Adanalı Âşıkların Şiirlerinde Kıbrıs Barış Harekatı
Prof. Dr. Erman Artun
Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi.
Sanat ürünleri, toplumun yapısından soyutlanamaz. Bunlar toplumsal ilişkilerden doğan olgulardır. Her toplumun kendine özgü acıları, sevinçleri, umutları, özlemleri, kısacası kendine göre bir iç dünyası vardır. Bu iç dünyanın birikimleri sanat ürünlerinde dile getirilir. Edebi eserler, yaşayan kültür topluluğunun ortak dünya görüşüne ve değerler sistemine göre şekillenir.
Aşık şiirinde Anadolu halkının dünya görüşünün yanısıra estetik modelleri de temsil edilir. Aşıklar toplumsal, tarihsel, bireysel olgu ve durumlar karşısında, epik-lirik diye nitelendirebileceğimiz söyleyiş getirmişlerdir. Aşıklar halkın ortak duygu ve düşüncelerini dile getirmeleri bakımından Türk kültürünün korunmasında kültür taşıyıcıları olarak görev yapmaktadırlar. Aşık dışa dönüktür. Siyasal ve toplumsal olaylara karşı duyarlıdır. O tanık olduğu yaşadığını ve duyduğu olaylardaki acı, olumsuz, çelişik, durumları yargılar, eleştirir.
Aşık tarzı şiir geleneğinde yiğitleri, yiğitliği, vatanı öven şiirlere koçaklama adı verilir. Destani öğeler halk şiirinde koçaklamalarda, destanlarda, varsağılarda yaşar. Asker ve köylü aşıklar, yiğitlik ve kahramanlık konularını çok işlerler. Yiğitleri kutsamak ve yüceltmek, Orta Asya geleneklerinden günümüze kadar sürüp gelmiştir. Ozan-baksılardan başlayarak İslamiyet öncesi Türk kültürünün temel temalarından olan kahramanlık, kuşaktan kuşağa aktarılarak destan geleneğini oluşturmuştur. Aşıklar vatan konulu şiirlerinde birlik ve beraberlik kavramlarını duygu ve heyecan yüklü bir anlatımla topluma mal etmeğe çalışırlar. Savaşın en kutsalı, yurt savunması için yapılandır. Aşıklar vatan için çarpışan adsız kahramanları ve şehitleri hayır ve minnetle yad ederler.
Bu incelememizde altı Adanalı aşığın “Kıbrıs Barış Harekatını” konu alan 11 şiirini incelemeğe çalışacağız. Aşıkların şiirlerini adlandırmakta güçlük çektik. Aşık Derdiderya, incelememize aldığımız iki şiirine destan adını veriyor. Aşık, şiirlerini destan formuna uygun olarak matbaada tek yaprak halinde bastırıp dağıtmıştır. Bilindiği gibi destanlar diğer nazım türlerinden dörtlük sayısı, ezgi, anlatım ve konu yönleriyle ayrılırlar. Destanlar 4-120 dörtlük arasında yazılırlar. Diğer türlerde dörtlük sayısı sınırlıdır. Diğer halk şiiri türleri gibi destanlar da özel bir ezgiyle okunur. Bu ezgi, destanı diğer türlerden ayırır. Destanlar bir olayın şiir boyunca şiire konu olması yönüyle diğer türlerden ayrılır. Destanlarda hikaye etme vardır. Güzellik ve tabiat tasviri yapan destanların dışında duygusal unsurlara pek rastlanmaz. Destanlarda önemli olan bir olayın anlatılmasıdır. İncelemeye aldığımız on bir şiirin çoğunda düzenli bir hikaye etme geleneği görülmüyor. Giriş, gelişme, sonuç bölümleri belirgin bir şekilde verilmemiş. Aşıklar kendilerine göre olayın önemli buldukları bir kesitini ön plana çıkartıp işlemişlerdir. İncelemeye aldığımız 11 şiir, konu yönünden şiir boyunca aynı konu olan “Kıbrıs Barış Harekatını” işledikleri için destanlarla benzeşiyorlar.
Aşıklar destanlarında gördüğü, yaşadığı ya da duyduğu bir olayı bütün ayrıntılarıyla yansıtmazlar. Onlar olayla ilgili görüşlerini açığa vurup sıralarlar, savaş destanlarında gerçeğe bağlı kalma çabası gözlenir. Adanalı aşıklar Kıbrıs konulu bu şiirlerinde savaşı gerçekçi bir bakışla yansıtırlar. Gözlemlerini duygulu, heyecan dolu bir anlatımla dile getirirler. Savaş destanları bir tarihi olaydan kaynaklandıkları için gerçeklik payı vardır. Ancak destanlardan tarihi kaynak olarak yararlanırken dikkatli olmak gerekir. Diğer kaynaklarla da desteklenmedikçe, destanlardan çıkarılacaktır. tarihi olaylar hakkında kesin yargılara gitmek yanıltıcıdır.
İncelemeye şiirleri bir çok destana benzedikleri için destan olarak adlandırdık. Bu destanların eski destan söyleme geleneğiyle birleşen ve ayrılan noktalarını tesbit edip günümüzde destanların aldığı şekilleri belirlemeğe çalışacağız.
