ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ-TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ
Anasayfa | Makale Bilgi Sistemi | Konu Dizini Yazarlar DiziniKaynaklar Dizini | Makale-Yazar Listesi |  Makale Sayısı-Tarih Listesi | Güncel Türkoloji Kaynakçası

Atatürk Araştırmaları || Çukurova Araştırmaları || Halkbilim || Dilbilim || Halk Edebiyatı || Yeni Türk Dili || Eski Türk Dili
Yeni Türk Edebiyatı || Eski Türk Edebiyatı || Dil Sorunları || Genel || Tiyatro || Çağdaş Türk Lehçeleri

 

Dilbilim Dersinin İçerik, Amaç ve Kazanımlarına
Yönelik Öğrenci Tutumları

Yunus Alyaz

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi
alyaz@uludag. edu. tr

Eğitim Fakültesi
Dergisi

http://kutuphane. uludag. edu. tr/Univder/uufader. htm

Özet. Bu çalışmada dilbilim dersinin Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı
öğrencilerinin gelişimlerine katkısı ele alınmaktadır. Öğrencilerin dilbilimin
içeriğini nasıl algıladıkları/öğrendikleri ve öğrenilenlerin kalıcı olup
olmadığı, içeriğin ve uygulamaların dersin amaç ve hedefleriyle ne denli
örtüştüğü ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu amaçla öncelikle dilbilim
dersinin içeriği, amaç ve hedefleri, uygulamalar ve öğrencilerin gelişimine
yapacağı olası katkılar belirlenmiştir ve daha sonra 3. ve 4. sınıftan
öğrencilerle 19 sorudan oluşan bir anket yapılmıştır. Anket sonuçları
dilbilim dersinin içeriğinin öğrenciler tarafından öğrenilmesindeki zorlukları,
dersin öğrencilerin bireysel, dilsel ve mesleki gelişmelerine katkısı öğrenci
perspektifinden ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Dilbilim, Linguistik, Dilbilimin Öğrenciye Katkısı,
Dilbilimin Amaçları, Öğrenci Görüşleri.

Zusammenfassung. In dieser Arbeit werden die Beiträge des
Linguistikunterrichts zur Weiterentwicklung der Studierenden an der
Abteilung für Deutschlehrerausbildung behandelt. Wie die Studierenden die
Inhalte wahrnehmen/lernen, ob sie das Gelernte behalten und inwieweit die
behandelten Inhalte und die Unterrichtsaktivitäten mit den Zielen der

Sprachwissenschaft übereinstimmen, werden hier dargestellt. Zu diesem
Zweck werden zunächst die Inhalte, die Ziele, die
Unterrichtsdurchführungen und die (eventuellen) Kontributionen festgelegt
und dann eine Umfrage unter den Studierenden der 3. und 4. Studiengänge
durchgeführt. Die Ergebnisse der Umfrage zeigen die Schwierigkeiten beim
Lernen von Inhalten, die Beiträge des Faches zur individuellen, sprachlichen
und beruflichen Entfaltung aus der Perspektive der Studierenden.

Schlüsselwörter: Sprachwissenschaft, Linguistik, Beiträge der
Sprachwissenschaft, Ziele der Sprachwissenschaft, Meinungen der
Studierenden.

I. Giriş

Dilbilim başlığı altında yer alan dersler, eğitim fakültelerinin yabancı dil
öğretmeni yetiştiren bölümlerinde ve fen-edebiyat fakültelerinin dil ve
edebiyat bölümlerinde önemli bir yer tutan temel unsurlarındandır. Almanca
öğretmenliği bölümlerinin müfredatı, öğrencilerin lisans eğitimi süresinde
temel dilsel beceriler, Alman Edebiyatı, Alman Dilbilimi ve dil öğretim
yöntemleri bilgileriyle donatılmasını öngörür. Zamanla değişen müfre¬
datlarda derslerin saat ve/veya kredi ağırlıkları değişse de bu dört temel
unsur değişmemektedir. Dilbilim, öğretmenlik kültürünün önemli bir parçası
olmasının yanı sıra, öğrencilerin bireysel, sosyal ve kültürel gelişimlerine
katkıda bulunan önemli bir alandır.

Bu çalışmada Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Alman Dili Eğitimi
Anabilim Dalında uygulanmakta olan dilbilim dersinin öğrenci kazanımları
ele alınmaktadır. Öğrencilerin dilbilimin içeriğini nasıl algıladık¬
ları/öğrendikleri ve öğrenilenlerin ne denli kalıcı olduğu, içeriğin ve uygula¬
maların dersin amaç ve hedefleriyle ne denli örtüştüğü gibi konular ortaya
konmaya çalışılacaktır. Bu amaçla öncelikle dilbilim dersinin içeriği, amaç
ve hedefleri, uygulamalar ve öğrencilerin gelişimine yapacağı (olası) katkılar
ele alınmıştır. Dilbilim dersinin öğrencide oluşturulmasını öngördüğü
kazanımlar belirlenmiş ve bu kazanımları ölçmeye yönelik bir anket
hazırlanarak 3. ve 4. sınıftan 3 gurup öğrencinin yanıtlaması sağlanmıştır.
Ankette yer alan sorular sadece Dilbilime Giriş I ve II derslerine yöneliktir.
Dil edinimi gibi dilbilim dersiyle doğrudan bağlantılı diğer dersler bu anket
kapsamına dahil edilmemiştir. Anket beş ana bölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde öğrencilerin derse devam durumu ve ders dışında dilbilime
ayırdıkları çalışma süresine yönelik 2 soru yöneltilmiştir. İkinci bölümde
öğrencinin dilbilimin içeriğini anlayıp anlamadıklarına ve nedenlerine
yönelik 7 soru yer almaktadır. Üçüncü bölümde dilbilimin amacını, dil ile
bilim ve yaşam, dilbilim ile dil öğretimi ve yazınbilim gibi diğer alanlarla
ilişkisini anlayıp anlamadığını ölçmeye yönelik 5 soru yöneltilmiştir.
Dördüncü bölüm öğrencinin kendi bakış açısından derste ne tür kazanımlar
edindiğine ilişkin 4 soru ve beşinci bölüm ise öğrencilerin öneri ve
görüşlerini içermektedir. 2003-04 dönemi 3. ve 4. sınıf ile 2004-05 dönemi
3. sınıftan dilbilime giriş I ve II derslerini almış toplam 92 öğrenciye
yöneltilen 19 sorudan oluşan anketten elde edilen sonuçlar burada sayısal ve
frekans (%) olarak ifade edilmiştir.

