MUĞLA MANİ SÖYLEME GELENEĞİNDE MİZAH, TAŞLAMA- TAKILMA
Prof.Dr, Erman ARTUN
Giriş:
Mani söyleme, yüzyılların deneyimlerinden süzülerek biçimlenmiş, belirli kuralları olan, kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmış bir gelenektir. Manilerde söylendiği yöre insanının düşünce yapısını, beğenisini., dertlerini, sevdalarını, özlemlerini., mizahını, taşlamasını, takı1masını, ortak duygu ve davranışlarını, yörenin kü1türüne ait gelenek ve göreneklerin izlerini buluruz. Kendine özgü bir gelenekle söylenen maniler bir ucuyla geçmişe, bir ucuyla günümüze uzanmıştır. Manilerin diğer halk kültürü ürünleri gibi toplumu ayakta tutan dinamiklerin belirlenmesinde önemli bir rolü vardır. Manilerden, söylendiği yöre insanının dünyaya bakışını, hayatı algılayış biçimini ve estetik anlayışını belirleyebiliriz (Artun; 1997).
Mani, Anadolu ve Anadolu dışı Türklük dünyasında çok geniş bir alana yayılmıştır. Maniler her yörede özde bir olmakla birlikte söylendiği yöreye özgü bir gelenekle söylenir (Artun; 1998). Mani söyleme geleneği kültürel değişim ve gelişim nedeniyle her geçen gün azalmaktadır (Artun; 1998: 84-116). Mani kelimesinin kökeni (4-5-6—7), Anadolu ve Anadolu dışındaki çeşitli adları (8-9-10—11) çeşitli tasnifleri (12-13-14-15-16-17) üzerine çalışmalar yapıldığı için bu konulara değinmeyeceğiz.
Halk kültürü mizah yönünden çok zengindir. Mizaha hayatın her öğesi girer. Ancak başkalarına aktarıldığında bir forma girerek edebiyata yansır. Söz olarak doğan mizah yazıya geçirildiğinde edebi bir kimliğe bürünür (Pala; II-IV).
Mizah kavramı güldürme amacının yanı sıra dolaysız olarak yergiyi ve öfkeyi de içerir. Mizahın sınırları ironiden sövgüye kadar uzanır. Mizahın geniş bir anlatım ve içerik alanı vardır, öfkenin düşmanlığın dışa vurulduğu toplumsal eleştirinin dile getirildiği önemli bir edebiyat türüdür (Kaya-Dursun K.; 1994 T.L., C.VI: 138-141 ).
Mizahta abartma, ironi gibi ince zeki ürünün yöntemlerin yanı sıra aşağılamalar da vardır. Mizah, düşüncelerin nükte şaka ve takılmalarla süslenip anlatıldığı bir söz veya yazı çeşididir (Tuğlacı; 1972; C.5). Toplumsal ya da bireysel kusurları, yetersizlikleri, adaletsizlikleri v b. doğrudan ve dolaylı yoldan eleştiren sanat biçimlerine mizah adı verilir. Mizahta ironi alaya almaktır. Küçümseme vardır, bunlarda zerafetten uzaklaşılabilir. Gülünçleştirme ve ironi bireye ve topluma yöneltilen dolayla, eleştiri biçimidir (A.B.; 1999; C.22: 385-386, Okay;1998; C.7: 447).
Hicivde, hicvedilen kişinin suçunun tespiti özneldir. Teşhir ve sövgüye varan aşağılama vardır. Mizahta ise kusurların düzeltilmesi çabası vardır. Mizahta konu toplumsaldır. Mizah toplumsal eleştirinin yansıma alanıdır (Apaydın; 1993: 1-16). Anadolu'da köklü bir mizah çatısı vardır.