Destanlar bilindiği gibi bir kahramanlık hikayesini veya bir olayı anlatan koşma ölçüsü 7-8-11’li hece olan halk şiiridir. Bu konuda çeşitli kaynaklarda birbirlerini tamamlayan bilgiler buluyoruz. Destan bir olay çevresinde bulunur .Destanlar hikaye etme temeline dayalı olarak arka arkaya zincirleme biçiminde mantıksal bir düzene uygun olarak anlatılır. Savaşı gören ya da birinden dinleyen aşıklar gördüklerini ya da dinlediklerini değiştirmeden söylemeye dikkat ederler .Bunu aşığın tercihi, olaya bakışı belirler. Savaş destanları savaşın iç yüzünü, yakından görünüşünü ve bu konuda halkın duygu ve düşüncelerini yansıtması açısından önemlidir. Aşıklar genellikle ilk ya da son dörtlükte söyleniş tarihini anarlar.
Destanlar dinamik bir anlatım tekniğine sahiptir. Statik yapıda değildir. Destanda anlatımı etkili kılmakta duygunun önemli bir işlevi vardır. Ancak duygu yoğunluğu, bir aşk türküsünde ya da ağıtta olduğu gibi değildir. Destanlar toplumun değer verdiği kişi ve olayları anlatan, halkı duygulandırıp halkın istek ve umutlarını sergileyen hayati bir yapıya sahiptir. Destanları karakterize eden ve canlı kılan olayların yoğunludur. Aşık olayı kafasında şekillendirdiği şekliyle belirli noktalara değinerek anlatır.
Toplumu çok yakından ilgilendiren olayları anlatan destanlar birer tarihsel belge değildir. Onlarda insan öğesi, insan psikolojisi, kaynaklandıkları olay kadar önemlidir. O nedenle destanları, esinlendikleri olayları sosyolojik açıdan iyi incelemek, onları etkisinde kaldıkları yoğun birikimden arındırmak gereklidir. Ancak bundan sonra ne ölçüde gerçekçi oldukları görülebilir. Destanlarda toplumun sosyal yapısını, psikolojisini görebiliriz. Bu yönüyle destanlar sosyal tarihe kaynaklık ederler.
Savaşları konu alan destanlarda en dikkat çeken nokta, savaşların toplum üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerdir. Kaybedilen vatan toprakları, yaralanan, şehit olan askerler, geride kalan insanların acıları, halkta derin yaralar açar. Savaş ekonomisi insanları zor durumda bırakır. Bir çok değeri sarsar. Destanlar savaşların halk üzerindeki psikolojisi ve sosyal etkisinin şiirleşmiş bir anlatımıdır.Destanlarda doğrudan doğruya savaşların insan unsuru üzerindeki etkilerine değinilir. Destanlar aşığın yaşadığı çağdaki sosyal yapıyı belirlemek açısından önemlidir. Bazı savaşların toplumları derinden etkilediği düşünülürse, aşıklık geleneğinin savaş destanlarına ne kadar önem verdiği ortaya çıkar.
Savaş destanları zafer üzerine söylendiği gibi yenilgilerin acı yönleri üstüne de söylenir. Bu destanlarda halkın uğradığı zulüm ve kötülükler sıralanır. Savaş destanlarında tarih kitaplarının yazmadığı bilgiler yer alır. Bu yönleriyle destanlar, toplumun değer verdiği kişi ve olayları anlatan, kitlelerin umut ve isteklerini sergileyen bir yapıya sahiptir. Aşıkların tarihsel olaylara ilgi göstermesi ve bu olaylara destan yazması toplumun bu konulara duyarlı olduğunu gösterir. Bir çok kaynakta aşık tarzı halk edebiyatında önemli bir tutan destanlar hakkında genel bilgiler buluyoruz.
Adanalı aşıklardan Hacı Karakılçık’ın 4, Aşık Derdiderya’nın 2, Aşık Durdu Kozalak’ın 2, Aşık Bilal Ceylan’ın 1, Aşık Halil Karabulut’un 1, Aşık Haydar Aslan’ın 1 olmak üzere 11 destanı incelemeğe çalışacağız. Bu destanların hepsi 20 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs’a yapılan Barış Harekatı üzerine yazılmış destanlardır. Bu destanların dokuzu on birli hece ölçüsüyle, ikisi sekizli hece ölçüsüyle yazılmıştır. İncelemede birinci numaralar şiirin, ikinci numaralar şiirdeki dörtlüğün karşılığıdır.