II. Dilbilim dersinin içeriği

Eğitim Fakültelerinin Yabancı Diller Eğitimi Bölümlerinde ve doğal olarak
Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalında okuyan öğretmen adayları 4. ve 5.
sömestrlerde haftalık 3’er saat olmak üzere toplam 84 saat (28 Hafta X 3
Saat) kuramsal dilbilim (Dilbilime Giriş I ve II) dersi görmektedirler.
Dilbilime Giriş dersinin içeriği YÖK tarafından önerilen Almanca
Öğretmenliği Lisans Programında şu şekilde belirlenmiştir:

Dilbilime Giriş I: Dinamik bir sistem olarak dil konusunda bilinçlendirme; dilin
bileşenlerini anlama; dilbilimsel çözümlemede temel kavramlar; dilbilim ile dil
öğretimi ve edebiyat çalışmaları arasındaki ilişkiyi anlama. Dilbilime Giriş II: Dil
edinimi işlemlerini anlama; dil edinimi kuramları ile dil öğretimi yöntemleri
arasındaki ilişkiyi ve dilin toplumsal işlevini anlama. (YÖK)

Bu her iki tanımda da görüldüğü gibi YÖK bu dersler için ayrıntılı bir içerik
tanımlamamakta, sadece ana hatları belirlemektedir. Belirlenen bu global
şemaya uygun içeriklerin ve etkinliklerin geliştirilmesi ve uygulanması
bölümlere/öğretim üyelerine bırakılmıştır. Dilbilim üst başlığı altında, bakış
açısına göre, genel-betimsel dilbilim, kuramsal-uygulamalı dilbilim vb.
farklı gruplandırmalar yapmak ve buna göre çeşitli konseptler / içerikler
oluşturmak mümkündür. Dilbilimin kapsamı bakış açısından bağımsız olarak
şu şekilde oluşturulabilir:

Dilbilim

2) Interdisipliner Alanlar

] C


1) Alt alanlar


Fonetik    Grafemik

Fonoloji

Morfoloji

Dizimbilim

Anlambilim

-    Semasiyoloji

-    Onomasiyoloji / Onomastik

-    Fraziyoloji
Edimbilim

_3) Diğer_

Genel/Betimsel Dilbilim
Kuramsal Dilbilim
Dilbilim Kuramları

(Yapısalcılıktan MP’a kadar)
Dilbilimsel Yöntemler
Dilbilim Tarihi
İletişim Teorileri ve İletişim
Modelleri

'Uygulamalı Dilbilim
Klinik Dilbilim
Bilgisayardilbilim
Hukukdilbilim
Sosyodilbilim
Areallinguistik
Nörolinguistik
Didaktik Dilbilim
Leksikoloji & Leksikografi
Kriminoloji Dilbilimi
(Forensische Linguistik)
Psikolinguistik
Davranışdilbilimi
Etnolinguistik
Biolinguistik

Bilişsel Dilbilim
Tarihsel Dilbilim
Etimoloji

Karşılaştırmalı Dilbilim
Feministik Dilbilim
Pelsefi Dilbilim / Dil Felsefesi
Antropoloji Dilbilimi.
Kontaktlinguistik
Matematikdilbilim

İstatistiki / Nicel Dilbilim

Teolinguistik
Metindilbilim
Stilistik
Göstergebilim

Şekil 1. Dilbilimin İçeriği ve Kapsamı

Üç bölümden oluşan Şekil 1’in birinci kısmında 6 dilbilimsel alt alan ve
bunların alt alanları gösterilmektedir. Edimbilim dışındaki 5 alt alan
literatürde sistemlinguistik olarak da adlandırılmaktadır (Linke, Nussbaumer
ve Portmann:40; Universität Bonn). Şemanın olabildiğince basit olması için
alt alanların kesişme alanları (örn. Morfo-Fonoloji, Morfo-Sentaks v. b.)
şemada ayrıca gösterilmemiştir. İnterdisipliner alanlar başlığı altında ise
güncel dilbilim literatüründen derlenen 29 alan listelenmiştir. Üçüncü
kısımda ise ‘Diğer’ başlığı altında, dilbilim dersi kapsamına giren ve alt veya
yan alan olarak nitelendirilemeyen konular listelenmiştir. Bilindiği gibi,
interdisipliner alanlar birden fazla bilim alanının ortak çalışmasını ifade
etmektedir. Sosyo-, psiko- etnodilbilim gibi alanlarda bu interdisiplinerite
çok belirgin bir şekilde görülürken, diğer bazı alanlar için aynı belirginlik
söz konusu değildir. Bu da çeşitli kaynaklarda interdisipliner alanların
listelenmesinde far
klılıklara, neden olabilmektedir. Örneğin kimi kaynaklarda
didaktik, klinik, bilgisayardilbilim veya kriminoloji dilbilimi gibi alanlar
interdisipliner alanlar olarak anılırken, kimi kaynaklarda bunlar uygulamalı
dilbilime dahil edilmektedir (bkz. Crystal, 1995:412 ; Schneider, 2003). Bu
gibi yaklaşımlardan dolayı, interdisipliner alanların, dilbilimsel alt alanlarda
olduğu gibi, herkesçe tartışılmaksızın kabul edilebilecek bir listesini

oluşturmak mümkün değildir. Aslında alt alanlar da henüz son şekli ya da
sınırları net olarak belirlenmiş bir liste oluşturmamaktadır. Örneğin akustik
veya üretimsel fonetik başlığı altında ele alınabilecek ‘Tonoloji’ ve
‘Prosodoloji’ gibi alanlar, çeşitli kaynaklarda fonetikten bağımsız bir
sesdilbilim alanı olarak ele alınmaktadır (bkz. Weidert 1981; Bickel ve
Cysouw; Universität Zürich). Bu tür belirsizliklere daha birçok başka örnek
verilebilir. Bu nedenle Şekil 1’deki liste tam, nihai bir liste değildir, ancak
öğrenciye dilbilimin kapsamı ha
kkında, genel bir fikir vermesi açısından
işlevseldir.

Burada belirtilen içerik bir çok Alman/Avusturya Üniversitesindeki
Germanistik bölümlerinin dilbilim müfredatıyla (örn. Mainz, Bremen,
Freiburg, Heidelberg, Stuttgart ve Klagenfurt Üniversiteleri) ve YÖK’ün
belirlediği global amaçlarla uyumludur.

III. Dilbilim Dersinin Amaç ve Hedefleri

YÖK’ün yukarıda anılan dilbilim konseptinde de görüldüğü gibi, dilbilim
dersinin temel hedefleri öğrencinin dil, bilim, toplum, dilbilim, dil edinimi,
yazın ve yazınbilim gibi konularda bilgilendirilmesi/bilinçlendirilmesi olarak
tanımlanabilir. Volmert (1997) ve Geier (1998) dilbilimin amaçlarını pratik,
kültürel ve sosyo-politik olmak üzere 3 başlık altında ele almaktadırlar
(Şekil 2).

Dilbilimin Amaç ve Hedefleri

Pratik Sosyo-Politik Kültürel

/

\

-    İletişimin geliştirilmesi

-    Dilsel engellerin
iyileştirilmesi

-    2. veya 3. dil ediniminin
didaktik temellerinin
oluşturulması

-    Otomatik dil işlemenin
sağlanması

Dil ve iletişim engellerinin
aşılması

-    Dilsel Manipulasyonun
engellenmesi

-    Y önetim ve hukuk dilinin
iyileştirilmesi

-    Dilsel normların tartışılması

- Dil hakkında genel A
kültür bilgisi edinme

A

Şekil 2. Dilbilimin Amaç ve hedefleri

Schneider (2003) dilbilimin hedeflerini amaca yönelik (zweckgebunden) ve
amaçtan bağımsız (zweckfrei) olmak üzere iki ana guruba ayırmakta, Şekil
2’de anılan 3 gurubu ‘amaca yönelik’ başlığı altında ele almakta ve bunlara
ek olarak amaçtan bağımsız ‘teorik’ bir hedefe de yer vermekte ve bunu
insanın dilin yapısına ve işleyişine duyulan genel, insansal ilgi olarak
tanımlamaktadır ki bu da Şekil 2’deki kültürel amaca yakın bir tanımdır.
Vater de (1996: 19) Schnedier’in saydığı bu 4 hedefi belirlemekte fakat
amaca yönelik veya amaçtan bağımsız gibi ayrım yapmamaktadır.

