TÜRK DİLİ: DÜNYA DİLİ

Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın
Türk Dil Kurumu Başkanı

Bugün yaklaşık 220 milyon konuşuru bulunan Türk dili, Moğol ve
Mançu-Tunguz dillerinin de yer aldığı Altay dil ailesinin en fazla
konuşura sahip koludur...


19’uncu yüzyıl sonlarına doğru yoğunluk kazanan araştırmalarla
Altay dilleri olarak adlandırılan Türk, Moğol, Mançu-Tunguz,
Japon ve Kore dilleri ile Fin-Ugor dilleri olarak anılan Fin, Macar
ve Samoyed dillerinin Ural-Altay adında bir dil ailesi oluşturduğu
düşüncesi, dünyada genel kabul görmüş bir kuramdı. Ancak, 20’nci
yüzyılın ikinci yarısından itibaren yürütülen dil bilimi
araştırmalarıyla Ural ve Altay dillerinin bir dil ailesi
oluşturamayacağı düşüncesi yaygınlaşmaya başladı. Fin, Macar ve Samoyed dilleri ile Türk, Moğol,
Mançu-Tunguz, Japon ve Kore dilleri arasında benzerlikler bulunuyordu ama bu benzerlikler bir
dil ailesi oluşturmaya yetecek ölçüde bir kaynak dilden miras kalan ortak dil ögesi içermiyordu.

Bugün artık dünya dil bilimi çevrelerinde Türk, Moğol ve Mançu-Tunguz dillerinin
oluşturduğu Altay dil ailesi, genel kabul görmektedir. Bununla birlikte Kore ve Japon dillerinin bu
dil ailesinde yer alıp almadığı üzerine tartışmalar sürmektedir. Bu iki dilin Altay dil ailesine ait
olmaları durumunda da, Türk dilinin Altay dil ailesinin en çok konuşura sahip kolu olduğu
gerçeğini değiştirmez.

Türk Dilinin Kısa Tarihi

Türk yazı dilinin tarihi VII ve VIII. yüzyıllarda Orhon vadisinde dikilmiş olan yazıtlarla
başlar. Gerek
Orhon Yazıtları nda kullanılmış olan gelişmiş ve işlek dil gerekse komşu ülke
kaynaklarında yer alan bilgiler, Türk yazı dilinin başlangıcının çok daha eskiye gittiğini gösterir.
Yakın dönemde bulunan yeni yazıtların okunması Türk yazı dilinin tarihini daha da gerilere
götürmemizi sağlayacaktır. Ayrıca karşılaştırmalı ses ve biçim bilimi çalışmaları ve diğer dillerdeki
alıntı sözlerden Türkçenin yaşının ortaya konulması yolunda önemli veriler elde edilmiştir.
Türkçeden Sümerceye geçmiş olduğu kanıtlanan 168 Türkçe kökenli sözcük, Sümerce ile
Türkçenin yaşıt olduğu görüşünün geliştirilmesini sağlamıştır. Esik kurganı buluntuları arasında
yer alan ve MÖ 4’üncü yüzyıla ait olduğu saptanan bir çanaktaki Orhon yazısına benzer harflerle
yazılan iki satırlık yazının en eski Türkçe metin olduğu bilinmektedir.

Çin yıllıklarındaki bir Hun ağıtına ait iki dize ile birkaç sözcük MS
4’üncü yüzyıl Türkçesi hakkında fikir vermektedir. Ancak, edebî metin
niteliğindeki ilk büyük metinler Tonyukuk (725), Bilge Kağan (731) ve Köl
Tigin (732) adına dikilmiş olan
Göktürk Yazıtları dır. Türk dilinin ilk sözlüğü
ve dil bilgisi kitabı
Divanü Lugati’t-Türk ise 1072 yılında Kâşgarlı Mahmud
tarafından yazılmıştır.

