ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ-TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ |
Anasayfa | Makale Bilgi Sistemi | Konu Dizini | Yazarlar Dizini | Kaynaklar Dizini | Makale-Yazar Listesi | Makale Sayısı-Tarih Listesi | Güncel Türkoloji Kaynakçası |
Atatürk Araştırmaları || Çukurova Araştırmaları || Halkbilim || Dilbilim || Halk Edebiyatı || Yeni Türk Dili || Eski Türk Dili Yeni Türk Edebiyatı || Eski Türk Edebiyatı || Dil Sorunları || Genel || Tiyatro || Çağdaş Türk Lehçeleri |
HALK ŞİİRİMİZDE NEVRÛZ1
G.Tarıman CENİKOĞLU*
DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ
SAYI:8
YIL: HAZİRAN 2003
ÖZET
HALK ŞİİRİMİZDE NEVRÛZ
Türk dünyasının en eski geleneksel bahar bayramlarından biri de Nevrûz’dur.
Eskiden beri çeşitli adlarla ve törenlerle kutlanan bu bayram, 12 Hayvanlı Türk Takvimi’ne
göre, gece ile gündüzün eşit olduğu 21 Mart gününe rastlamaktadır. 21 Mart, Göktürklerin
Ergenekon vadisinden çıktıkları ve bağımsızlıklarını kazandıkları gün olarak da kabul
edilmektedir. Türk ve diğer doğu topluluklarında Nevrûz, çeşitli inançlara bürünmüştür. Islâm
öncesinde halk şiiri örneklerini kopuzla terennüm eden şaman, kam, baskı, ozan... vb. halk
şairleri, Islâm dininin kabulünden sonra Anadolu’da ozan adıyla sanatlarını icra etmişler; XV.
Yüzyıldan sonra da âşık adını alıp saz eşliğinde geleneksel bayramı olan Nevrûz’la ilgili
şiirlerini irticâlen söylemişlerdir.Hükümdar şairlerden Babür Şah, Babürnâme adlı eserinde,
halk şairlerinden Kaygusuz Abdal, Pîr Sultan Abdal, Âşık Ali Izzet Özkan, Kerim Dede
şiirlerinde Nevrûz konusunu işlemişlerdir.Anadolu ve Balkanlarda söylenen bir çok halk
türküsünde de Nevrûz temasına yer verilmiştir.
Anahtar Kelimeler : halk, şiir, Nevruz, bayram
ABSTRACT
NEVRUZ IN OUR FOLK POETRY
One of the oldest traditional spring festivals in Turkish world is Nevruz. This festival which
has been celebrated for ancient time in different names and in different rituals coincidences
with the date March, 21 in which the day-time and the night is equal, according to the Turkish
Calendar with 12 Animals. It is also accepted that Nevruz is the date when Kok-Turks left
from Ergenekon Valley and gained their independence. Nevruz has been disguised within the
various beliefs in Turks and different Eastern communities. In pre-Islamic period of time, folk
poets who sing their folk poems examples with kopuz (a kind of musical instrument used by
ancient Turks), shaman, kam, baksı and ozan (poet), ... kept their arts in Anatolia under the
name of “ozan” repeatedly, after they accept Islam as religion. After the 15th century, they
were called as “aşık” (lover) and song their poems pertaining with the Nevruz as companying
with the “saz” (a stringed instrument). Babür Shah, as ruler poet, in his work Babürname,
Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Aşık Ali İzzet Özkan, Kerim Dede, as folk poems, dealt
with the Nevruz in their poets. Many folk songs which had been song in Anatolia and Balkans
gave the place in their themes
Key words: folk, poem, Nevruz, festival
A. Giriş
Bildirimizin başlığı “Halk Şiiri” ve “Nevrûz” terimlerinden meydana
gelmektedir. Bu kavramların sözlük, ansiklopedi ve diğer yayınlardaki
karşılığı şu şekildedir.
Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğü’nde “Halk”: 1. Aynı ülkede
yaşayan, aynı uyrukta olan insan topluluğu: Türk halkı. 2. Aynı soydan
gelmekle birlikte farklı ülkelerin uyruğu altında yaşayan insan topluluğu. 3.
Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, şeklinde tanımlanır.2
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nde “Halk Şiiri”: Vücuda
getirenleri belli olmayan (anonim), halk arasında söylene söylene değişikliğe
uğrayan ve ekseriya mûsiki eşliğinde okunan manzumelere denir. Bu
itibarla, âşıklar tarafından ortaya konulan şiirler, ancak halk arasında anonim
mahiyet kazanırsa halk şiiri çerçevesine dahil edilebilir. Halk şiiri kavramı
içinde türkü, mani, ağıt, destan, ilâhî, ninni ve tekerleme gibi türler yer alır.3
Şemseddin Sami’nin Kâmûs-ı Türkî adlı sözlüğünde “Nevrûz”:
“Yenigün”.Eski Iran takviminde ve Takvim-i Celâli’de sene başı ve ilk bahar
mebde’i olan gün ki Mart-ı Rûmi’nin dokuzuna müsadiftir; Nevrûz-ı Sultanî,
Sultan Celâleddin Melikşâh’ın takvimindeki Nevrûz, “ şeklindedir.4
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü’nde “Nevrûz”, bir takım
söyleyiş farklılıklarıyla bütün Türk Lehçe ve şivelerinde geçmektedir.
Ayrıca Hint-Avrupa dil ailesine mensup bazı dillere de nevrûz kelimesi
4
girmiştir.
Ansiklopedilerde Nevrûz: Farsça nev (yeni) ve rûz (gün)
kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir. Eski İran takvimine göre
“yılbaşı”, baharın başlangıcı olup aynı zamanda bayramdır.Ayrıca Selçuklu
hükümdarı Celâleddin Melikşah’ın yaptırdığı takvimde de(Takvîm-i Celâlî)
bulunmaktadır. Burada nevruz İran nevruzundan altı gün sonra gelir.
İlkbaharın başlangıcı olan nevrûz, rûmî mart ayının 9. ve milâdî martın 22.
gününe tesadüf eder. Güneş o gün Hamel (Koç) burcuna girer, gece ile
gündüz eşit olur.5
Türk dünyasının yaşadığı alanları gösterir haritalara bakacak
olursak, soydaşlarımızın kuzey yarım kürede 23-110 doğu boylamları, 35-55
kuzey enlemleri arasında yaşadıklarını görürüz. Dünyanın bu bölgesinde dört
mevsimin başlangıç ve bitişi hemen hemen yılın aynı günlerine rastlar.
Genelde kuzey yarım kürede yaşayan Türklerin bulunduğu dağ ve
tepelerde bulunan karların yavaş yavaş erimesiyle birlikte tabiat yemyeşil bir
bitki örtüsüyle kaplanır. İşte çevredeki karların erimesiyle birlikte derelerin
su ile dolması, çağıl çağıl çağlaması, çiçeklerin açması, ağaçlarla kırların
yeşilliğe bürünmesi insanoğlunu sevindirir, neşelendirir, mutlu eder.
Tabiattaki bu değişiklik çeşitli törenlerle kutlanır. Türk dünyasının bilinen en
eski bayramlarından biri de Nevrûz olup çok eski zamanlardan beri çeşitli
adlar altında bir şölen havası içinde kutlanmaktadır. Bunlar: Nevrûz, Navruz,
Novruz, Sultan Nevruz, Navrez, Nevris, Noruz, Ulusun Ulu Kunı, Uli Kün,
Ergenekon, Bozkurt, Çağan Baba Marta, Köklü Marta, İlk Yaz Yortusu,
Yeni Gün, Yengi Gün, Mart Dokuzu, Mereke, Mevriz, Mart Bozumu...vb.
adlarla biliniyor.
12 Hayvanlı Türk Takvimi’ne göre de yeni yılın başlangıcı, gece ile
gündüzün eşit olduğu, yani milâdî 21 Mart gününe rast geliyor.