Alman germanistler dikkate alınarak hazırlanan bu amaçlar içerisinde
anılmayan, ancak Almanya dışındaki germanistler açısından son derece
önemli bir amaç da dilsel gelişim olmalıdır. Almanca öğretmenliği
programlarındaki bütün derslerin doğrudan/dolaylı bir amacı da yapılan ders
etkinlikleriyle öğrencilerin Almancalarının gelişmesine katkıda bulunul¬
masıdır. Öğrencilerin öğrenecekleri dilbilim terminolojisine ek olarak, ders
içi ve ders dışı etkinliklerle genel sözcük dağarcığım, konuşma ve okuma
anlama yetilerini geliştirmeleri söz konusudur. Böylece dilbilimin amaçları
öğrencilerin dilbilimsel bilgi edinmesi, mesleki açıdan gelişmesi, bilinçlen¬
mesi ve Almancalarım geliştirmesi şeklinde özetlenebilir.

Dilbilimin burada anılan amaçları aynı zamanda öğrencilerin bireysel ve
mesleki gelişimlerine yapacağı olası katkı konusunu da netleştirmektedir. Bu
dilsel, pratik, kültürel ve sosyo-politik amaçlar öğrencinin dil olgusunu,
bilimsel, sosyal ve didaktik işlevlerini anlamasını ve böylece kendisini ve
içinde yaşadığı toplumu daha iyi algılamasını sağlayarak gelişmesine katkıda
bulunur.

IV. Dilbilim Dersi Uygulamaları

U.Ü. Eğitim Fakültesi Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı’nda dilbilim dersi
uygulamalarında Şekil 1’de gösterilen kapsam konsepti ve Şekil 2’de
gösterilen amaç ve hedefler esas alınmaktadır. Ancak Dilbilime Giriş I-II
dersleri, burada listelenen tüm konuları ayrıntılarıyla ele almak için
zamansal açıdan yeterli değildir. Bu nedenle Dilbilime Giriş I dersinde temel
olarak dil, bilim, dilbilim, amaç ve hedefler gibi konular, alt alanlar ve
dilbilimsel yöntemler ile uygulamalı dilbilim gibi interdisipliner alanlara
yönelik anlatımlar ve uygulamalar yapılmaktadır. Bu aşamada öğrencilerin
temel dilbilimsel alanları/kavramları, yöntemleri, amaç ve hedefleri
tanımaları ve bunları kendi Almanca ifadeleriyle anlatabilmeleri yeterli
görülmektedir. Temel alanların/kavramların tanınması gibi öğrenilmesi/
ezberlenmesi gereken bilgilerin yanı sıra, bunların örneklenmesi ve
uygulanması da önemlidir. Dilbilime Giriş II dersinde ise öğrenciler temel
kavramları ve dilbilimsel yöntemleri önceden öğrenmiş olduğundan ağırlıklı
olarak didaktik dilbilim, metindilbilim, sosyodilbilim, psikolinguistik v.b.
gibi interdisipliner alanlara yönelik uygulamalar yapılmaktadır. Dilbilime
Giriş II dersinde yapılan bir diğer önemli uygulama ise öğrenci sunularıdır.
Öğrenciler dönem başında belirledikleri konularda araştırma çalışmaları
yapmakta, bu çalışmalarını ulusal/uluslar arası bilimsel yazım standart¬
larında yazılı olarak ve ayrıca derste sözlü olarak sunmaktadırlar. Burada
öğrencilerden daha önce edindikleri dilbilim bilgilerini kullanmaları
beklenmektedir. Örneğin uygulamalı/didaktik dilbilim konusunda temel
bilgileri öğrenmiş olan bir öğrencinin bu aşamada, edindiği bilgilerle bir
Almanca öğretim kitabının/materyalinin veya çeşitli ders ve alıştırma
etkinliklerinin hazırlanmasında dilbilimsel ne tür verilerin gerektiğini/
kullanıldığını araştırmaya dayalı olarak ortaya koyması, dersin amacına
uygun bir araştırma çalışması olarak değerlendirebilir. Bütün ders ve sunum
etkinlikleri Almanca yapılmakta, fakat zaman zaman gurupların seviyesine
göre Almancaya ilaveten, Türkçe açıklamalar da yapılabilmektedir.

V. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Anket soruları, (A) öğrenci durumu, (B) içeriğin anlaşılması, (C) amaç ve
hedeflerin anlaşılması, anlaşılan ve anlaşılmayan konuların listelenmesi, (D)
dilbilimin kazanımları ve (E) öneriler/görüşler olmak üzere 5 ana guruptan
oluştuğundan sonuçlar burada bu beş başlık altında değerlendirilecektir.

A) Öğrenci Durumu

Öğrencilerin anket sorularına verecekleri yanıtların gerçeğe yakınlığı bir çok
faktörün yanı sıra öğrencinin, derse devam durumu, (dilsel) hazır
bulunuşluğu ve derse yaklaşımına bağlı olduğundan öncelikle bu bilgilerin
edinilmesi gereklidir. Bir iki istisna hariç öğrencilerin tümü daha önce
yabancı dil olarak İngilizce öğrenmiş ve Almancayı ilk kez Uludağ
Üniversitesi’nde hazırlık sınıfında öğrenmiştir. Bu nedenle öğrencilerin
Almanya geçmişlerine yer verilmemiştir. Hazırlık sınıfı programına göre 1.
sınıfa başlayan öğrencilerin dil seviyesi A2 - B1 olarak varsayılmaktadır.
Ankete katılan öğrenciler 3. sınıfın 2. döneminde olduklarından dil
seviyelerinin Bl’den daha ileride olması beklenmektedir. Öğrencilerin
hemen hepsi aynı hazırlık sınıfından geçtikleri ve daha sonra da aynı
programa devam ettiklerinden dolayı dil seviyeleri homojen olarak kabul
edilebilir.

Tablo 1. Devam Durumu

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

% 90+

9

17

11

37

40,21

% 80

11

11

7

29

31,52

% 70

7

3

5

15

16,30

% 60-

---

---

2

2

2,17

Y anıtsız

6

3

-

9

9,78

Topl.

33

34

25

92

Tablo 2. Ders Dışında Dilbilime Ayrılan Zaman

4

3 (1)

3 (2)

Topl

%

Hiç

19

10

8

37

40,21

1-2

8

19

15

42

45,65

3 +

3

4

2

9

9,78

Y anıtsız

2

2

-

4

4,34

Toplam

33

34

25

92

Öğrencilerin % 71,73’ü zorunlu devam barajı olan % 70’ten fazla oranda
derse katılmakta, % 16,30’u % 70 oranında katılmakta, % 60’tan daha az
devam eden veya devam durumu bilgisini vermeyen öğrencilerin oram ise
% 12 civarında (Tablo 1). Böylece öğrencilerin devam durumunun uygun
seviyede olduğu görülmektedir. Öğrencilerin ders saatleri dışında dilbilime
ayırdıkları zaman ise derse devama neredeyse zıt bir sonuç ortaya
koymaktadır (Tablo 2). Öğrencilerin yarıya yakım (% 40,21) dilbilime hiç
zaman ayırmazken, yine neredeyse yarıya yakım (% 45,65) haftada 1-2 saat
zaman ayırmaktadır. Ancak küçük bir azınlık olarak nitelendirilebilecek
oranda (% 9,78) öğrenci 3 saatten fazla zaman ayırmaktadır. Devam duru¬
munun aksine dilbilime ayrılan zaman oranları ‘kritik’ diye nitelendi¬
rilebilecek bir seviyededir.