Yaklaşık 9 bin sözü içeren eser, yalnızca bir sözlük, yalnızca bir dil
bilgisi kitabı değil, aynı zamanda Türk yazı dilinin ve ağızlarının ele alındığı,
kültür değerlerinin kayda geçirildiği anıtsal bir kaynaktır. Kâşgarlı Mahmud;


Karahanlı, Uygur, Oğuz, Kıpçak, Kırgız ve diğer akraba topluluklarının söz varlığını bir araya
getirerek hazırladığı eserine
Divanü Lugati’t-Türk, yani Türk Lehçeleri Sözlüğü adını vermiştir.
Kâşgarlı Mahmud’un yirmiyi aşkın yazı dilini ve ağzını Türk adı altında toplaması, bilimsel bir
gerçekliği ortaya koymaktadır. Büyük ölçüde ortak dil ögelerine dayanan bu yazı dilleri ve ağızlar,
zaman içerisinde kendi iç gelişmelerini sürdürerek bugün yazı dilleri ve resmî diller hâline
gelmişlerdir.

Türk Dilinin Coğrafyası

Yayılma alanı Kuzey Buz Denizi’nden başlayıp Hindistan’ın kuzeyine, Çin Halk
Cumhuriyeti’nin içlerinden Avrupa’nın en uç noktasına kadar uzanan yaklaşık 12 milyon
kilometrekarelik bu coğrafyada en geçerli dil, Altay dil ailesinin en büyük kolu olan Türk dilidir.

19’uncu yüzyılda ünlü Türkolog A. H. Vambery, Türk dilinin yayılma
alanının genişliğini yaptığı gezi sırasında görmüş ve Balkanlardan
Mançurya’ya kadar yolculuk yapacak bir kişinin Türk dilini bilmesi
durumunda bu yolculuğunu en kolay bir biçimde yapabileceğini, çünkü bu
coğrafyada en geçerli dilin Türk dili olduğunu söylemişti. Bugün bu alan daha
da genişlemiştir. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren çalışmak ve okumak başta olmak üzere çeşitli
nedenlerle endüstrileşmiş Avrupa ülkelerine Türklerin göçmesi sonucunda Türk dilinin yayılma
alanı Balkanları da aşarak Atlas Okyanusu kıyılarına ulaşmıştır.


Türk dili, yoğunluğu Orta Asya ve Orta Doğu’da bulunan ve en azından son bin yıldır
yerleşik halklar hâlinde olan; Türkiye Cumhuriyeti, Eski Sovyetler Birliği’nden bağımsızlaşmış
Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan gibi Türk Cumhuriyetleri, Balkan
Ülkeleri, Rusya Federasyonu, Iran, Irak, Afganistan, Çin Halk Cumhuriyeti gibi devletler içinde
konuşma dili veya yazı dili olarak yaşayan yirmi yazı dili koluna ayrılmaktadır.

Orta Çağ ile Yeni Çağı Osmanlı Imparatorluğu ve Altın Ordu Devleti gibi büyük
coğrafyalara yayılan siyasi birlikler içinde yaşayan bu Türk toplulukları, 20’nci yüzyıl ilk çeyreğine
kadar etkili olan klasik yazı dilleri Osmanlı Türkçesi ve Çağataycanın birleştirici karakteriyle güçlü
bir yazılı edebiyat ve millî bir halk edebiyatı geliştirmiştir. Dil mirasının çok büyük bir kısmını
oluşturan sözcükler, atasözleri, deyimler ve temel kavramlar bu Türk topluluklarının dillerinde
ortaktır.

Türk dilinin bu ortak ve bütünleştirici özelliği, konuşma dillerindeki, ağızlardaki
farklılıklarına karşın yazılı çeşitli lehçeleri, farklı konuşma dilleri bulunan Arapçanın, Çincenin veya
Hintçenin durumu ile benzerlik göstermektedir. Bu dillerin içinde alt diller olarak gelişen birçok
farklı ağza karşın tek bir dilin olması gibi, Türkçe de Sovyetler Birliği’nin özel siyasi şartları altında
farkları yapay olarak artırılmış yazı dillerine ayrılmıştır. Bu yazı dilleri Türkiye Türkçesi,
Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Özbek Türkçesi, Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Tatar
Türkçesi, Başkurt Türkçesi, Uygur Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Karakalpak Türkçesi, Kumuk
Türkçesi, Karaçay Türkçesi, Balkar Türkçesi, Nogay Türkçesi, Hakas Türkçesi, Altay Türkçesi,
Tuva Türkçesi ile Çuvaşça ve Yakutçadır.