Eski savaş destanlarında destana konu olan savaşın tarihi geçer. İncelemeye aldığımız on bir destanın üçünde tarih vardır (1/2, 2/1, 11/1):
Yetmiş dörtte yirmi Temmuz sabahı
Bir zafer şimşeği çaktı Kıbrıs’ta
Bir barbarcı, istilacı değiliz
Ordumuz barışa çıktı Kıbrıs’ta (2/1)
Aşık Hacı Karakılçık
Yirmi Temmuz bindokuzyüz yetmiş dört
Kıbrıs’a barış bir düzen geliyor
Çoktan beri bazı olmuştu bu dert
Hayal harmanını bozan geliyor (11/l)
Aşık Haydar Aslan
Adanalı aşıklar Kıbrıs’a yapılan Barış Harekatı’nın nedenlerini şöyle anlatıyorlar (1/4), 1/5), (1/8), (1/9), (2/4), (2/5), (4/3), (6/3), (10/1), (10/4), (10/5), (11/1), (11/5), (11/9):
Al bayrak Kıbrıs’ta dalgalanıyor
Akdeniz sevinçten çalkalanıyor
Enosis hayali gölgeleniyor
Hürriyet Özgürlük geldi bir daha (1/4)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Hacı, Kıbrıs’ta Rumların Enosis politikasının savaşa neden olduğunu, savaşla Kıbrıs’a özgürlük geldiğini söylüyor. Aynı düşünceyi Aşık Haydar Aslan’ın destanında da buluyoruz:
Onlar Enosis dedi biz olmaz dedik
Yaptığı hüneri hep biliyorduk
Fırsat günü gelse hey, bekliyorduk
Görünce kafanı ezen geliyor (11/8)
Aşık Haydar Aslan
Aşıklar, Atatürk’ün “Yurta barış, dünyada barış” ilkesine Türk milletinin uyduğunu, Türklerin istilacı olmadıklarını ancak yurtlarına saldırıldığında savaştıkları düşüncesinde birleşirler.
Bir kaç örnek verelim:
Hacım der yurtta sulh, cihanda barış
Kıbrıs’tan da size vermez bir karış
Bu ne halttır bu ne biçim kuduruş
Çıtlak zurna gibi ötme Yunanlı (4/3)
Aşık Hacı Karakılçık
Asla unutmayız sözü Ata’nın
Hazır olun eli silah tutanın
Denize dökelim Türk’e çatının
Benim sabrım bitti kararım yoktur (6/3)
Aşık Derdiderya
İzinde yürürüz yüce Ata’nın
Ölene dek bekçisiyiz vatanın
Hediyesi ölüm Türk’e çatının
Düşman belasını buldu bir daha (1/5)
Aşık Hacı Karakılçık
Adanalı aşıklar savaşın çıkmasından Yunanlıları sorumlu tutarak onlara tarihimizi hatırlatarak tarihten ders almalarını isterler. Yunan’a meydan okurlar.
Birkaç örnek verelim:
İster Malazgirt, ister Kore’den sor
Çanakkale, Dumlu gel buradan sor
Selanik, Atina git Pire’den sor
Denizler fatihi yüzen geliyor (11/6)
Aşık Haydar Aslan
Çıban başı oldu Ege Denizi
Yediler bir teğmen bir erimizi
Sakarya’da boğduk pis dedenizi
Yine bir ders vermeliyiz Yunan’a (3/4)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Hacı, savaştan Papandreu’yu sorumlu tutarak Yunanlıları uyarır:
Papandrev, tacın tahtın yıkarız
Yerinize incir arpa dikeriz
Atina’ya Türk bayrağı çekeriz
Çok fazla ileri gitme Yunanlı (4/2)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Derdiderya Yunanlılara tarihi hatırlatır:
Yunanlı unutma Sakarya harbi
Dumlupınar’da yemiştin darbı
Tarihe başvursun gözleri kör mü?
Benim sabrım bitti kararım yoktur (6/5)
Aşık Derdiderya
Aşık Hacı müttefik olduğumuz Yunanlıların darbesine sitem eder:
Çakallar bürünmüş koyun postuna
Darbe vuruyordu sözde dostuna
Jetlerimiz Lefkoşe’nin üstüne
Varınca bir duman çöktü Kıbrıs’ta (2/3)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Hacı halka eziyet edilmesine karşı çıkarak barış gücünün pasifliğini eleştirir:
Yunan subayları kol kol gezerken
Sivil halkı kurşunlara dizerken
Cesetleri yakıp çukur kazarken
Kim der barış gücü yoktu Kıbrıs’ta (2/5)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Hacı’nın destanında eski savaş destanlarında olduğu gibi orduya övgü, düşmana tehdit vardır:
Şanlı Türk ordusu, ersin ahdına
Kurra çekse savaş çıkar bahtına
Panis, Vanis hazırlansın bahtına
Sabrım taştı vurmalıyız Yunan’a (3/2)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Derdiderya Kıbrıs’ta Türklere saldıran Rumları çakallara benzeterek askerlerin adayı kuşatmalarını ister:
Kuşayın Ata’nın genç diri erleri
Türklere saldırdı Rum çakalları
Kudurmuş Rumların pis köpekleri
Benim sabrım bitti kararım yoktur (6/2)
Aşık Derdiderya
Aşık Derdiderya şehit pilot Cengiz Topel’i hatırlatarak intikamının alınacağını, yardımcılarının boz atlı Hızır olduğunu söyler:
Aşık Derdiderya savaşa hazır
Topel’i unutma hey papaz hınzır
Yardımcımız Allah boz atlı Hızır
Benim sabrım bitti, kararım yoktur (6/7)
Aşık Derdiderya
Aşık Bilal Ceylan Kıbrıs’ın taksim edilmesi gerektiğini, albayımızın şehit olduğunu her türlü engele karşı Kıbrıs’a çıkılacağını söyler:
Kıbrıs’ta vardır payımız
Şehit oldu albayımız
Kanlar köpürse suyumuz
Geçeriz derin olsa da (9/1)
Aşık Bilal Ceylan
Aşıklar Kıbrıs’ta savaşan asker ve komutanlara övgüler yağdırırlar:
Ateş cepheden dönene
Hizmet eyle vatanına
Vur kardeşim vur Yunan’a
Dur diye Fatih gelse de (9/4)
Aşık Bilal Ceylan
Kahraman ordumuz Genel Kurmayı
İyi bilir düşmanına vurmayı
Sökecektir taşıdığın armayı
Al bayrak elinde Sözen geliyor (11/2)
Aşık Haydar Aslan
Çıkıp Beşparmak dağına
Selam Türk’ün bayrağına
Damlatırız toprağına
Bir damla kanım olsa da (9/3)
Aşık Bilal Ceylan
Aşıkların destanlarında Kıbrıs’ta savaşın çıkmasına neden olan Kıbrıs Başpiskoposu Makarios özel bir yer tutar. Kıbrıs’ta yapılan zulümler ve Makarios lanetlenir.