B) İçerik:

Bu bölümde öğrencilere ilk olarak bilimin ve dilbilimin içeriğini anlayıp
anlamadıkları sorulmuş, ayrıca anladıkları ve anlamadıkları konuları
listelemeleri istenmiştir. Ardından anlamalarının/anlamamalarının neden¬
lerini belirlemek amacıyla terminoloji, kaynaklar ve öğretmenin anlatımına
yönelik sorular yöneltilmiştir. Öğrencilerin içeriğin anlaşılıp anlaşılmadığına
ilişkin 7 soruya verdikleri yanıtlar Tablo 3-9’da ele alınmaktadır.

Tablo 3. Bilimin Ne Olduğunun Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

33

34

25

92

100

Kısmen

---

---

Anlamıyor

---

--

---

Topl.

33

34

25

92

---

Tablo 4. Dilbilimin Ne Olduğunun Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

14

17

12

43

46,74

Kısmen

17

17

9

43

46,74

Anlamıyor

2

2

4

4,34

Y anıtsız

2

2

2,17

Topl.

33

34

25

92

Dilbilim derslerine geleneksel olarak ‘Was ist Wissenschaft?’ sorusuyla
başlandığından, ankette bilimin anlaşılıp anlaşılmadığına yönelik bir sorunun
da yer alması uygun görülmüştür. Öğrencilerin ‘Bilim’e yönelik soruya
verdikleri yanıtlar (Tablo 3) istisnai bir şekilde % 100’dür. Buna göre öğren¬
cilerin tümü bilimi / bilimin içeriğini bilmekte/anlamaktadırlar. Dilbilimin
içeriğini (Tablo 4) anlayanların ve kısmen anlayanların sayısı eşit oranda: 43
(% 46,74). Hiç anlamayan ve yanıt vermeyen öğrencilerin sayısının 6
(% 6,51) olmasına karşın dilbilimin içeriğini tamamen anlayan öğrencilerin
oranı da (% 46,74) ‘kritik’ olarak değerlendirilebilir. Fakat, tüm likert tipi
testlerde olduğu gibi, burada da ‘kısmen’ anlama skaler veya sayısal bir
değerle ifade edilemediğinden kısmen anlayanların ne oranda ‘anlayanlar’
veya ‘anlamayanlar’ gurubuyla ilişkilendirilebileceği açık değildir. Bu ora¬
nın neden bu denli düşük olduğunu anlamak ve öğrencilerin nerede
zorlandıklarını belirlemek amacıyla, terminoloji, anlaşılan ve anlaşılmayan
kavramlar, öğretim elemanının anlatımı ve kaynaklar konusundaki sonuç¬
ların da incelenmesi gerekmektedir.

Terminoloji, dilbilimin içeriğinin anlaşılmasında önemli bir unsur olduğun¬
dan ankette öğrencilerin dilbilim terminolojisini anlayıp anlamadıkları da
sorulmuştur ve elde edilen sonuçlar Tablo 5’de gösterilmektedir.

Tablo 5. Terminolojinin Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

9

10

5

24

20,08

Kısmen

15

17

11

43

46,74

Anlamıyor

7

6

8

21

22,82

Y anıtsız

2

1

1

4

4,34

Topl.

33

34

25

92

Anket sorusuna verilen yanıtlara göre sadece 24 öğrenci dilbilim
terminolojisini anlamaktadır ki bu da toplam öğrenci sayısının yaklaşık
olarak 1/5’ine (% 20,08) tekabül etmektedir. Öğrencilerin yarıya yakım
terminolojiyi (% 46,74) kısmen anlamakta ve 21 öğrenci (% 22,82)
terminolojiyi anlamamaktadır. Anlamayan öğrenci sayısına, bu soruyu
yanıtlamayan öğrenci sayısı da eklenince, terminolojiyi tam veya biraz
anlamayan öğrenci sayısı 25 etmektedir (% 27,16). Bu sonuçlara göre
terminolojinin öğrenciler için önemli bir zorluk teşkil ettiği söylenebilir.

Dilbilimin içeriğinin anlaşılmasını/anlaşılmamasını biraz daha netleştire-
bilmek için öğrencilerin hangi konuları anladıklarını/ anla
madıklarını
listelemeleri de istenmiştir. Öğrencilerden anket kağıdında bu soru içi
ayrılan yerlere anladıkları ve anlamadıkları konuların başlıklarını liste
halinde yazmaları istenmiştir ve öğrenciler bu alanlara ‘Morfoloji’,
‘Soziolinguistik’, ‘Strukturalismus’ vb. bilgiler yazmışlardır. Anlaşılan
konular alanına 115 (Tablo 6), anlaşılmayan kavramlar alanına ise 57 yanıt
verilmiştir (Tablo 7).

Tablo 6. Anlaşılan Kavramlar    Tablo 7. Anlaşılmayan Kavramlar

Alan

Toplam

%

Alan

Toplam

%

Sistemlinguistik

45

48,91

Sistemlinguistik

12

19, 35

Interdisipliner

Alanlar

33

35,84

Interdisipliner

Alanlar

19

20, 65

Diğer (Teori,
Yöntem vs.)

37

40,21

Diğer (Teori,
Yöntem vs.)

26

28, 26

Dilbilim dersi Şekil 1’de de gösterildiği gibi üç ana eksen üzerinden
uygulandığından öğrencilerin yazdıkları bilgiler bu üç alana dağıtılarak
değerlendirilmiştir. Anket sonuçlarına göre 45 öğrenci (% 48 91) ‘anlaşılan
kavramlar’ alanına sistemlinguistik alanından konular, 33 öğrenci (% 35,84)
interdisipliner alanlardan konular ve 37 öğrenci de (% 40, 21) diğer
alanlardan konuları yazarak anladığını belirtmiştir. Ağırlıklı olarak Dilbilime
Giriş I dersinin içeriği olan sistemlinguistik konularının diğer alanlara oranla
daha fazla öğrenci tarafından anlaşıldığı görülmektedir. Anlaşılmayan
konuların oranları da (Tablo 7) bu sonucu desteklemektedir. Öğrencilerin
göreceli olarak daha kolay olan sistemlinguistik konularında, interdisipliner
alanlar ve dilbilim teorileri gibi konulardan daha az zorlanmaktadırlar.