Öte yandan büyük çoğunluğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve
Avrupa Birliği ülkelerine yerleşen yaklaşık 6 milyon Türk
bulunmaktadır. Avrupa Birliği üyesi olmayan bazı Avrupa ülkelerinde
de önemli ölçüde Türk nüfusu bulunmaktadır. Bu nüfusun önemli bir
bölümü, yaşadığı ülkenin vatandaşıdır. Ayrıca Avrupa Birliği’nin yeni
üyelerinden Romanya’da, özellikle de Bulgaristan’da bu ülkelerin
vatandaşı olarak çok sayıda Türk yaşamaktadır. Makedonya, Kosova
gibi diğer ülkelerdeki yerleşik Türklerle birlikte bütün Avrupa kıtasındaki Türk nüfusun 7 milyonu
aştığı düşünülmektedir. Avrupa’daki bu nüfusun tamamının dili Türkiye Türkçesidir. Bu ülkelerde
Türkler tarafından yayımlanan gazeteler, dergiler, kitle iletişim araçları Türkiye Türkçesini
kullanmaktadır.


Çeşitli dönemlerde Arabistan yarımadasındaki ve Kuzey Afrika’daki ülkelere; Güney ve
Kuzey Amerika kıtasında başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere ve Avustralya’ya yerleşen
konuşurları sayesinde, bugün Türk dili dünyanın dört bir köşesinde yaşayan, konuşulan, kullanılan
dil konumuna ulaşmıştır. Uydudan yapılan radyo ve televizyon yayınları, ağ ortamında yayıncılık,
yurt dışında da yayımlanan gazetelerimiz ve dergilerimiz, öğretim kurumları ve kurslar aracılığıyla
bugün Türk dili yeryüzünde etkin bir biçimde işlevini sürdüren dil konumuna ulaşmıştır.

Bugünün dünya siyasi haritasına bakıldığında farklı yönetimler altında ama sınırdaş
ülkelerde yaşayan ve birbirine çok benzer dilleri konuşan Türk soylu halkların dil benzerliğinin yanı
sıra çok büyük ölçüde kültür benzerlikleri gösterdiği bilinen bir gerçektir. Anadolu’daki bir halk
türküsü Balkanlarda, Orta Doğu’da, Kafkaslarda hatta Orta Asya’da bilinmekte, dinlenmekte ve
söylenmektedir. Türk mutfağının sevilen yemeği mantı, boyutları ve adı değişse de Sibirya’dan

Çin’e, Orta Asya’dan Anadolu’ya ortak özellikler gösterir.

Nasrettin Hoca’nın ünü ve fıkraları Türk soylu halklar arasında
yayıldığı gibi, aynı coğrafyada komşu uluslar arasında da
yaygınlaşmıştır. Ancak Türk dili konuşurları arasında en dikkat
çekici benzerlik söz varlığında ve biçim özelliklerinde kendisini
göstermektedir.


Dünyada birçok ülkede bağımsız olarak yürütülen
akademik Türkoloji çalışmalarının sonuçlarına göre, bu Türk yazı
dilleri, sözlük bilimi ölçütlerine göre sıralanan söz varlığı verilerine göre birbirinin ses dengi
hâlindeki sözlere sahiptir. Hiçbiri yabancı dillerden alıntı olmayan temel söz varlığı sayesinde Türk
toplulukları araya bir başka iletişim aracı koymadan kendi dilleri aracılığıyla birbirleriyle
anlaşabilmektedir.