Sanat ürünleri toplumun yapısından soyutlanamaz. Bunlar toplumsal ilişkilerden doğan olgulardır. Her toplumun kendine özgü acıları, sevinçleri, umutları, özlemleri kısacası kendine özgü bir iç dünyası vardır. Taşlama, Türk halkının sağduyusu ve iğneleyici özellikleri birleştirilerek ortaya çıkmıştır. Manilerde halkın manilere bakışını, engin hoş görüntüsünü görürüz. Maniciler kişilerde ve toplumda görülen toplumun değer ve normlarına aykırı her konu ve davranış biçimini mizah konusu yaparlar. Manicilerin manilerindeki mizahları eğlendirir, düşündürür, eleştirir. Maniler toplum insan ilişkilerini irdeleyen olaylara ayna tutup yansıtan yönleriyle işlevseldirler (Artun; 1997)
MUĞLA MANİLLERİNDE MİZAH
Muğla manilerindeki mizah daha çok yakınma biçimindedir. Maniler büyük çoğunlukla kişisel taşlama niteliklidir. Manicinin iç dünyasını yansıtır. Maniciler gerek canlı gerekse cansızları sahip bulundukları özellikleri ve karşıtıyla niteleyerek hem gülümsetir hem de şaşırtırlar. Taşlama, manicinin dünyaya bakış biçimidir.
Muğla mizahi manilerini üç grupta toplayabiliriz. 1) Kişisel Taşlama Manileri 2) Toplumsal Taşlama Manileri 3) Şaka- Takılma Manileri
1) Kişisel Taşlama Manileri
Muğla kişisel taslama manileri hiciv özelliği gösterir. Ancak kırıcı değildir. Bu tür maniler kızgınlık, kırgınlık eleştiri vb. amacıyla söylenir. Bireysel taşlama manilerinde mani söylenen kişinin aksayan yönü söylenir. Bir kaç örnek verelim.
l) Maşa maşaya benzer
Maşa şişeye benzer
Gidi cavurun kızı
Kösnük eşeğe benzer
2) Dağlarda olur keklik
Kızlar giyer eteklik
Hani beni alacaktın
Nerde kaldı erkeklik
3) Dalaman'ın ça1ıları
Gezerim ya1ıları
İnadımdan severim
Şu koca karı1arı
4) Sarı pabuç tokalı
Benim yarim Molalı
Alacaksan tezce al
Şimdiki kızlar pahalı
5) Mektup yazdım acele
Al eline hecele
Mektup benim hayatım
Al koynunda gecele
6) Kar yağar ipek gibi
Savrulur kepek gibi
Sizin salak oğlunuz
Yalvarır köpek gibi
7) Karanfilim kırk yaprak
Kırkına vurdum dayak
Senin yarin varmış
Ben oldum oturak
8) Oy şingala şıngala
Saçın düşsün mangala
Yanağın ütülensin
Domuz yüz1ü kaynana
9 ) Kapı1arı kepen kli
Kız gülüşün ne tatlı
Seni bana yar etmezler
Anan kafir inatlı
10) Bahçalarda bal kabak
Açılır tabak tabak
Beni beğenmeziken
Aldığın maytaba b a k
2) Toplumsal Taşlama Manileri
Muğla toplumsal taşlama manilerinde toplumsal ve kişisel taşlama iç içedir. Toplumda değerlerin değişmesi, yapılan haksızlıklar, toplumun aksayan noktalarının ancak bir yönü hicvedilir.
Birkaç örnek verelim.
11) Hastane yatakları
Taksinin kapakları
Saat onda geliyor
Dalaman’ın kopukları
12) Sarı üzüm parmak gibi
Benim yarim kaymak gibi
Benim yarime göz diken
Kurusun değnek gibi
13) Çanaklıkta çanak var
Şu kızda yanak var
Bir kere öpçem ama
Karakolda dayak var
14) Bahçelerde maydanoz
Tutam tutam yoldunuz
Bizim köyün kızları
Yeni moda oldunuz
15) Ak burçak sarı burçak
Babam dükkan açacak
Evlenmeyin oğlanlar
Naylon kızlar çıkacak
16) Marmaris'in kızları
Ne güzeldir sözleri
Aldanmayın oğlanlar
Pudralıdır yüzleri
17) Güneş vurdu tepeye
Kalkın kızlar çapaya
Salıncak mı kuralım
Karnındaki sıpaya
3) Şaka- Takılma Manileri
Muğla manilerinde şaka, takılmaların ayrı bir yeri vardır. Bu tür maniler eğlence amaçlıdır. Bazen karşılıklı atışma şeklinde söylenir. Takılmalar kırıcı olmadan yapılan şakalaşmalardır. Topluluğu neşelendirmesi yönüyle işlevseldir.