Tablo 6 ve 7’deki veriler aynı zamanda Tablo 4’teki verilerin sağlamasına
yöneliktir. Öğrencilerin dilbilimin içeriğini anlayıp anlamadıklarına yönelik
soruya verdikleri yanıtları bir anlamda test etmektedir. Dilbilimin içeriğini
anlayan öğrenci oranı (% 46,74) ile anlaşılan kavramlara yanıt veren öğrenci
oranı (% 48,91) uyumludur. Dilbilimin içeriğini anladığım ifade eden
öğrenciler anladıklarını ifade ettikleri bu içeriği hatırlamaktadırlar. Dilbili¬
min içeriğini anlamadığını ifade eden 4 öğrenci olmasına karşın toplam 57
öğrenci anlamadığı kavramlar olduğu yanıtını vermiştir (Tablo 7). Ancak
burada bir çelişki söz konusu değildir, çünkü dilbilimin içeriğini ‘kısmen’
anlayan öğrencilerin anlamadıkları konular olması mümkündür.

Öğrencilerin içeriği anlamalarında belirleyici olan diğer unsurlar ise öğretim
elemanının anlatımı ve derste/ders dışında başvurulan kaynaklardır. Öğren¬
cilerin bu iki konuda görüşlerini belirten sonuçlar Tablo 8 ve 9’da
gösterilmektedir.

Tablo 8. Öğretim Elemanının Anlatı

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

22

25

17

64

69,56

Kısmen

6

6

4

16

17,39

Anlamıyor

--

2

2

2,17

Y anıtsız

5

3

2

10

10,86

Toplam

33

34

25

92

Tablo 9. Kaynaklar

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

3

6

4

13

14,13

Kısmen

11

8

7

26

28,26

Anlamıyor

19

19

11

49

53,26

Y anıtsız

--

1

3

4

4,34

Toplam

33

34

25

92

Öğrencilerin anket sorularına verdikleri yanıtlara göre 64 öğrenci (% 69,56)
öğretim elemanının anlatımını anlamakta, 16 öğrenci (% 17,39) biraz
anlamakta ve 2 öğrenci (% 2,17) hiç anlamamaktadır. Bu soruya yanıt
vermeyen 10 öğrenci de dikkate alındığında öğrencilerin % 13,03’ünün
öğretim elemanının anlatımını kısmen veya tam anlamadığını ifade ettiği
görülmektedir. Öğrencilerin bu aşamaya kadarki hiçbir soruya % 69 gibi
yüksek oranda olumlu yanıt vermedikleri görülmektedir. Burada öğretmenin
kaynaklardaki konuları uygun bir biçimde anlatmasının etkili olabileceği
gibi, öğrencilerin subjektif/duygusal yanıt vermiş olmaları da muhtemeldir.
Kaynakların anlaşılmasında ise oranlar oldukça farklı: Kaynakları anlayan
öğrenci sayısı 13 (% 14,13), kısmen anlayanların sayısı ise 26 (% 28,26).
Kaynakları anlamayan öğrenci sayısı ise 49 ve bu da öğrencilerin yarıdan
fazlasına (% 53,26) tekabül ediyor. Yine anket soruları içerisinde en yüksek
oranda olumsuz yanıt verilen konunun kaynakların anlaşılması olduğu
görülmektedir. Dilbilim dersinde tek bir kaynak kullanılmamakta, Lyons
(1984), Bünting (1993), Vater (1996), Pelz (1996) ve Volmert (1997) gibi
yazarların dilbilime giriş kitaplarından, Linke, Markus, Nussbaumer ve
Portmann’ın ‘Studienbuch Linguistik’ kitabından, dilbilim sözlüklerinden
(örn. Lewandowski (1985)), dilbilim ansiklopedisinden (Crystal, 1995) ve
çeşitli internet kaynaklarından yararlanılmaktadır. Öğrencilerin bu tür
bilimsel metinleri anlayabilmeleri için dil seviyelerinin AB Ortak Çerçeve
Programı sistemine göre okuma anlama yetilerinin en az C1 düzeyinde
olması gerekmektedir (GER, 1996:227). Tablo 9’daki sonuçlar öğrencilerin
dil seviyelerinin C1 düzeyinde olmadığını düşündürmektedir. Ancak
dilbilime ders dışında haftada en az 3 saat ayıran öğrenci sayısının 9 olduğu
(Tablo 2) göz önüne alınırsa, öğrencilerin dilbilim kaynaklarını anlaya¬
bilmek için yeterli zaman ayırmadıkları da düşünülebilir. Dilbilime ders
dışında hiç veya 1-2 saat zaman ayıran 79 öğrenciye karşılık (Tablo 2),
kaynakları anlamayan veya kısmen anlayan 75 öğrenci söz konusu. Bu
verilerden yola çıkarak dilbilim kaynaklarının anlaşılması için dil seviye¬
sinin ve metinleri anlamaya ayrılan sürenin belirleyici olduğu söylenebilir.

C) Amaç ve Hedefler

Anketin üçüncü bölümü dilbilimin amaçlarının/hedeflerinin ve diğer
alanlarla ilişkisinin öğrenciler tarafından anlaşılıp anlaşılmamasıyla ilgilidir.
Bu bölümde ilk olarak öğrencilerin dilbilimin amaç ve hedeflerini anlayıp
anlamadıkları sorulmuştur. Daha sonra ise öğrencilerin bu sorulara verdikleri
yanıtların sağlamasına yönelik, amaçları açımlayıcı 4 soru sorulmuştur.
Öğrencilerin dilbilim dersinin amaç ve hedeflerinin ve diğer alanlarla ilişki¬
lerinin anlaşılmasına yönelik verdikleri yanıtlar Tablo 10-14’te gösteril¬
mektedir.

Tablo 10. Dilbilimin Amaçlarının Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

20

22

16

58

63,04

Kısmen

10

11

5

26

28,26

Anlamıyor

3

1

2

6

6,52

Y anıtsız

--

--

2

2

2,17

Toplam

33

34

25

92

Tablo 11. Dil İle Bilim İlişkisinin Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

16

16

17

49

53,26

Kısmen

14

17

6

37

40,21

Anlamıyor

2

1

--

3

3,26

Y anıtsız

1

--

2

3

3,26

Toplam

33

34

25

92

Öğrencilerin anketin bu bölümündeki ilk soruya verdikleri yanıtlara göre 58
öğrenci (% 63,04) dilbilimin amaç ve hedeflerini anlamakta, 26 öğrenci
(% 28,26) ise kısmen anlamakta ve 6 öğrenci (% 6,52) hiç anlamamaktadır.
Öğrencilerin neden dilbilim öğrendikleri/öğrenmeleri gerektiği gibi önemli
bir konunun % 63 gibi önemli bir gurup tarafından anlaşılması, dersin amaç
ve hedeflerine ulaşılması açısından olumlu bir gösterge olarak değerlen¬
dirilebilir. Çünkü dilbilim dersinde neyin öğrenildiği kadar, hatta belki de
daha fazla, neden öğrenildiği, yani dilbilimin işlevsel boyutu önemlidir.
Ancak dilbilimin amaçlarının anlaşılmasına yönelik sorudan elde edilen %
63 olumlu yanıt ile, dilbilimin içeriğinin anlaşılmasına yönelik soruya
verilen % 46,74 olumlu yanıt (Tablo 4) çelişki oluşturmaktadır. İçeriği
anlayan öğrenci sayısı, bu içeriğin amaçlarını anlayan öğrenci sayısından
daha azdır. Burada öğrencilerin içeriği anlamadan amaçları anlamalarının
olası olup olmadığının düşünülmesi/tartışılması gerekmektedir.