Birkaç örnek verelim:
Pis Makaryos papaz zulmün yeter
Türk’ün aslanları vur emri bekler
Yine havalandı geliyor jetler
Yuvası dağılmış anneler ağlar (5/4)
Aşık Derdiderya
Aşık Derdiderya savaştan sorumlu tuttuğu Makarios’la pazarlık edilmemesini ister. Kendisinin ve duygularına tercüman olduğu halkın sabrının kalmadığını söyler:
Kalleş papazlara etmeyiz Pazar
Yalancı dubara fitnelik düzer
Türklerin ordusu savaşa hazır
Benim sabrım bitti kararım yoktur (6/4)
Aşık Derdiderya
Pis Makaryos papaz göz dikmiş yurda
Aç çakal ne yapar aslana kurda
Haberin olsun Atatürk burda
Benim sabrım bitti kararım yoktur (6/5)
Aşık Derdiderya
Makariyos gene almış azıyı
Hatırlatmak gerek ona maziyi
Anasından ayırırsak kuzuyu
O vatan ne söyler, bu vatan ne der? (10/2)
Aşık Halil Karabulut
Aşık Halil Kıbrıs Yunan’a bırakılırsa, dosta düşmana atalara, gazilere ve şehitlere ne yüzle bakılacağını söyler:
Biz Kıbrıs’ı bırakırsak Yunan’a
Dostumuz ne söyler ya düşman ne der?
Sızlamaz mı ecdadların kemiği
Gaziler ne söyler, şehidin ne der? (10/1)
Aşık Halil Karabulut
Aşık Halil vatan için hizmet etmiş Sokullu, Selim Han, Fatih ve Kanuni Süleyman’ı sıralayarak onun hatıralarına saygı gereği Kıbrıs’taki zulmü son verilmesini ister:
Böyle uyuşukluk, tereddüd neden?
Kıbrıs bize emanettir dededen
Eğer kaptırırsak biz onu elden
Sokullu ne söyler, Selim Han ne der? (10/3)
Aşık Halil Karabulut
Yunan ile Papaz gelmezse dize
Atatürk’ün ruhu gücenir bize
Haklı davamızda bu aczimize
Fatihler ne söyler, Süleyman ne der? (10/4)
Aşık Halil Karabulut
Aşık Durdu Kozalak, Yunan’a seslenerek, arkasında onu destekleyen devletler kim olursa olsun Kıbrıs’ın Yunan’a verilemeyeceğini söyler:
Toplasan da hep emmini dayını
Bir çakal alamaz aslan payını
Yavru vatanımdan Yunan soyunu
Kaldırmayın geldim güzel Kıbrıs’ım (7/4)
Aşık Durdu Kozalak
Aşık Yunan’a meydan okuyarak Kurtuluş Savaşını hatırlatır (8/3), (8/4), (8/5), (8/6), (7/1):
Gözden mi çıkardın bizi
Denize dökmüştük sizi
Bizim gizli sırrımızı
Bilemezsin kahpe Yunan (8/1)
Aşık Durdu Kozalak
Aşık Hacı Türklerin köklü mazisi olduğunu söyleyerek genç kuşaklara tarihi okumalarını öğütler:
Ölen şehit oldu, ölmeyen gazi
Hacım çok köklüdür, bizdeki mazi
Nesiller okusun tarihimizi
Geleceğe eser kaldı bir daha (1/9)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık derdiderya savaşın yuvası dağılmış aileleri sefalete sürüklediğini söyleyerek Makarios’u sorumlu tutar:
Aşık Derdiderya papaza lanet
Ta ezelden beri boz eşek inat
Yeter Lefkoşa’da sürdün sefalet
Yuvası dağılmış anneler ağlar (5/5)
Aşık Derdiderya
Aşık Bilal Ceylan, sonu zulüm, ölüm olsa da Kıbrıs’ta soydaşların yardımına gidileceğini söylüyor:
Kardeşler gitti Kıbrıs’a
Gideriz zulüm olsa da
Varır gideriz bir yandan
Ecelsiz ölüm olsa da (9/1)
Aşık Bilal Ceylan
Aşık Derdiderya,Kıbrıs’taki mezalimden tedirgindir. Sabrının bittiğini, her şeyi yapabilecek durumda olduğunu söyleyerek, halkın duygularına tercüman olur:
Mehmetçiğim yürü Kıbrıs’a doğru
Benim sabrım bitti kararım yoktur
Türklerin ordusu Kıbrıs’a doğru
Benim sabrım betti kararım yoktur (6/1)
Aşık Derdiderya
Aşık Hacı Karakılçık, Kıbrıs’ın istilasının halkı tedirgin ettiğini, Barış Harekatının ve kurtuluş günlerinin sabırla beklendiğini söylüyor:
Bu günleri sabır ile bekledik