Bütün bu yazı dillerinde ve lehçelerde sayı adları, zamirler, fiiller ortaktır. Atlas Okyanusu
kıyılarından Çin’in içlerine kadar uzanan coğrafyada 220 milyon insan bir, iki, üç, dört/tört, beş,
altı, yedi/yeddi/ceti, sekiz, dokuz/tokuz, on diyerek saymaktadır. Birkaç sayı adındaki küçük ses
değişikliği dışında bütün sayı adları tam bir ortaklık gösterir. Lehçeler arasındaki bu ses farklılıkları
genel farklılıklardır ve düzenli olarak diğer sözcüklerde de görülürler.

Çeşitli alanlar ve kavramlardaki söz varlığına birkaç örnek vermekle yetiniyoruz:

Çevre ve Doğa Sözleri:

Türkiye T. toprak; Azerbaycan T. torpag; Türkmen T. toprak; Tatar T. tufrak; Kazak T.

toprak; Uygur T. toprak; Özbek T. tuprak; Kırgız T. topurak.

Türkiye T. dağ; Azerbaycan T. dağ; Başkurt. tav; Tatar T. tav; Kazak T. tav; Kırgız T. too;

Özbek. tağ; Türkmen T. dağ; Uygur T. tağ.

Türkiye T. ağaç; Azerbaycan T. agac; Türkmen T. agaç; Tatar T. agaç; Kazak T. agaş; Uygur T.
yagas; Hakas T. agas.

Türkiye T. çiçek; Başkurt T. sesek; Kazak T. şeşek; Kırgız T. çeçek; Özbek T. çeçek; Tatar T.
çeçek; Uygur T. çeçek.

Türkiye T. diken; Azerbaycan T. tiken; Kazak T. tiken; Kırgız T. tiken; Özbek T. tiken;

Türkmen T. tiken; Uygur T. tiken.

Türkiye T. yaprak; Azerbaycan T. yarpag; Başkurt T. yaprak; Tatar T. yafrak; Kazak T. japırak,
Özbek T. yeprak; Türkmen T. yaprak.

Renkler

Türkiye T. ak; Azerbaycan T. ağ; Tatar T. ak; Başkurt T. ak; Kazak T. ak; Kırgız T. ak; Özbek
T. âk; Türkmen T. ak; Uygur T. ak.

Türkiye T. kara; Azerbaycan T. gara; Başkurt T. kara; Tatar T. kara; Türkmen T. gara; Kazak
T. kara; Kırgız T. kara; Uygur T. kara.

Türkiye T. sarı; Azerbaycan T. sarı; Başkurt T. harı; Tatar T. sarı; Kazak T. sarı; Kırgız T. sarı;

Özbek T. sarık; Türkmen T. sarı; Uygur T. serik.

Türkiye T. kızıl; Azerbaycan T. gızıl; Başkurt T. kızıl; Tatar T. kızıl; Kırgız T. kızıl; Özbek T.

kızıl; Türkmen T. gızıl; Uygur T. kızıl.

Türkiye T. boz; Azerbaycan T. boz; Başkurt T. buz; Kazak T. boz; Kırgız T. boz; Özbek T. boz;

Türkmen T. boz; Uygur T. boz.

Hayvanlar

Türkiye T. at; Azerbaycan T. at; Başkurt T. at; Tatar T. at; Kazak T. at; Kırgız T. at; Özbek T.

at; Türkmen T. at; Uygur T. at.

Türkiye T. kuyruk; Azerbaycan T. guyruk; Başkurt T. koyorok; Kazak T. kuyruk; Kırgız T.

kuyruk; Özbek T. kuyruk; Tatar T. koyrık; Türkmen T. guyruk; Uygur T. kuyruk.
Türkiye T. aslan; Azerbaycan T. aslan; Başkurt T. arıslan; Kazak T. arıstan; Kırgız T. arstan;

Özbek T. erslan; Tatar T. arıslan; Türkmen T. arslan; Uygur T. arslan.