Dilbilimin amaç ve hedeflerinin açımlanması olarak da değerlendirilebilecek
sorulardan dil ile bilim ilişkisinin anlaşılmasına yönelik soruya verilen
yanıtlardan 49 öğrencinin (% 53,26) dil ile bilim ilişkisini tam olarak, 37
öğrencinin (% 40, 21) biraz anladığı ve 3 öğrencinin (% 3,26) hiç anlamadığı
görülmektedir (Tablo 11). Bu soruya yanıt vermeyen öğrenci sayısı da
dikkate alındığında 6 öğrencinin (% 6,52) dil ile bilim arasındaki ilişkiyi
anlayanlar gurubunda yer almadığı görülmektedir.

Tablo 12. Dilbilim İle Dil Edinimi İlişkisinin Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

15

23

19

57

61,95

Kısmen

9

7

6

22

23,91

Anlamıyor

1

2

--

3

3,26

Y anıtsız

8

2

--

10

10,86

Toplam

33

34

25

92

Tablo 13. Dil (Bilim) İle Yaşam İlişkisinin Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

19

20

13

52

56,52

Kısmen

9

12

10

31

33,69

Anlamıyor

5

1

2

8

8,69

Y anıtsız

1

1

1,08

Toplam

33

34

25

92

Tablo 14. Dilbilim İle Edebiyat (Bilim) İlişkisinin Anlaşılması

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Anlıyor

18

8

6

32

34,78

Kısmen

11

20

10

41

44,56

Anlamıyor

4

3

7

14

15,21

Y anıtsız

--

3

2

5

5,45

Toplam

33

34

25

92

Dilbilimin amaçları arasında sayılan, dil (bilim) ile yaşam ilişkisinin anlaşıl¬
masına olumlu yanıt veren öğrenci sayısı ise 57 ve bu da öğrencilerin
yaklaşık olarak % 62’sine karşılık gelmektedir (Tablo 12), yani dilbilimin
amaç ve hedeflerini anladığını ifade eden öğrenci sayısına (Tablo 10)
oldukça yakın bir oran. Dil (bilim) ile yaşam arasındaki ilişkiyi kısmen
anlayan öğrenci sayısı ise 22 (% 23,91), hiç anlamayan öğrenci sayısı ise 3
(% 3,26). Hiç anlamayan öğrenci sayısı ile yanıt vermeyen öğrenci sayısı
dikkate alındığında 13 öğrencinin (% 14,12) bu ilişkiyi anlamadığını
varsayılabilir.

Öğretmenlik mesleği için oldukça önemli bir konuma sahip olan dilbilim ile
dil edinimi ilişkisini anlayan öğrenci sayısının 52 (% 56, 52), kısmen
anlayan öğrenci sayısının 31 (% 33,69) ve hiç anlamayan öğrenci sayısının 8
(% 8,69) olduğu görülmektedir (Tablo 13). Dilbilimin temel amaçlarından
bir diğeri olan dilbilim ile edebiyat ve edebiyatbilimle ilişkisinin
anlaşılmasına yönelik soruya verilen yanıtlardan elde edilen sonuca göre
(Tablo 14) sadece 32 öğrenci (% 34,78) bu amacı anladığını, 41 öğrenci
(% 44,56) kısmen anladığını ve 14 öğrenci (% 15,21) anlamadığını ifade
etmektedir. Dilbilim ile edebiyat(bilim) ilişkisine yönelik sorulara verilen
yanıtlar, dilbilimin amaçlarına yönelik sorulara verilen yanıtlar içerisinde
(Tablo 11, 12 ve 13) en düşük olumlu yanıt ve en yüksek olumsuz yanıt
oranına sahip. Anlamadığını ifade eden öğrenci oranına yanıt vermeyen
öğrenci sayısı da eklendiğinde % 20, 66 gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır.

D) Dilbilimin Öğrencilerin Gelişimine Katkısı

Dilbilimin öğrencilere katkıları dilsel gelişim, mesleki gelişim, bilgilenme ve
bilinçlenme olarak dört ana başlık altında ele alınmıştır. Bilgilenme konusu
(öğrencilerin içerikleri anlaması) bu çalışmanın daha önceki aşamalarında
ele alındığından bu aşamada öğrencilerin dilbilim dersinin kendilerine dilsel,
mesleki ve bilinçlenme kapsamında katkıda bulunup bulunmadığına ver¬
dikleri yanıtlar değerlendirilecektir.

Tablo 15’te de görüldüğü gibi, 44 öğrenci (% 47,82) dilbilim dersinin
Almanca bilgilerinin gelişmesine katkıda bulunduğunu, 39 (42,39) öğrenci
ise kısmen katkıda bulunduğunu düşünüyor. Dilbilim dersinin Almanca-
larının gelişmesine hiç katkıda bulunmadığını ifade eden öğrenci sayısı ise 7
(% 7,60).

Tablo 15. Dilsel Gelişime Katkı

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Evet

17

15

12

44

47,82

Kısmen

13

17

9

39

42,39

Hayır

3

2

2

7

7,60

Y anıtsız

--

--

2

2

2,17

Toplam

33

34

25

92

Tablo 16. Mesleki Gelişime Katkı

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Evet

13

11

9

33

35,86

Kısmen

15

21

11

47

51,08

Hayır

5

2

1

8

8,69

Y anıtsız

--

--

4

4

4,34

Toplam

33

34

25

92

Dilbilim dersinin öğrencilerimizi mesleki gelişimlerine olumlu katkıda
bulunduğunu düşünen öğrenci sayısı 33 (% 35,86) (Tablo 16). Dilbilim
dersinin daha iyi bir öğretmen olmaya katkısının biraz olduğunu düşünen
öğrenci sayısı 47 (% 51,08) ve hiçbir katkısının olmadığını düşünen öğrenci
sayısı 8 (% 8,69).

Tablo 17. Bilinçlenmeye Katkı

4

3 (1)

3 (2)

Topl.