Türk dünyasındaki yaygın inanışa göre, Nevrûz; Göktürklerin
Ergenekon vadisinden çıktıkları, bağımsızlıklarını kazandığı gün olarak da
kabul ediliyor. Bu konuda destanlarımızdan edindiğimiz bilgilere göre,
atalarımız Göktürkler, nüfuslarının hızla artması üzerine, çevresi dağlarla
sıralanmış Ergenekon vadisine zamanla sığmazlar. Buradan bir çıkış yolu
ararlar. O günün teknik imkânlarıyla demir madeniyle kaplı dağları eriterek
kılavuzları bir Bozkurt’un önderliğinde bir yüklü deve geçecek kadar yol
açmayı başarırlar. İşte bu tarihi-millî gün her yıl baharda, 21 Mart günü -
Ergenekon ya da Bozkurt bayramı- olarak da kutlanır. Bu olay sebebiyle,
Türk toplulukları arasında milli duygu, milli şuur, bahar bayramı vesilesiyle
canlı tutulmaya başlanır.
Türk ve diğer doğu topluluklarında Nevrûz çeşitli inançlara
bürünmüştür. Bunlar;
1. Bektaşilerin büyük bayramıdır. Bu gün bağ-bahçe ve kırlarda
eğlenirler.
2. Hz. Ali’nin doğum günüdür.
3. Hz. Ali ve Fatımatü’z-Zehra’nın evlendikleri gündür.
4. Hz. Muhammed’in hil’atını giydiği gündür.
5. Türkler’de bahar bayramıdır.
6. Güneşin Balık burcundan Koç burcuna girdiği gündür.
7. Kış mevsiminin sona erip, baharın başlamasıyla birlikte Türkler’in
kışlaklardan yaylaklara göç etmeğe başladığı gündür.
8. Hz. Ali’nin hilâfete çıktığı gündür.
9. Nevrûz eski İran takvimine göre yılbaşıdır.
10. Yunus peygamberin balığın karnından çıktığı gündür.
11. Asıl manası yeni gün. Eski İran takviminde ve Takvim-i
Celâli’de yılbaşı ve yılın bahar müjdecisi olan günleri Rûmî Mart’ın
dokuzuna tesadüf eder.
12. Yılbaşısı Mart olan bir malî yılın kullanılmasına, maaşların
mevâcibin, vazifelerin Muharrem’den başlamayıp Mart’tan itibar
olunmasına Defterdâr Âtıf Efendi’nin (ö. 1742) gösterdiği lüzum üzerine H.
1152’den itibaren başlanmıştır.
13. Nevrûz, yılın ilk bahar bayramı, yılın ilk günüdür ki, İranlılar’ın
milli bayramıdır ve Nevrûz-ı Sultanî ile aynı güne tekâbül eder.
14. Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturduğu gündür.
15. Hz. Ali’nin doğum gününde Nevrûz adlı öksüz bir çocuğun
getirdiği kırmızıya boyanmış bir yumurtadan dolayı günümüze kadar
kutlanılagelmiştir.
16. Sultan Nevrûz adlı birisinden kalmıştır. Bu Sultan, yoksulları
koruduğu için halk da bu günü, onun hatırasına doğum günü olarak
kutlamıştır.
17. Dargın olanların barışması için Hz. Ali tarafından ilân edilen
bayramdır.
18. Türkler’in Ergenekon’dan çıktıkları gündür. Beşbin yıldan beri
Doğu dünyasında bilinir. Orta Asya Türklüğünün bayramıdır.
19. Dünyanın kuruluşunun tamamlandığı gündür.
20. İlk baharın başlangıcı olup esasen Mart ayının 22’sine tesadüf
eden yeni yıl bayramıdır.
21. Doğu milletlerinin kabul ettikleri yılbaşı.
22. Baharın girdiği ilk gün, Mart’ın 22’sine rastlar.
23. Harezm hükümdarı Sultan Melikşah’ın icadıdır.
24. Eski insanların önceleri mevsimlere bağlı olan toplantıları, daha
sonra Nevrûz törenlerini Zerdüştlükle, bazıları da İslâm dini ile
bağdaştırmışlardır.