Uçakları gemileri yükledik
Tarihe yeni bir sayfa ekledik
Altun sayfalarla doldu bir daha
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Hac, Barış Harekatının, soydaşlarımızın can güvenliği için yapıldığını söyleyerek Kıbrıslıların ağlayan yüzlerinin güldüğünü belirtir:
Paslanmış süngümüz kanla yağlandı
Güzel Girne Anayurda bağlandı
Soydaşların güvenliği sağlandı
Ağlayan çehreler güldü bir daha (1/8)
Aşık Hacı Karakılçık
Aşık Derdiderya , Kıbrıs’ta yetim kalmış çocukların dertlerine ortak olur. Onların anne özlemlerine üzülür:
Kıbrıs yetimleri perişan olmuş
Anne hasretiyle bağrını delmiş
Yeşil Lefkoşe’nin gülleri solmuş
Yuvası dağılmış anneler ağlar (5/2)
Aşık Derdiderya
Aşık Derdiderya, Kıbrıs’ta şehit olmuş askerler için anne ve babaların yas tuttuğunu söyleyerek onların üzüntülerini paylaşır:
Yeşil Kıbrıs’ta şehitler yatar
Anneler babalar her gün yas tutar
Türk askerleri cepheyi bekler
Yuvası dağılmış anneler ağlar (5/3)
Aşık Derdiderya
Aşık Haydar Aslan beşikteki çocukların katliamının hiç bir dine sığdırılamayacağını,bunun Allah katında hesabının sorulacağını söyler:
Rumların vahşeti papazın dini
Beşikteki yavru kırk mermi yedi
İsa, Musa sana böyle mi dedi
Sorulacak bunlar mizan geliyor (11/7)
Aşık Haydar Aslan
SONUÇ
1974 yılında cereyan eden Kıbrıs olayları ve 20 Temmuz 1974 yılında yapılan “Kıbrıs Barış Harekatı” Türk Toplumu üzerinde derin izler bırakmıştır. Adanalı aşıkların destanları Kıbrıs’taki olayların iç yüzünü yansıtması yönünden önemlidir. Aşıklar halkın duygu ve düşüncelerinin tercümanıdır. Bu yönleriyle bu destanlar sosyal tarihe kaynaklık etmektedirler. Bu şiirlerde düzenli bir hikaye etme geleneği görülmez. Giriş gelişme sonuç bölümleri belirgin bir şekilde verilmiştir. Adanalı aşıklar kendilerine göre önemli buldukları olayın bir kesitini öne çıkarıp işlemişlerdir. Adanalı aşıkların destanlarında doğrudan çatışmalar konu edilmez. Olay tarihi yönüyle ayrıntılı olarak anlatılmaz. Aşıklar toplumu ilgilendiren, üzen, sarsan Kıbrıs olayına duyarlı oluşlarının bir göstergesi olarak kendi düşüncelerinin yanısıra halkın duygu ve düşüncelerini de destanlarına yansıtmışlardır.
Adanalı aşıkların destanlarında olaylar kişiler üzerine kurulmamıştır. Destanlar hikaye etme temeline dayalı mantıksal bir düzene uygun olarak anlatılırlar. Adanalı aşıklar yer yer tahkiyeli anlatım kullanmışlardır. Savaşı gerçekçi bir bakışla yansıtırlar. Gözlemlerini duygulu ve heyecan dolu bir anlatımla dile getirirler.
İncelemeye aldığımız ve ekte sunulan Adanalı aşıkların 11 şiirini değerlendirdiğimizde şu başlıkların öne çıktığını tesbit ettik:
Eski savaş destanlarında savaşın tarihi destanlarda geçerlidir. Adanalı aşıkların üç destanında tarihin geçirildiğini görüyoruz (1/1, 2/1, 11/1). Bütün aşıkların savaşla ilgili tesbitleri sağlıklıdır. Türkler barışçı millettir (4/3, 6/3, 1/5). Savaşın nedenlerinden biri Yunanlıların Enosis politikalarıdır (1/4, 11/8). Savaştan Yunanlılar (11/6, 2/3, 10/4, 8/1), Papandreu (4/2) ve özellikle Makarios sorumludur (6/7, 5/4, 6/4, 6/5, 10/2, 10/4, 5/5, 11/7) Yunanlılar tarihten ders almalıdır (11/6, ¾, 6/5). Halkın sabrı kalmamıştır (6/5, 2/3, 6/2, 6/7, 6/4, 6/1, 1/3). Harekat barış getirmiştir (1/8, 1/3). Olayları önlemediği için Barış Gücü’ne sitem edilir (2/5).