%

Evet

6

7

5

18

19,56

Kısmen

14

17

16

47

51,08

Hayır

8

9

2

19

20,65

Y anıtsız

5

1

2

8

8,69

Toplam

33

34

25

92

Tablo 18. Dilbilimin Öğrenci Kazanımları

Alan

Toplam

%

Bilgilenme

36

42,39

Bilinçlenme

26

28,26

Dilsel

19

20,65

Mesleki

21

22,82

Öğrencilere yöneltilen ‘dilbilim dersi gördükten sonra içinde yaşadığım
topluma ve dil olgusuna bakış açım değişti’ şeklindeki anket sorusuna 18
öğrenci (% 19,56) ‘Evet’ yanıtım verirken, 47 öğrenci (% 51,08) ‘Kısmen’
ve 19 öğrenci (% 20,65) ‘Hayır’ yanıtı vermiştir (Tablo 17). Dilbilim
dersinin öğrencilerin gelişimlerine katkısına yönelik sorulara verilen yanıtlar
içerisinde en düşük olumlu yanıt sayısı ve en yüksek olumsuz yanıt sayısı,
bilinçlenmeye yönelik soruda ortaya çıkmaktadır. Bu soruya yanıt vermeyen
8 öğrenci de eklendiğinde bu oran daha da yükselmektedir. Dilbilimin
öğrencilerin gelişimlerine katkısını irdeleyen bu soruları verilen yanıtların
sağlaması amacıyla öğrencilerden dilbilim dersinin kendilerine neler
kazandırdığını yazmaları istenmiştir. Tablo 18’de görüldüğü gibi 36 öğrenci
(% 42,39) bilgi edindiğini, 26 öğrenci (% 28,26) bilinçlendiğini, 19 öğrenci
(% 20,65) Almancasının geliştiğini ve 21 öğrenci de mesleki anlamda
kazanımlar edindiğini ifade etmiştir. Daha önce dilbilim dersinin
Almancalarının gelişmesine katkıda bulunduğunu ifade eden 44 öğrenciye
karşılık (Tablo 15), bunu kazanımları hanesine yazan öğrenci sayısı 19’dur.
Yine daha önce mesleki gelişim sorusuna ‘Evet’ yanıtını veren 33 öğrenciye
(Tablo 16) karşılık, sadece 21 öğrenci dersin kendisine mesleki kazanımları
olduğunu yazmıştır. Dilbilimin bilinçlenmeye katkı sağladığını belirten 18
öğrenci (Tablo 17) söz konusu iken, bunu dersin kazanımları listesine yazan
26 öğrenci söz konusudur. Öğrencilerin farklı biçimde yöneltilmiş aynı
sorulara verdikleri yanıtların çelişkili olduğu görülmektedir. Ancak
öğrenciler Tablo 15, 16 ve 17’de gösterilen yanıtları seçenekleri işaretle¬
yerek, Tablo 18’dekileri ise kendileri yazarak vermişlerdir. Öğrencilerin
soruların yanıtlarını yazmada seçenekleri işaretleyerek yanıtlamada olduğu
kadar istekli olmayabilecekleri de göz önünde bulundurulmalıdır.

E. Öğrenci Önerileri ve Görüşleri

Anketin bu bölümünde öğrencilerden derse yönelik görüş ve önerilerini
belirtmeleri istenmiştir. Üç guruptan toplam 28 öneri gelmiştir. 3. sınıfların
1. gurubundan (2003-2004) gelen 5 öneri/ görüş şu şekildedir: Daha basit
kaynaklar kullanılmalı (2), daha basit anlatım, daha çok uygulama, zor bir
ders (3). Üçüncü sınıfların ikinci gurubundan (2004-2005) gelen 9
öneri/görüş ise şu şekildedir: Daha çok örnek verilmeli (1), daha güncel
konular anlatılmalı (1), daha basit kaynaklar (5), ders sayısı artırılmalı (1),
ders monoton geçiyor (1). Dördüncü sınıflardan gelen 14 öneri/görüş ise şu
şekildedir: Fonetik ayrı bir ders olmalı (7), fazla ayrıntıya girilmemeli (1),
daha basit metinlerle çalışılmalı, fazla terim kullanılmamalı (3), daha güncel
bilgiler işlenmeli (1), dilbilim dersi 1. sınıftan itibaren ardı ardına olmalı,
kopuk kopuk iyi olmuyor (1), daha çok uygulama olmalı (1).

Öğrencilerin görüş ve önerileri çoğunlukla dersin işlenişi, anlaşılmayan
içerik, terminoloji, kaynaklar ve uygulamalarla ilgilidir. Ancak 4. sınıftan
öneri bildiren öğrencilerin yarısının fonetik dersinin ayrı bir ders olarak
okutulması önerisi, dilbilim dersinin telaffuz açısından önemli olduğunun
öğrenciler açısından algılandığı biçiminde yorumlanabilir.

VI. Sonuç ve Öneriler

Bu çalışmadan elde edilen veriler öğrencilerin bir bölümünün gerek
dilbilimin içeriğini, gerekse amaç ve hedeflerini anlamakta çeşitli zorluklarla
karşı karşıya olduklarını ortaya koymaktadır. Gerek ders içi etkinliklerde
gerekse araştırma çalışmalarında önemli yer tutan terminoloji ve kaynakların
dilbilimin içeriğinin anlaşılmasında en büyük zorluğu teşkil ettiği
görülmektedir. Öğrencilerin dilsel gelişimlerinin hazırlık sınıfından itibaren
izlenmesi, dilbilim, edebiyatbilim ve yöntembilim alanlarından bilimsel
metinleri anlayabilecekleri bir dil seviyesine getirilmeleri bu zorlukların
aşılmasında yardımcı olabilir. Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı program¬
larında yer alan İleri Okuma Becerileri dersi veya bilimsel metin incelemeye
yönelik seçimlik derslerden bu amaçla yararlanılabilir.

Dilbilimin amaç ve hedeflerinin anlaşılmasında ise dilbilim ile edebiyat
(bilim) arasındaki ilişkinin anlaşılması, dilbilim dersi vasıtasıyla dilsel ve
mesleki gelişim ile bilinçlenme öğrencilerin zorlandıkları noktaları
oluşturmaktadır. Dilbilimin edebiyat(bilim) ile ilintisinin anlaşılmasının sağ¬
lanması için metindilbilim, stilistik, söylem çözümlemesi vb. gibi alanlara
daha ağırlıklı yer verilmesi ve dilbilim ile edebiyat(bilim) ilişkisini vurgu¬
layan daha fazla edebi eserlerle çalışılması bu sorunu gidermede yardımcı
olabilir.

Dilbilim dersinin öğrencilerin dilsel gelişimlerine katkısı doğal olarak
dilbilimin içeriğinin anlaşılmasına, öğrencinin ders içi ve ders dışı her tür
anlatım, araştırma ve tartışmalara etkin olarak katılımına bağlıdır. Öğren¬
cilerin derse ve ders dışı tüm etkinliklere katılımı sağlandığı taktirde
öğrencilerin dilsel yetilerinin istenen düzeyde geliştirilmesi mümkündür. Bu,
tüm dersler için geçerlidir.

Dil öğretim yöntemlerinin mutlaka bir dilbilim kuramına dayandığı gerçeği
derslerde vurgulansa da, bir gurup öğrencinin dilbilim dersinin daha iyi bir
öğretmen olmak için gerekli olduğunu yeterince algılamakta güçlük çektiği
görülmektedir. Dilbilimin dil öğretim yöntemlerinin oluşturulmasında ve
genel anlamda öğretmenlik mesleğinde nasıl belirleyici bir rol oynadığı
konusunda daha somut çalışmalar yapılması gereklidir. Aynı durum bilinç¬
lenme için de geçerlidir. Öğrencilerin dili bilimsel bir bakış açısıyla
değerlendirmeyi öğrenerek, dil olgusunu, birey olarak kendisini, içinde
yaşadığı toplumu ve dil(bilim)in birey ve toplum için belirleyici ve hatta
varoluşsal işlevlerini daha iyi örnekleyecek ve vurgulayacak etkinliklere yer
verilmesi gerekecektir.