Türkiye T. koyun; Azerbaycan T. goyun; Başkurt T. kuyın; Kazak T. koy; Kırgız T. koy; Özbek
T. koy; Türkmen T. goyun; Uygur T. koy.

Türkiye T. kuş; Azerbaycan T. guş; Başkurt T. koş; Kazak T. kus; Kırgız T. kuş; Özbek T. kuş;

Türkmen T. guş; Uygur T. kuş.

Türkiye T. kurt; Azerbaycan T. gurd; Başkurt T. kort; Kazak T. kurt; Kırgız T. kurt; Özbek T.

kurt; Tatar T. kort; Türkmen T. gurt; Uygur T. kurt.

Türkiye T. turna; Azerbaycan T. durna; Başkurt T. torna; Kazak T. tırna; Kırgız T. turna;

Özbek T. turne; Tatar T. torna; Türkmen T. durna; Uygur T. turna.

Türkiye T. balık; Azerbaycan T. balıg; Başkurt T. balık; Kazak T. balık; Kırgız T. balık; Özbek
T. balık; Türkmen T. balık; Uygur T. belik.

Madenler

Türkiye T. demir; Azerbaycan T. demir; Başkurt T. timir; Tatar T. timir; Kazak T. temir;

Kırgız T. temir; Özbek T. temir; Türkmen T. demir; Uygur T. tömür.

Türkiye T. altın; Azerbaycan T. altun; Başkurt T. altın; Tatar T. altın; Kazak T. altın; Kırgız T.

altın; Özbek T. altin; Türkmen T. altın; Uygur T. altun.

Türkiye T. gümüş; Azerbaycan T. gümüş; Başkurt T. kömöş; Tatar T. kömiş; Kazak T. kümis;

Kırgız T. kümüş; Özbek T. kümüş; Türkmen T. kümüş; Uygur T. kümüş.

Türkiye T. taş; Azerbaycan T. daş; Başkurt T. taş; Tatar T. taş; Kazak T. tas; Kırgız T. taş;
Özbek T. taş; Türkmen T. daş; Uygur T. taş.

İnsan Vücudu

Türkiye T. baş; Azerbaycan T. baş; Başkurt T. baş; Tatar T. baş; Kazak T. bas; Kırgız T. baş;

Özbek T. baş; Türkmen T. baş; Uygur T. baş.

Türkiye T. dil; Azerbaycan T. dil; Başkurt. til; Tatar T. til; Kazak T. til; Kırgız T. til; Özbek T.

til; Türkmen T. dil; Uygur T. til.

Türkiye T. diş; Azerbaycan T. diş; Başkurt T. tiş; Tatar T. tiş; Kazak T. tis; Kırgız T. tiş; Özbek
T. tiş; Türkmen T. diş; Uygur T. tiş.

Türkiye T. ayak; Azerbaycan T. ayak; Başkurt T. ayak; Tatar T. ayak; Kazak T. ayak; Kırgız T.

ayak; Özbek T. ayak; Türkmen T. ayak; Uygur T. ayak.

Türkiye T. kol; Azerbaycan T. gol; Başkurt T. kul; Tatar T. kul; Kazak T. kol; Kırgız T. kol;

Özbek T. kol; Türkmen T. gol; Uygur T. kol.

Türkiye T. göz; Azerbaycan T. göz; Başkurt T. küz; Tatar T. küz; Kazak T. köz; Kırgız T. köz;

Özbek T. köz; Türkmen T. göz; Uygur T. köz.

Türkiye T. kulak; Azerbaycan T. gulag; Başkurt T. kolak; Tatar T. kolak; Kazak T. kulak;
Kırgız T. kulak; Özbek T. kulak; Türkmen T. gulak; Uygur T. kulak.

Verilen bu örneklerin yanı sıra Türk lehçelerinde fiillerde de büyük ölçüde ortaklık olduğu
bilinmektedir.

Verilen örneklerden de görüleceği gibi, Türk yazı dillerinin sözleri, birbirinden bazen tek
bir sesin değişkenliği ile ayrılmaktadır. Türk dilinin bu kollarının bağımsız sınırlara sahip ülkelerde
yazı dilleri olarak kullanılması, onları birbirinden bağımsız diller halinde kabul etmemize imkân
vermez.