Adanalı aşıklar Türklerin barışçı bir millet olduğunu ancak yurda yapılacak en ufak bir saldırıda onu bertaraf edebilecek bir güce sahip olduğunu söyleyerek Yunanlılara meydan okurlar (3/2, 6/2, 9/4, 11/2, 6/5, 7/4, 8/3, 8/4, 8/5, 8/6. 7/1). Destanlarda Türkiye’nin adil, barıştan yana ve güçlü bir devlet olduğu öne çıkarılır. Kıbrıs’a çıkan askerlerin kişiliğinde Türkiye’nin gücü simgelenir. Çizilen portre mutlak güçtür (6/2, 5/4, 6/4). Bu destanlarda halkın duyguları istek ve umutları sergilenir. Aşıklar savaş sırasında insan psikolojisini, savaşın insanlar üzerindeki olumsuz etkilerini işlemişlerdir. Aşıklara göre halk savaşa hazırdır (6/7, 9/3, 9/1). Aşıklar sivil halkın öldürülmesine (2/5), yuvası dağılmış ailelere (5/4, 5/5) üzülmektedirler. Tarihte kahramanlıklarıyla anılan Atatürk, Fatih, Sokollu, Yavuz Selim ve Kanunilerin adları anılarak Türk tarihinin şanlı sayfaları hatırlanmaktadır (10/3, 9/4, 6/3, 11/6, 6/2, 6/5, 10/3, 10/4).
Birinci şiirde aşık, Kıbrıs savaşını giriş, gelişme. Sonuç bölümlerine uyarak hikaye eder. İkinci şiirde aşık ordumuzun adaya çıkışını ve savaşı hikaye eder. Üçüncü şiirde aşık, Kıbrıs’ta yapılan zulümleri ve haksızlığı sıralayarak ordumuzun Kıbrıs’a çıkmasını ister. Dördüncü şiirde aşık savaş öncesi Yunanlıları uyarır. Beşinci şiirde aşık çıkarma öncesi Kıbrıslıların çektiği zulmü hikaye ederek duygularını belirtir. Altıncı şiirde aşık Kıbrıs’ta yapılanlar karşısında ordumuzun savaşa hazır olduğunu belirtir. Yedinci şiirde aşık Kıbrıs’a çıkan askerlerin duygularını anlatır. Sekizinci şiirde aşık, savaş öncesi Yunanlıları uyarır. Dokuzuncu şiirde aşık, Kıbrıs’ta yer adlarını sıralayarak savaşı hikaye eder. Onuncu şiirde aşık, Türk milletine ve orduya seslenerek Kıbrıs’ın kurtarılmasının bir görev olduğunu hatırlatır. On birinci şiirde aşık, Türk milletinin ve ordusunun yüceliklerini sıralayarak askerin Kıbrıs’a çıkacağını anlatır.
İncelemeye aldığımız Adanalı 6 şairin 11 destanından yola çıkarak eski destan geleneğiyle günümüzdeki aldığı şekilleri belirlemeğe çalıştık. Aşıkların Kıbrıs konulu destanları Türkiye’de halkın düşünce ve duygularını yansıtması yönünden önemlidir.
1. KIBRIS DESTANI
Türk gücünü isbat etti yeniden
Bu şanı cihana aldı bir daha
Arslanlar yerinden kalktı aniden
Düşmanın içine daldı bir daha
Yaz kardaş tarihe 20 Temmuzu
Girne’ye çıkardık Türk ordumuzu
Yavru vatan Kıbrıs öz yurdumuz
Esaret elinden aldı bir daha
Bu günleri sabır ile bekledik
Uçakları gemilere yükledik
Tarihe yeni bir zafer ekledik
Altun sayfalarla doldu bir daha
Al bayrak Kıbrıs’ta dalgalanıyor
Akdeniz sevinçten çalkalanıyor
Enosis hayali gölgeleniyor
Hürriyet özgürlük geldi bir daha
İzinde yürürüz yüce Ata’nın
Ölene dek bekçisiyiz vatanın
Hediyesi ölüm Türk’e çatanın
Düşman belasını buldu bir daha
Aradan tam elli iki yıl geçti
Azim karar tek vücutta birleşti
Kıbrıs’ın esiri artık hürleşti
Dilekleri kabul oldu bir daha
Bu olaylar sütun sütun basıldı
Sancağımız Lefkoşe’ye asıldı
Kiliseden çan sesleri kesildi
Türkler beş vaktini kıldı bir daha
Paslanmış süngümüz kanla yağlandı
Güzel Girne anayurda bağlandı
Soydaşların güvenliği sağlandı
Ağlayan çehreler güldü bir daha
Ölen şehit oldu ölmeyen gazi
Hacım çok köklüdür bizdeki mazi
Nesiller okusun tarihimizi
Geleceğe eser kaldı bir daha
Aşık Hacı Karakılçık
2. KIBRIS DESTANI
Yetmiş Dörtte, 20 Temmuz sabahı
Bir zafer şimşeği çaktı Kıbrıs’ta
Biz barbarcı. İstilacı değiliz
Ordumuz barışa çıktı Kıbrıs’ta
İlk adımı attık Girne’den öte
Bir taraftan asker bir taraftan çete
Barış için savaşan bir millete
Dünya takdir ile baktı Kıbrıs’ta
Çakallar bürünmüş koyun postuna
Darbe vuruyordu sözde dostuna
Jetlerimiz Lefkoşa’nın üstüne