Bu sonuçlar, öğrencilerin terminoloji, kaynaklar ve dilbilim-edebiyat(bilim)
arasındaki ilişkilerin anlaşılması dışındaki konuların iyi anlaşıldığı ve dersin
amacına tamamen ulaştığı anlamına gelmez. Bu çalışma sadece öğrenci
görüşlerini yansıtmaktadır. Kazanımların sağlıklı bir şekilde ölçülmesi daha
ayrıntılı ölçeklerle ve öğrencilerin öğrenim döneminden öğretmenlik
dönemlerine kadar incelenmeleriyle mümkün olabilir. Ancak burada elde
edilen sonuçlar, mevcut içeriğin ve uygulamaların öğrenciler açısından nasıl
değerlendirildiğini ve dersin içeriğinin ve uygulamaların yapılandırılması
amacıyla öğrenci görüşlerini yansıtması açısından önemlidir.

Bu çalışmada ortaya konan sorunların/zorlukların temelinde müfredatta
dilbilime ayrılan toplam ders saati, öğrencilerin dil seviyeleri, kaynak
çeşitliliğinin yetersiz oluşu ve motivasyon eksikliğinin etken olduğu
söylenebilir. Bu zorlukların nedenlerinin çeşitliliğinden dolayı, öğrencilerin
dilsel yetilerinin iyileştirilmesi, dilbilim ders saatlerinin, içeriğinin ve
uygulamalarının gözden geçirilmesi gibi, bu çeşitliliğe uygun bireysel ve
kurumsal kompozit önlemlerin alınması gereklidir.

Kaynakça

Bickel, B. ve Cysouw, M.: Phonologie

<http://email.eva.mpg.de/~cysouw/strukturkurs/files/phonology3.pdf>
Haziran 2005.

Bünting, K.-D., Einführung in die Linguistik, 14. Auflage. Frankfurt (M): Anton
Hain, 1993.

Crystal, D., Die Cambridge Enzyklopädie der Sprache, Übers. und Bearb. S.
Röhrich, Frankfurt (M): Campus, 1995.

Geier, M., Orientierung Linguistik, Reinbek: rororo, 1998.

GER (Gemeinsamer Europäischer Referenzrahmen für Sprachen: Lernen, Lehren,
Beurteilen) übers. v. J. Quetz, R. Schieß und U. Sköries, Berlin &
München: Langenscheidt, 1996.

Lyons, J., Einführung in die moderne Linguistik. München: C.H. Beck, 1984.

Lewandowski, T. Linguistisches Wörterbuch (3 Bde.), 4., neu bearrb. Auflahe,
Heidelberg, Wiesbaden: Quelle & Meyer, 1985.

Linke, A., Nussbaumer, M., Portmann, P. R., Studienbuch Linguistik, 3.
unveränderte Auflage, Tübingen: Niemeyer, 1996.

Pelz, H., Linguistik Eine Einführung, 1. Auflage, Hamburg: Campe, 1996.

Schneider, M., Einführung in die Linguistik des Deutschen (2003),
<www.schneid9.de/linguistik.html> Eylül 2005.

Universität Bielefeld: Einführung in die germanistische Linguistik, <www.uni-
bielefeld.de/lili/projekte/el-

ermling/veranstaltungen/einfuehrung_germ_ling/index.html> Ekim 2005.

Universität Bonn: Allgemeine Sprachwissenschaft, Kurzinformation der Zentralen
Studienberatung

www.unibonn.de/Studium/Studiengaenge_und_Abschluesse/Sprachwisse
nschaft.html Haziran 2005.

Universität Bremen: Einführung in die Sprachwissenschaft, Grundkurs
Sprachwissenschaft,    <www.fb10.uni-

bremen.de/linguistik/khwagner/grundkurs1> Ekim 2005.

Universität Freiburg: Einführung in die Linguistik des Deutschen
<http://fips.igl.uni-freiburg.de/einfuehrung> Ekim 2005.

Universität Heidelberg: Neuere Deutsche Sprache (Grundstudium), <www.gs.uni-
heidelberg.de/abteilungen/sprawi/studium/allgemeines/neuere_dt_sprache
.php> Ekim 2005.

Universität Klagenfurt: Grundkurs germanistische Linguistik, <www.uni-
klu.ac.at/uniklu/studien/lvkarte.jsp?rlvkey=41891> Ekim 2005.

Universität Mainz: Einführung in die Linguistik, <www.fask.uni-
mainz.de/inst/iaspk/Linguistik> Ekim 2005.

Universität Stuttgart: Grundkurs Linguistik, <www.ims.uni-
stuttgart.de/~carola/gkws0304.html> Ekim 2005.

Universität    Zürich:    Studienaufbau    Afrikanistik:

<www.unizh.ch/spw/afrling/#Aufbau> Kasım 2005.

Vater, H. Einführung in die Sprachwissenschaft, 2. Auflage, München: W. Fink,
1996.

Volmert, J., Grundkurs Sprachwissenschaft: Eine Einführung in die
Sprachwissenschaft für Lehramtstudiengänge, 2. korr. und erg. Auflage,
München: W. Fink, 1997.

Weidert, A., Tonologie, Tübingen: Niemeyer, 1981.

YÖK:    Almanca    Öğretmenliği    Lisans    Programı

<www.yok.gov.tr/egitim/ogretmen/ogretmen_yetistirme_lisans/alm.doc>
Eylül 2006.

Opinions of Students About the Contents, Purposes and
Contributions of the Linguistics Lesson to the Students

Summary

This study deals with the contribution of linguistics lessons to the students at
the german department, and shows how the students learn/perceive the
content of linguistics, whether they keep the learned Information, and
whether the contents and activilies with the purpose of linguistics agree. For
this purpose the contents and objectives of the linguistics lesson and their
possible contributions to the student development were defined. Then a
survey with 19 questions was done among the students of the 3nd and 4-th
class. The results of the survey shows the difficulties of the students with the
learning, and the contribution of the linguistics to the personal, linguistic and
vocational development under the student perpective.

The used survey exists of 5 parts: Two questions in the first part question the
participation and working hours beyond the lessons. In the second part 7
questions are to the understanding trouble of the contents and to the reasons.
The third part contains 5 questions to whether the students the relations
between the linguistics and the areas like the science, the life, the
methodology and literature understand. Four questions in the fourth part are
about the opinions of students what the linguistics lessons to them have
contributed. The fifth part contains the suggestions and thoughts of learners.
These 19 questions were put to 92 students from the 3rd and 4-th classes.
The results of the investigation are shown here in figures and percent (%).

The results of this study show that the student with the understanding of
contents and purposes difficulties have. The linguistic terminology is one of
the biggest problems for the students. The linguistic level of students should
be improved from the preparatory class so that they can read technical texts
in the linguistics, literature and methodology and understand.

The relation between the linguistics and literature is the second difficulty for
the students. To solve this problem, more activities with text linguistics,
stylistics and discourse analysis should be carried out with the students. In
addition, more literary works which concern the relation between linguistics
and literature can be treated in the lessons.

The third difficulty is the understanding of the relation between linguistics
and methodology. This investigation shows that the students do not
understand especially well that the linguistics are important to become a
good teacher. The relation between the linguistics and foreign language
teaching should be stressed by concrete examples and other activities more
efficiently.

This study shows only the opinions of the students about linguistics. More
other, detailed works should be carried out to measure the contributions of
the linguistics to the students better. The results of this work show the actual
situation which can help to reshape of the linguistics lesson.

The important reasons of the problems called here are that the teaching
hours, the literature and the language level of students are not sufficient.
Because the difficulties mentioned here are varied, complex, individual and
institutional solutions should be found on the basis of teaching hours,
teaching activities, literature etc.

44