Bu dillerin söz dizimi de aynı yapısal özelliği göstermektedir. Tamlamada tamlayan daima
tamlanandan önce gelmektedir. Cümlede ögelerin dizilişi de:
özne + tümleçler + yüklem
biçimindedir. Gagavuz ve Karay Türkçesi gibi az sayıda lehçe dışında bütün Türk lehçelerinde söz
dizimi benzerliği kendini göstermektedir.

Ana Dili Konuşurlarına Göre Diller ve Türk Dili

Dillerin nüfus sıralaması ana dili (birinci dil), ikinci dil, yabancı dil konuşurları bakımından
birkaç ölçüt göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Ana dili, birinci dil, ikinci dil ve yabancı
dil olarak konuşurlar bakımından İngilizcenin 2 milyara yaklaşan bir konuşuru olduğu kestiriminde
bulunulmaktadır. Ana dili konuşurları bakımından yapılan sıralamalarda ise Çince farklı lehçeleri
olmasına karşın birinci dil olma özelliğine sahiptir. Birbirinden ses, biçim ve söz varlığı özellikleri
bakımından ayrılan sekiz ayrı lehçesiyle Çincenin, pek çok lehçesinin yanı sıra Urduca ile birlikte
Hintçenin tek dil kabul edildiği ve buna göre dünyada en fazla konuşuru bulunan diller
sıralamasında Çincenin birinci, Hintçenin dördüncü dil kabul edilmesi karşısında Türk dili de 220
milyona ulaşan konuşuruyla sıralamada tek bir dil olarak kabul edilmelidir. Bu ölçütlerle Türk dili
dünyada en fazla konuşuru bulunan diller arasında beşinci sırada yer almaktadır.

Çince

1.300.000.000

Sekiz lehçesiyle birlikte

İngilizce

427.000.000

İspanyolca

266.000.000

Hintçe

260.000.000

Bütün lehçeleriyle ve Urduca ile birlikte

Türk dili

220.000.000

Bütün lehçeleriyle birlikte

Arapça

181.000.000

Bütün lehçeleriyle birlikte

Portekizce

165.000.000

Bengalce

162.000.000

Rusça

158.000.000

Japonca

124.000.000

Almanca

121.000.000

Fransızca

116.000.000

Dünyada Türk Dilinin Öğretimi

Ana dili konuşurları dışında Türk dili lehçelerinin birinci dil, ikinci dil veya yabancı dil
konuşurları da bulunmaktadır. Özellikle Türkiye Türkçesinin pek çok ülkede konuşuru olduğu
saptanmıştır.
Ethnologue verilerine göre Türkiye Cumhuriyeti dışında 34 ülkede Türkiye Türkçesi
konuşuru bulunmaktadır. Konuşur nüfusunun yanı sıra Sovyetler Birliği’nin dağılması, Körfez
Savaşı gibi yakın tarihte yaşadığımız olaylar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesinde ve dünyadaki
önemini artırmış, Türkiye çekim merkezi hâline gelmiştir. Bu gelişmeler, Türkiye Türkçesinin
Türk cumhuriyetlerinde ve diğer ülkelerde öğretimi konusunda çeşitli aşamalardaki yeni öğretim
kurumlarının, üniversitelerde yeni bölümlerin kurulmasını ve özel dershanelerde kursların
açılmasını sağlamıştır.