Varınca bir duman çöktü Kıbrıs’ta
Biz Türküz, yürürüz hep bir emelden
İlham kaynağımız yüce Kemal’den
Enosisin tezgahını temelden
Mehmetçik süngüyle söktü Kıbrıs’ta
Yunan subayları kol kol gezerken
Sivil halkı kurşunlara dizerken
Cesetleri yakıp çukur kazarken
Kim der barış gücü yoktu Kıbrıs’ta
Aşık Hacı Karakılçık
3. KIBRIS DESTANI
Gene baş kaldırdı kuduz köpekler
Bir gün hesap sormalıyız Yunan’a
Vakti geldi, varmalıyız Yunan’a
Sizin için doldu toplar, tüfekler
Şanlı Türk ordusu ersin ahdına
Kurra çekse savaş çıkar bahtına
Panis, Vanis hazırlansın vaktına
Sabrım taştı, vurmalıyız Yunan’a
Aslanlar çakala vermez payını
Türkler iyi bilir savaş oyunu
Şahadet okuyla iman yayını
Nişan alıp germeliyiz Yunan’a
Çıban başı oldu Ege denizi
Yediler bir teğmen bir erimizi
Sakarya’da boğduk pis dedenizi
Yine bir ders vermeliyiz Yunan’a
Hacım bu Yunan’ın bizde neyi var
Hiç sanmam ki bir alacak payı var
Selanik’te Atamızın köyü var
Atina’dan girmeliyiz Yunan’a
Aşık Hacı Karakılçık
4. KIBRIS DESTANI
Müttefik devletsin Türkiye’mize
Aklın varsa bize çatma Yunanlı
Dedem denize dökmüş dedenizi
Kin besleyip kafa tutma Yunanlı
Papandrev, tacın tahtın yıkarız
Yerinize incir arpa dikeriz
Atina’ya Türk bayrağı çekeriz
Çok fazla ileri gitme Yunanlı
Hacım der yurtta sulh, cihanda barış
Kıbrıs’tan da size vermem bir karış
Bu ne halttır bu ne biçim kuduruş
Çatlak zurna gibi ötme Yunanlı
Aşık Hacı Karakılçık
5. KIBRIS DESTANI
Çekilmez bir derttir nasıl yazayım
Yuvası dağılmış anneler ağlar
Kıbrıs soydaşlarım gamlı gezeyim
Yuvası dağılmış anneler ağlar...
Kıbrıs yetimleri perişan olmuş
Anne hasretiyle bağrını delmiş
Yeşil lefkoşe’nin gülleri solmuş
Yuvası dağılmış anneler ağlar...
Yeşil Kıbrıs’ta da şehitler yatar
Anneler babalar her gün yas tutar
Türk’ün askerleri cepheyi bekler
Yuvası dağılmış anneler ağlar...
Pis Makaryos papaz zulümün yeter,
Türk’ün aslanları vur emri bekler,
Yine havalandı geliyor jetler
Yuvası dağılmış anneler ağlar...
Aşık Derdiderya Papaza lanet,
Ta ezelden beri boz eşek inat,
Yeter Lefkoşe’de sürdün sefalet
Yuvası dağılmış anneler ağlar...
Aşık Derdiderya
6. KIBRIS DESTANI
Mehmetçiğim yürü Kıbrıs’a doğru
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Türklerin ordusu Kıbrıs’a doğru
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Kuşansın Ata’nın genç dinç erleri
Türklere saldırdı Rum çakalları,
Kudurmuş Rumların pis köpekleri
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Asla unutmayın sözü Ata’nın
Hazır olsun eli silah tutanın
Denize dökmeli Türk’e çatanın
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Kalleş papazlara etmeyin Pazar
Yalancı dubara fitnelik düzer
Türklerin ordusu savaşa hazır
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Pis Makaryos papaz göz dikmiş yurda
Aç çakal ne yapar aslana kurda
Haberleri olsun Atatürk burada
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Yunanlı unutma Sakarya Harbi:
Dumlupınar’da yemiştin darbı
Tarihe başvursun gözleri kör mü?
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Aşık Derdiderya savaşa hazır
Topel’i unutma hey papaz hınzır!
Yardımcımız Allah, boz atlı Hızır
Benim sabrım bitti kararım yoktur.
Aşık Derdiderya
7. KIBRIS DESTANI
Kıbrıs’ta yükseldi zafer dumanı
Damarımdaki asil Türk kanı
Haddini bilmeyen kahpe Yunan’ı
Öldürmeye geldim güzel Kıbrıs’ım
Bütün dünya bilir, Türk derler bize
Çok başlar eğdirdik biz önümüze
Kalleş Yunanları ben Akdeniz’e
Doldurmaya geldim güzel Kıbrıs’ım
Bundan sonra kimse düşmez peşine
Kurban olam toprağına taşına
Yumruğumu Yunanların başına
İndirmeye geldim güzel Kıbrıs’ım
Toplasan da hep emmini dayını
Bir çakal alamaz aslan payını
Yavru vatanımdan Yunan soyunu
Kaldırmaya geldim güzel Kıbrıs’ım.
