine sunmak gerekir. Özellikle milli duyguları canlı tutma, gelenek ve inançları dünyaya
yayma konusunda merkezler hizmet verecektir. Yerel ve milli değerleri küresel arenada
tanıtma, pazarlama gayreti içinde olmak ve halk kültürü ürünlerini bu alanda kullanmak
gerekir.

Yeterli destek sağlanmadığı için Türkoloji araştırmaları bugün istenilen düzeyde
değildir. Türkoloji alanında yapılan çalışmalar desteklenmelidir.

Günümüz halkbilimi anlayışının, ham malzemelerin toplanarak ileride
değerlendirilmesi gibi bir lüksü yoktur. Bilgi üretilmeli, bulgular topluma sunulmalıdır. Bilgi
teknolojisi Türkoloji alanında kullanılarak "Türk Dünyası Metin Bankası" oluşturulmalıdır.
Bu konudaki yazılım programları desteklenmelidir. Programlama alanında çalışanlarla
Türkologların ortak çalışmaları gerekir.

Ortaklaşa düzenlenecek programlarla Türk dünyası araştırmacılarının katılımı
sağlanmalı; bu potansiyelin kullanılması üzerine, yorumlar yapılmalı çözümler üretilmelidir.

Türk dünyası ile ilgili dünyada yapılmış çalışmaları toplamak ve bu çalışmaları destekleyerek
Türk dünyası ile ilgili bir arşiv ve kütüphane kurmak, uluslararası toplantılar yaparak
çözümler üretmek gerekmektedir. Türk cumhuriyetlerindeki ve dünyadaki benzer kuruluşlarla
işbirliği yapılmalı; bilgi, malzeme ve araştırmacı değişimi sağlanmalı ve ortak bilimsel
toplantılar düzenlenmelidir.

Üniversitelerde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde tezler, ayrıca projelere
bağlı olarak araştırmalar yapılmaktadır. Araştırılan konularda tekrara düşmemek için biten tez
ve proje adlarının yanı sıra süren tezlerin ve projelerin de bildirilmesi yararlı olacaktır.

Türk dilinin temel makalelerinin elektronik ortama aktarılma çalışmaları sürdürülerek
zengin bir sanal kitaplık oluşturulmalıdır.

Dil öğretiminde web içeriğinin giderek daha çok yaygınlaşacağı göz önüne alındığında
da, Türkçeyi ve Türk edebiyatını öğrenen ya da öğrenmek isteyen kullanıcıya standart
Türkçenin sunulması gerekmektedir.

Bu bağlamda yapılabilecekler;

-    Türkçenin öğretimine yönelik web ortamı çalışma grupları

-    Halkbilimi veritabanı çalışma grupları

-    Kaynakça veritabanı çalışma grupları

-    E-dergi ve e-makale çalışma grupları kurulması ivedililikle sağlanmalıdır.

Türk dili, edebiyatı, halkbilimi, antropolojisi vb. konularda bütün tezlerin bir arada
bulunup, tam metin ulaşılabilecek bir “tez sunucusu”nun ya da veritabanının oluşturulup
kullanıma açılmasıyla bilginin paylaşımı hem hız kazanacak hem de yeni bilgilerin
oluşturulmasında kaynaklara ulaşım hızlanacaktır.

Türkçenin bütün sözvarlığının tek arayüzde sorgulanabildiği bir sözlük veritabanı
ortamı hazırlanmalı. Bu ortam, var olan bilginin yanında yeni sözlerin de kolayca sisteme
girilebildiği bir ortamı da barındırmalıdır.

Tarihi miras, kültür, tüm bu zenginlikler, güzellikler hepimizindir. Bunlar aynı
zamanda insanlığın da ortak malıdır. Türk kültürü ürünlerinin uluslararası ilişkilerde
kullanılması kültürel mirasın yaşatılıp evrensel kültüre kazandırılmasına katkı sağlayacaktır.

Bu sempozyumda Türk kültürünün belli sorunları üzerine yoğunlaşıldı. Yeni açılımlar
ve çözümler üretilmesine ön ayak olundu. Gelecek yıllarda aynı coşkuyla buluşmak
dileğimizdir.

Kaynaklar:

Acun, Ramazan Bilgi Dünyası 1/1(Nisan 2000), s.5-26

Akalın, Şükrü Haluk,1998, “İnternetteki Türkoloji Dünyası, Türk Dili Dergisi 556,
Nisan, Ankara

Altuntaş, Yener (2002), Küreselleşme Sürecinde Türk Halk Oyunları, VI.
Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri, Küreselleşme ve Geleneksel Kültür
Seksiyon Bildirileri, Genç Ofset, Ankara.

Artun, Erman (2001), Küreselleşmenin Geleneksel Türk Halk Kültürüne Etkisi, VI.
Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi, Küreselleşme ve Geleneksel Kültür Seksiyon
Bildirileri, Genç Ofset, Ankara.

Erginer, Gürbüz (2002), Küreselleşme ve Geleneksel Kültür (Bilimsel Bulguların
Anlamsızlaşması), VI. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi, Küreselleşme ve
Geleneksel Kültür Seksiyon Bildirileri, Genç Ofset, Ankara.

Ersoy, Ersan (2002), Küreselleşme ve Geleneksel Kültür Girdabında Gençlik, VI.
Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri, Küreselleşme ve Geleneksel Kültür
Seksiyon Bildirileri, Genç Ofset, Ankara.

Kongar, Emre (1997), Küreselleşme ve Kültürel Farlılıklar Çerçevesinde Ulusal
Kültür, www.kongar.org/makaleler.