25. Ateşperestlerden kalan bir bayramdır.
26. Nevrûz, kütlevî bir halk bayramıdır.
27. Orta Asya ve Yakın Doğu halklarının eski geleneksel yeni yıl
bayramı.Orta Asya’da İslâm dinî yayılmadan evvel mevcut idi.
28. Yeni gün.Yılda iki güne Nevrûz adı verilir. Birine nevrûz-ı
amme, diğerine nevrûz-ı hassa denir.
29. Yılbaşı günü, Arapça eserlerde Noyruz şeklinde geçer.
30. İran şahlarından Cemşid’in bir dünya gezisinden sonra her
yerden çok beğendiği Azerbaycan’da 21 Mart’ta taht kurup oturduğu
gündür.
31. Hz. Adem’in balçıktan yaratıldığı gündür.6
Türk dünyasının en eski bahar ve kurtuluş bayramı olan Nevrûz,
doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkçe’nin konuşulduğu çok geniş bir
coğrafyada beş bin yıldan beri törenlerle büyük bir coşku içerisinde
kutlanmaktadır.
1990’lı yılların başında bağımsızlıklarını kazanan kardeş Orta-Asya
Türk Cumhuriyetlerinde Nevrûz bayram günü olan 21 Mart, resmî tatil olup
devletin himayesinde geniş halk kitlelerinin de katılımıyla çeşitli gösterilerle
kutlanmaktadır.
Anadolu’da hükümran olan Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden
sonra Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk’ün himayesinde resmî bir
bayramı havasında kutlanan Nevrûz, malî yılbaşı olarak da 1985 yılına kadar
yürürlükte kalmıştır.
Nevrûz, Türk şiirinin hem halk, hem de divân sahasında çeşitli şair
ve ozanların şiirlerine konu teşkil etmiş, her iki alanda da güzel örnekler
verilmiştir. Biz bu iki sahadan bildirimizin konusu olan Nevrûz’un halk
şiirindeki yeri ve önemini belirtmeye çalışacağız.
İslâm öncesinde daha çok sözlü halk edebiyatı ürünlerini kopuzla
terennüm eden şaman, kam, baksı, ozan. vb. halk şairlerinin İslâmiyetle
tanıştıktan sonra Anadolu’da yine ozan adıyla, XV.yüzyıldan sonra da yine
bu vatan topraklarında âşık adını alıp saz eşliğinde geleneksel bahar bayramı
olan Nevrûz temasını işlediklerini görüyoruz.
Hükümdar şairlerden Bâbür Şah, Bâbürnâme adlı hatıratında M.
1504 / 1505 yıllarında Ramazan bayramı ile Nevrûz bayramının 1-2 gün gibi
müddetle birleşmesinden dolayı Nevrûz’dan şöyle bahsetmektedir:
Yeni ay yâr yüzi birle körüp il şad bayramlar
Mene yüz ü kaşındın ayru bayram ay(ı)nda gamlar,
Yüzi Nevrûzı vaslı aydıpnı Babür ganimet tut,
Ki mundın yahşı bolmas bolsa yüz Nevrûz bayramlar
”7
Iğdır ve çevresinde, Nevrûz bayramında, suda pişirilmiş yumurtalar
çeşitli renklere boyanarak, kapı kapı dolaşan çocuklara armağan olarak
verilir ve şu bayatı hep bir ağızdan söylenir.
Nevrûz, nevrûz bahara
Güller, güller nâhâra
Bağçamızda gül olsun
Gül olsun, bülbül olsun
Balkanlarda yaşayan Türkler, Nevrûz bayramı törenlerinde şu
türküyü okurlar:
Iyd-i cahım çık salın bin naz ile serv-i revân
Muntazırdır hub cemâlin görmeğe her âşıkan
Her taraftan çağrışurlar üftade gan
Iyd-i Nevrûz’un mübarek olsun ey şah-ı cihan
Iyd-i şeriflerin mübarek olsun ey serv-i semend
Kışın sonlarına doğru karlar arasından çıkıp açan Kardelen çiçeği bu
ayda görülmeğe başlar, buna da“Nevrûz” adı verilir. Bu adla bir halk
türküsü de vardır.