Aşık Durdu Kozalak
8. KIBRIS DESTANI
Gözden mi çıkardın bizi
Denize dökmüştük sizi
Bizim gizli sırrımızı
Bilemezsin kahpe Yunan
İflah olmaz Türk’e çatan
Yoktur kolumuzu büken
Karşısında biz durur iken
Gülemezsin kahpe Yunan
Bütün dünya bizden korkar
Öğüt aldık atamızdan
Allah Allah seslerinden
Gelemezsin kahpe Yunan
Hiç mi namus yoktur sizde
Gözün kaldı Ege’mizde
Bir dakika karşımızda
Duramazsın kahpe Yunan
Bütün dünya sizden olsa
Büyük Allah bizden yana
Biz ölmeden bu vatana
Giremezsin kahpe Yunan
Soyumuz Oğuz soyundan
Kafkaslardan Urallardan
Ayyıldızlı bayrağımdan
Silemezsin kahpe Yunan
Aşık Durdu Kozalak
9. KIBRIS DESTANI
Kardeşler gitti Kıbrıs’ta
Gideriz zulüm olsa da
Varır gideriz bir yandan
Ecelsiz ölüm olsa da
Kıbrıs’ta vardır payımız
Şehit oldu Albayımız
Kanlar köpürse soyumuz
Geçeriz derin olsa da
Çıkıp Beşparmak dağına
Selam Türk’ün bayrağına
Damlatırız toprağına
Bir damla kanım olsa da
Ateş cepheden dönen
Hizmet eyle vatanına
Vur kardeşim vur Yunan’a
Dur diye Fatih gelse de
Bu alçak söze varmaya
Aslanlar girdi girmeye
Mehmetçik aman vermiyor
Çelikten donun olsa da
Yılmaz bu Türklerin suru
Zaferin İslam’ın nuru
Maraş verilmez geri
İsterse senin olsa da
Aşık Bilal yardım Hüda
Magosa’da Omorfo’da
Karada havada suda
Torpiller dolu olsa da
Aşık Bilal Ceylan
10. KIBRIS DESTANI
Biz Kıbrıs’ı bırakırsak Yunan’a
Dostumuz ne söyler ya düşman ne der?
Sızlamaz mı ecdatların kemiği
Gaziler ne söyler, şehidan ne der?
Makariyos geme almış azıyı,
Hatırlatmak gerek ona maziyi,
Anasından ayırırsak kuzuyu
O vatan ne söyler, bu vatan ne der?
Böyle uyuşukluk, tereddüt neden?
Kıbrıs bize emanettir dededen
Eğer kaptırırsak biz onu elden,
Sokullu ne söyler, Selim Han ne der?
Yunan ile papaz gelmezse dize,
Atatürk’ün ruhu gücenir bize,
Haklı davamızda bu aczimize
Fatihler ne söyler, Süleyman ne der?
Kıbrıs kopmaz, biz Kıbrıs’tan kopmazsak,
Gaflet ile yavrumuzu tepmezsek,
Halil der ki bu cihadı yapmazsak,
Peygamber ne söyler, Hak Kur’an ne der?
Aşık Halil Karabulut
11.KIBRIS DESTANI
Yirmi Temmuz Bindokuzyüz yetmişdört
Kıbrıs’a barış bir düzen geliyor
Çoktan beri bana olmuştu bu dert
Hayal harmanını bozan geliyor
Kahraman ordumuz Genel Kurmayı
İyi bilir düşmanına vurmayı
Sökecektir taşıdığı armayı
Albayrak elinde Sözen geliyor
Çakal ne yapar ki aslan soyuna
Türk milleti gelmez yanlış oyuna
Kiliseni yakıp camii köyüne
Seher vakti dinle ezan geliyor
Düşkünlere yardım senin şanında
Aslın, neslin damardaki kanında
Mehmetçik yetişti tam zamanında
Bağlanmış elleri çözen geliyor
Yurtta cihanda sulh dedi Atamız
Yeşil ada zaten bizim adamız
Her cephede at oynattı dedemiz
Tarihlere destan yazan geliyor
İster Malazgirit, ister Kore’den sor
Çanakkale Dumlu, gel buradan sor
Selanik, Atina git Pire’den sor
Denizler Fatihi yüzen geliyor
Rumların vahşeti papazın dini
Beşikteki yavru kırk mermi yedi
İsa, Musa sana böyle mi dedi
Sorulacak bunlar mizan geliyor
Onlar Enosis dedi biz olmaz dedik
Yaptığın hüneri hep biliyorduk
Fırsat günü gelse hey bekliyorduk
Görünce kafanı ezen geliyor
Rumların elinde masumlar zarı
Yine şahlandı Türk’ün askeri
Hedef Akdeniz’dir aslanım yürü
Süngüsü harita çizen geliyor
Aşık Haydar daha sözüm pek çoktur
Türk’ün Türk’ten başka hiç dostu yoktur
Evvel Allah yardımcımız o Haktır
Açıldı yolumuz tozan geliyor.
Aşık Haydar Aslan