Birkaç örnek verelim
18) Ulum ulum uluma
Bal koydum tuluma
Söylersen mani söyle
Köpek gibi uluma
19) Mendilin ipeklisi
Tarlanın tezeklisi
İyi olur oğlanlar
Karının göbeklisi
20) Maşa maşaya benzer
Oğlan paşaya benzer
Eski köyün kızları
Çingen Ayşe'ye benzer
21 ) Kaleden iniş m'olur?
Ham demir gümüş m'olur ?
Genç gelinler dururken
Kızlara cümbüş m'olur ?
22) Çay kıyının kayırı
Elif fıstık kavuru
Esma'ya da sorarsan
Mahallenin cavırı
23) Arabam iki teker
Tepelere kum çeker
Ortacı'nin kızları
Tek lokuma diz çöker
24) Ak yemiş, kara yemiş
Dalları yere eğmiş
Eniştem bana bakarken
Bıyıklarını keme yemiş.
2 5) Tavada kediler
Miyav miyav dediler
Daha çok yazcaktım
Kalemimi yediler
SONUÇ
Muğa kişisel taşlama manilerinde kişilerin aksayan yönleri taşlanır. Bu tür maniler bir olaya, bir davranış biçimine bağlı olduğu için sözün kime söylendiği bilinir. Bir mesaj, uyarı niteliğindedir. Maniler yapıları gereği toplumsal konulara uygun değildir. Kişisel taşlama ve toplumsal taşlamalar iç içedir.
Mizah ögeli Muğla manilerini şu başlıklar altında toplayabiliriz .
1- Vefasız sevgiliye taşlama (M.1,M.22, M,23)
2- Sözünden döneni taşlama (M.2, M.8, M11)
3- Oyalayan âşığa taşlamat (M .4)
4- Anlayışsız kaynanalara taşlama ( M.10, M.9)
5- Delikanlıları taşlama (M. 11)
6 – Kızları taşlama (M 14)
7- Fiziksel güzelliğe aldananları taşlama (M.16)
8- Tembelliğe taşlama (M. 17)
9- Olumsuz davranışları taşlama (M.24, M.11, M.18, M.21,M.25)
Muğla, mizah taşlama takılma konulu manilerde maniciler hem kendileri hem de diğerleriyle ince ince alay ederler. Maniler genelde karşılıklı söylendikleri için mizah durum güldürüsüne dayanır. Yerel ağız özellikleri güldürüsüne dayanır. Yerel ağız özellikleri güldürücü öğe olarak kullanılır. Maniciler hayatın içindeki mizahı, abartmayı, çelişkiyi yakalar. Manilerde mizah öğesi son bazen son iki dizededir. İlk iki dize mizaha hazırlıktır. Mizah manilerinde anlatım dolaysız veya dolaylı anlatımdır. Mizah sağlamak için abartma, karikatürize etme, tuhaflıklar kullanılır.
Maniciler yerel ağız özellikleriyle dilde nükte objesi yaratırlar. Bazen da maniciler mizahlarında ironik anlatımla övgü görüntüsü altında yererler. Maniciler inceden inceye örülmüş imalarla, hedef kişi veya nesneli alaya alırlar. Bazen da manide mani söyleyicinin mizahlarında gizlenmiş kendi hikayelerinin bir kesidini buluruz. Muğlalı manici'lerin manilerinde realiteye dayalı kişi toplum, dünyayla alakalı bir mizah anlayışı vardır. Muğla mizah, taşlama, takılma konulu manileri ironik anlatımla alaya alma ve gülünçleştirme ön plandadır. Maniler genellikle kırıcı olmayıp doğruyu gösterme ve dikkati konuya çekme amaçlıdır.