Sümbül der ki, boynum uzun Nevrûz der ki ben nazlıyım
Yapraklarım düzüm düzüm; Sarp kayalarda gizliyim
Ak gerdana beni düzün Mavi donlu, gök gözlüyüm
Benden âlâ çiçek var mı? Benden âlâ çiçek var mı?
Al baharlı mavi dağlar Al baharlı mavi dağlar
Yârim gurbet elde ağlar. Yârim gurbet elde ağlar.7
Kaygusuz Abdal, bir şiirinde Nevrûz bayramı sabahını şöyle tasvir
eder:
Erişti bâd-ı nevrûz gülistâne
Gülistân vakti yetti kim uyane
Temamet yeryüzü cünbişe geldi
Behişte benzedi devr-i zamane
Gülistan goncesin açtı donandı
Divâne oldu bülbüller divâne
Yine simurge haber verdi hüdhüd
Otağın başına konmuş şahâne
Güvercin çifti ve ötegeldi
Dudak dudağa verdi cânı câne
Kışın hamuş olan kuşlar âcep kim
Firak u derd ile geldi lisâne
XVI. yy. halk şairlerinden Pir Sultan Abdal, bir Nevrûziyyesinde,
sevgi, birlik, gönüllerin şâd olması, tabiatın uyanışı. vb. görüşleri söyler.
Sultan nevrûz günü cemdir erenler
Gönülleri şaz oldu ehl-i imanın
Cemal yârı görüp doğru bilenler
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Cümle eşya bu gün destûr aldılar
Aşk ile didâre karşı yandılar
Erenler ceminde bâde sundular
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Erenler dergâhı Rûşen bu günde
Doldurmuş bâdeyi sunar elinde
Suyuz kalan kanar kendi gölünde
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Sultan Nevrûz günü canlar uyanır
Hâl ehli olanlar nura boyanır
Muhib olan bu gün ceme dolanır
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Pir himmet eyledi bugün kuluna
Cümle muhib bu gün cemde buluna
Cümle eşya kudret balına
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Aşık olan canlar bu gün gelirler
Sultan Nevrûz günü birlik olurlar
Hallâk-ı cihandan ziya alurlar
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Pir sultan’ım eydür erenler cemde
Akır çeşmüm yaşı her dem bu demde
Muhabbet âteşi yanar sinemde
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Son dönem halk ozanlarından Aşık Ali İzzet Özkan, “Çiçekler” adlı
şiirinde yılın her ayında tabiattaki değişiklikleri, dağlarda, tepelerde açan
çiçek çeşitlerini özellikleriyle sayarken Nevrûz’a da yer verir.
Şubat ayı kısa gücük gelince
Domur domur yerden çıkar çiçekler
Mart ayında şu gökler gürleyince
Silkinir, kalkar, uyanır şu çiçekler
Çiğdem biter al kırmızı donu var
Gök navruzum derelerde şanı var
Dertli lâlelerin eğri boynu var
Yel esti mi vurur yıkar çiçekler.
Abril Nisan ayı dağlar don bürür,
Kara sümbül yeşil giymiş has durur;
Kaba yeller eser, boz karlar erir
Çisen çisen yağmur yağar çiçekler.
Haziran’da mavi nergiz allanır,
Cümle çiçek aşka gelir sallanır,
Bülbül öter, has bahçeler güllenir
Burcu burcu ne has akar çiçekler
Mayıs ayı ak çiçekler toplarım,
Deste deste bağlar bağlar çaplarım,
Armağan götürür dost ahbaplarım,
Hasret ile yol bakar çiçekler
Temmuz ayı yeşil otlar döşenir
Düz obalar yüce beller kuşanır,
Lezzetiyem yaylalarda yaşanır,
Cığıl cığıl sular akar çiçekler
Halk şiirinin Âlevi-Bektaşi geleneğinde de Nevrûz teması
işlenmiştir. İşte böyle şiirlerden birinde şair Kerim Dede, Hz. Ali, Hacı
Bektâş-i Velî, Kerbelâ gibi bu zümrenin inanç konularına yer verdikten
sonra Nevrûz konusunda şöyle seslenir:
Hünkâr Hacı Bektaş Velî’nin aşkına
Bahçede açılan gülüm aşkına,
Kerbelâ’da yatan imam aşkına,
Uyan Ali’m uyan, zamanın geldi.