Ülkelerdeki Türk nüfusun
yoğunluğuna ve isteme göre
ortaöğretim kurumlarında Türkçenin
öğretildiği seksen yedi ülke
bulunmaktadır. En az bir ortaöğretim
kurumunda Türkçenin öğretildiği bu
ülkeler şunlardır:
ABD, Afganistan, Almanya, Angola, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya,
Azerbaycan, Bangladeş, Belçika, Benin, Bosna-Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Burkina-Faso, Burma, Çad,


Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Ekvator Ginesi, Endonezya, Etyopya, Fas, Fildişi Sahilleri, Filipinler,
Fransa, Gabon, Gana, Gine, Güney Afrika Cumhuriyeti, Güney Kore, Gürcistan, Hindistan, Hollanda,
Irak, Ingiltere, Japonya, Kamboçya, Kamerun, Kanada, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kongo Demokratik
Cumhuriyeti, Kosova, Laos, Letonya, Liberya, Litvanya, Macaristan, Madagaskar, Makedonya, Malavi,
Maldiv Adaları, Malezya, Mali, Meksika, Moğolistan, Moldova, Moritanya, Mozambik, Nepal, Nijer,
Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Pakistan, Papua Yeni Gine, Polonya, Romanya, Rusya, Senegal,
Sırbistan, Sri Lanka, Sudan, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tanzanya, Tayland, Tayvan, Togo,
Türkmenistan, Uganda, Ukrayna, Ürdün, Vietnam, Yemen

Bazı ülkelerde ortaöğretim kurumlarında Türkçenin öğretilmesinin yanı sıra özel kurslarda
da talebe göre Türkçe öğretilmektedir. Kurslarında Türkçenin öğretildiği kırk altı ülke
saptanmıştır. Bu ülkeler şunlardır:
ABD, Almanya, Belçika, Beyaz Rusya, Bosna-Hersek, Bulgaristan,
Cezayir, Çin, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Hollanda, Irak, Ingiltere, Irlanda,
İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Kırgızistan, Kolombiya, Letonya, Litvanya, Lübnan,
Lüksemburg, Makedonya, Malta, Meksika, Mısır, Moğolistan, Norveç, Peru, Polonya, Portekiz, Rusya,
Singapur, Slovakya, Slovenya, Şili, Türkmenistan, Vietnam, Yunanistan

Dokuz ülkede Türkçe öğretimin yapıldığı üniversite bulunmaktadır. Bu ülkeler şunlardır:
Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan, Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Romanya, Türkmenistan

Bünyesinde Türkçe öğretilen, Türk dili ve edebiyatı araştırmalarının yapıldığı, Türkoloji
bölümlerinin bulunduğu yirmi sekiz ülke vardır. Bu ülkeler şunladır:
Almanya, Avustralya,
Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Endonezya, Fildişi Sahilleri, Gürcistan, Irak, İran,
İsveç, Japonya, Kamerun, Kazakistan, Kırgızistan, Kolombiya, Kosova, Litvanya, Macaristan, Mısır,
Moldova, Romanya, Rusya, Türkmenistan, Ukrayna, Venezuela, Yemen
Sonuç

Bugün Türk dili, yaklaşık 12 milyon kilometre karelik bir alanda 220 milyon nüfusun
konuştuğu, yüze yakın ülkede öğretiminin yapıldığı, kökleri tarihin en eski dönemlerine kadar
uzanan, 600 bini aşkın söz varlığına sahip bir dünya dilidir. Geçmişi boyunca Çinceden Farsçaya,
Arapçadan Macarcaya kadar pek çok dille etkileşim içerisine girmiş olan Türk dilinin bir kolu
olarak yalnızca Türkiye Türkçesinin dünya dillerine verdiği sözcüklerin sayısı 11 binin üzerindedir.
Genel Türk dili olarak diğer dillere verdiğimiz sözcük sayısı ise 20 binin üzerindedir. Özellikle
giyim, yiyecek, askerlik başta olmak üzere hemen her alanda çok sayıda Türk dili kökenli sözcük ile
tarihte ve bugün Türk soylu halkların yaşadığı coğrafyalardaki Türk dili kökenli çok sayıda yer adı
dünya dillerinde varlığını bugün de sürdürmektedir.

Dünyanın hemen her bölgesinde öğretimi yapılan, bilimsel araştırmalara konu olan, dünya
dillerine katkıda bulunan Türk dili, en yaygın ve en köklü dünya dillerinden biridir.