Muğla manilerindeki mizahta abartma ironi gibi ince zeka ürünü yöntemlerin yanı sıra aşağılamalar da vardır. Manilerde taşlanan kişinin suçu öznel de olsa kusurların düzeltilmesi çabası yönüyle işlevseldir.
Bu bildirimizde derlenen (İnce; 1995) 300 Muğla Manisinin mizah ögeli karakteristik örneklerinden yola çıkarak mizah taşlama ve takılmaları ileride yapılacak Türkiye Mani söyleme geleneğinde mizah konulu bir çalışmaya katkı sağlamayı amaçladık .
KAYNAKÇA
AKALIN, L. Sami, Türk Manileri, C.2. İstanbul l972
Ana Britannica Mani mad. Ana Yay. C.22. İstanbul 199 s.335-386
APAYDIN, Mustafa "Türk Hiciv Edebiyatında Ziya Paşa" Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Adana, 19915 (basılmamış doktora tezi)
ARTUN, Erman, Adana Mani Söyleme Geleneği, VII Uluslar arası Türk Halk Edebiyatı Semineri 1997, Eskişehir.(BasıImamış bildiri)
ARTUN, Erman, Günümüz Adana Aşıklık Geleneğinde Mizah , IX Milli Türkoloji Kongresi, İstanbul 1997
ARTUN; Erman, Türkiye'de ve Kıbrısta Mani söyleme Geleneğine karşılaştırmalı Bir Bakış, II.Uluslararası Kıbrıs Araştırmaları Kongresi, Doğu Akdeniz üniversitesi, 1998 (Basılmamış bildiri).
ARTUN; Erman, Tekirdağ'da Mani Söyleme Geleneği. Tekirdağ Halk Kültürü Araştırmaları, Tekirdağ 1998, s.94-116
Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani, istanbul 1893.
BORATAV; Pertev Naili , 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, Gerçek Yayınevi, İstanbul, 1978
BORATAV; Pertev Naili, Mani Maddesi , İslam Ansiklopedisi, Cilt 7 M.E.B. İstanbul, 1993.
DİZDAROGLU; Hikmet, Halk Şiirinde Türler, TDK. Yay. Ankara 1969
ELÇİN; ŞükrüTürkiye Türkçesinde Maniler, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü, Ankara, 1990
ESET; Niyazi, Mukayeseli ve Neşredilmemiş Maniler, Ankara 1944
GÖZAYDIN, Nevzat, Anonim Halk Şiiri Üzerine, Türk Dili Dergisi, Türk Şiiri Özel Sayısı II (Halk Ed. ) sayı 445-450 Ank. 1990 s.3-25
İNCE, Muazzez, Muğla Yöresininin Mani ve Türküleri, Çukurova üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü >; basılmamış lisans tezi,) 1995
KAYA, İ Güven, Tarık DURSUN K, Thema Larausse C. VI Milliyet yayınları, İstanbul 1994
KAYA, Doğan, Mani Kavramı ve Mani şeklinin Tarihçesi üzerine, Milli Kültür Araştırmaları, Mehmet Önder'e Armağan, Ankara l996 s. 316-327
KOCATÜRK, Vasfi Mahir, En Güzel Türk Manileri, İstanbul 1939,
KOZ M. Sabri, "Acem Manisi, Acem Koşması ve Acem Kalenderisi" ve Deyimleri üzerine Notlar ve Bunlarla ilgili örnekler, V. Uluslararası Türk Halk Edebiyatı Semineri ve Sevgi Yılı Kongresi, Eskişehir 1995 s,137
KÖPRÜLÜ; Fuat, Türk Edebiyat Tarihi, İstanbul, 1981
OKAY, M.Orhan, Hiciv Mad. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Cilt:7İstanbul 1998, s.447
PALA, İskender, Güldeste, Akçag Yayınları, Tarihsiz, Ankara
SAMİ; Şemsettin, Kamus-ı Türki
TUĞLACI, Pars, Okyanus Ansiklopedik Sözlük, C.5 Pars Yayınları, İstan bu l 1972
YARDIMCI, Mehmet. Başlangıcından Günümüze, Halk şiiri, Aşık şiiri. Tekke Şiiri, Ankara 1998 2.baskı