Kerim Dede’m gitmek ister Nevrûz’a
Alaydan ayrılmış ördeği yüze,
Bizde niyaz ettik Sultan Nevrûz’a
Uyan Ali’m uyan, zamanın geldi.8
Bu gelenek mensupları, 21 Mart Nevrûz bayramını çeşitli törenlerle
kutlar, cem âyini yaparlar, sema gösterilerinde “nefesler” okurlar. Bu
nefeslerden biri şöyledir:
“Gelin ey nâzenin canlar
Bu gün Nevrûz-u Sultandır,
Sâfâlar sürsün ihvanlar
Bu gün Nevrûz-u Sultandır.
Bütün mümin, bütün İslâm
Bu gün etmek gerek bayram
Hemen sun sâkiya, gel câm
Bu gün Nevrûz-u Sultandır... ”
Türk dünyasının, bu köklü bahar bayramının halk şiirine yansıması
şüphesiz belirttiğimiz bu şiirlerle, tabii ki sınırlı değildir. Nevrûz temasının
işlendiği yüzlerce şiir bulunmaktadır. Zamanın kısıtlı olması sebebiyle
sadece bu örneklerle “Halk Şiirinde Nevrûz” konulu bildirimizi bitiriyoruz.
Nevrûz bayramının, milletimize sevgi, dostluk, kardeşlik ve
mutluluk getirmesi dileğiyle saygılar sunarım.
21 Mart 2003 / KÜTAHYA
Age : Adı geçen eser
C : Cilt
Hagem: Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
Haz. : Hazırlayan
KT : |
Kamûs-ı Türkî |
s. |
: Sayfa |
ss. |
: Sayfalar arası |
TDEA |
: Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi |
TDK |
: Türk Dil Kurumu |
KAYNAKÇA
ÇAY, Abdulhalûk M. : Türk Ergenekon Bayramı / Nevrûz, Ankara 1993.
GÜZEL, Abdurahman: “Türk Ergenekon Bayramı / Nevrûz ve Kaygusuz
Abdal’da Bir Nevrûz Sabahı”, Millî Folklor, 3 (17), Ankara 1993.
_: “XIV-XV. Yüzyıl Edebiyatında Nevrûz ve
Nevrûziyeler”,
İmlâ Kılavuzu, TDK., Ankara 1996.
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü, (Haz. Ahmet Bican Ercilasun ve
Diğerleri), Ankara 1991.
MAKAS, Zeynel abidin: Türk Millî Kültüründe Nevrûz, İstanbul 1987.
Nevrûz, (Haz. Sadık K. TURAL), Ankara 1995.
Nevrûz / Yenigün 21 Mart, Kültür Bakanlığı, Hagem Yayını, Ankara 1994.
Şemseddin Sami: Kâmûs-ı Türkî, Tıpkıbasım, İstanbul 1985.
TURAL, Sadık-KILIÇ Elmas (Haz): Nevrûz ve Renkler, Ankara 1996.
Türkçe Sözlük, C. I-II, TDK., Ankara 1998,
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, C. IV, İstanbul 1981.
14
Bu makale Dumlupınar Üniversitesi’nde 21 Mart 2003 tarihinde yapılan Nevrûz paneline
bildiri olarak sunulmuştur.
Türkçe Sözlük, C.I, Ankara 1998, TDK., s. 933
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, C.IV, Ankara 1981, s. 64
KT, (Haz. Şemseddin Sami), İstanbul 1985, Tıpkıbasım, s. 1475
Türk Dili Edebiyatı Ansiklopedisi, C.VIII, İstanbul 1990, s. 47
Zeynelabidin MAKAS, Türk Milli Kültüründe Nevrûz, İstanbul 1987, ss. 82-86
MAKAS, age; 27
MAKAS,age; s. 28