ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ-TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ
Anasayfa | Makale Bilgi Sistemi | Konu Dizini Yazarlar DiziniKaynaklar Dizini | Makale-Yazar Listesi |  Makale Sayısı-Tarih Listesi | Güncel Türkoloji Kaynakçası

Atatürk Araştırmaları || Çukurova Araştırmaları || Halkbilim || Dilbilim || Halk Edebiyatı || Yeni Türk Dili || Eski Türk Dili
Yeni Türk Edebiyatı || Eski Türk Edebiyatı || Dil Sorunları || Genel || Tiyatro || Çağdaş Türk Lehçeleri

 

TÜRKİYE VE ALMANYA’DA YABANCI DİL ÖĞRETMENİ
YETİŞTİRME PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Hasan Coşkun

C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi Mayıs 2009 Cilt : 33 No:1 61-73

Öz

Bu makalede, Türkiye ve Almanya’da uygulanmakta olan yabancı dil öğretmeni
yetiştirme programlan, eğitim fakültelerinin genel yapısı bağlamında amaç, içerik, eğitim
- öğretim süreçleri ve değerlendirme açısından incelenmiş ve etkin yabancı dil
öğretmenliği programlarının geliştirilmesi için önerilerde bulunulmuştur.

Türkiye’de, yaklaşık 4 yıl önce eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılmaları
sürecinde yabancı dil öğretmeni yetiştirme programlarında bir dizi değişiklik yapılmıştır.
Bu tür güncelleştirmeler belirli zaman aralıklarında yapılmalıdır. Bu karşılaştırmalı
makalede, Türkiye ve Almanya’da son on yılda yabancı dil öğretmeni yetiştirme
programlarının, yerel, ulusal, Avrupa Birliği ve uluslararası gereksinimlere cevap
verebilmeleri için ne tür değişikliklere gidildiği ortaya konulmuştur. Daha sonra bu
değişikliklerin yeterli olup olmadığı tartışılmıştır. Yabancı dil öğretmenliği lisans
programlarının değerlendirilmesi, eğitim fakülteleri ve eğitim sistemleri bağlamında
irdelenmiştir. Bu nedenle önce eğitim fakülteleri genel olarak ele alınmış ve daha sonra
yabancı dil öğretmenliği programları tartışılmıştır. Tarama yöntemi ile elde edilen veriler
ışığında Türkiye ve Almanya’da uygulanmakta olan yabancı dil öğretmeni yetiştirme
programlarının güncelleştirilmesine ve Almanya’daki programların kültürlerarası
boyutuna yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Sözcükler

Öğretmen Yetiştirme, Program Geliştirme, Karşılaştırmalı Yükseköğretim,
Yabancı Dil Eğitimi

Comparison of the Programs for Training of Foreign Language Teachers in
Turkey and Germany

Abstract

In this article the programs for training foreign language teachers currently
applied in Turkey and Germany were examined in respect to the purpose, content,
education-learning process and evaluation in relation to the general structure of the
education faculties and recommendations were made for the improvement of foreign
language teacher programs to make them more effective.

Approximately 4 years ago a series of changes were made in the programs for
the training of foreign language teachers during the reorganization of the education
faculties in Turkey. Such updating should be made at certain intervals. This comparative
article shows the types of changes made in the programs for training foreign language
teachers in Turkey and Germany over the last 10 years to meet the local, national,
European Union and international requirements. And then it was examined to see if these
changes were sufficient. The graduate programs of the foreign language teachers were
evaluated in relation to the education faculties and education systems. Therefore, first of
all the education faculties were examined in general and then the programs for foreign
language teaching were discussed. In the light of the data obtained through survey
method it was recommended to update the programs for the training of foreign language
teachers applied in Turkey and Germany and to direct the programs in Germany to inter¬
cultural dimensions.

Keywords

Training of Teachers, Program Improvement, Comparative Higher Education,
Foreign Language Teaching.

Giriş

Bu makalede, Türkiye ve Almanya’da uygulanmakta olan yabancı dil
öğretmeni yetiştirme programlan, eğitim fakültelerinin genel yapısı bağlamında
amaç, içerik, eğitim - öğretim süreçleri ve değerlendirme açısından incelenmiştir.
Bu değerlendirme ışığında etkin yabancı dil öğretmenliği programlarının
geliştirilmesi için önerilerde bulunulmuştur.

Eğitim sisteminde başarı, kuşkusuz büyük oranda öğretmen niteliklerine
bağlıdır. Bu başarı, eğitim ve öğretim etkinliklerini planlayan, uygulayan,
değerlendiren ve aldığı dönüt doğrultusunda çalışmalarını yeniden
yapılandırabilen öğretmenlerle olanaklıdır. Dolayısıyla öğretmen yetiştirme
programlarında öğretmen adaylarına bu nitelikler yeterince kazandırılmalıdır.

Türkiye’de yabancı dil öğretimi; gerek AB ve gerekse dünya ölçeğinde
bilim, teknoloji, kültür, sanat, ekonomi, politika gibi alanlardaki gelişmeleri
takip etmek ve Türkiye’deki gelişmeleri dış dünya ile paylaşmak açısından
önemli bir yere sahiptir. Bu çerçevede etkin yabancı dil öğretimi ile öğretmen
yetiştirme programları arasında doğrudan bir ilişki bulunduğu söylenebilir. Bu
nedenle yabancı dil öğretmeni yetiştirme programları, ülkelerin gereksinimlerine
cevap verebilecek nitelikte olmalıdır. Bunun için de yabancı dil öğretmeni
yetiştirme programları, dünyadaki çağdaş gelişmeler dikkatli bir şekilde
izlenerek belirli zaman aralıklarında güncelleştirilmelidir.

Bu bağlamda, 2006 yılında eğitim fakültelerinin yeniden
yapılandırılmaları sürecinde yabancı dil öğretmeni yetiştirme programlarında da
birçok değişiklik yapılmıştır: Programın % 50 - 60’ı alan ve alan eğitimi, %25 -
30’u öğretmenlik meslek bilgisi ve % 15 - 20’si ise genel kültür derslerinden
oluşmaktadır. Genel kültür ve uygulamaya yönelik derslerin sayısı arttırılmıştır.
Programın, Avrupa Birliği ülkelerindeki öğretmen yetiştirme programları ile
örtüşecek duruma getirildiği söylenmektedir (Kavak vd., 2007:64-65). Yan dal
uygulaması kaldırılarak yerine ikinci yabancı dil dersi konuldu. Topluma hizmet
uygulamaları adı altında yeni bir ders eklendi. Okul deneyimi dersleri iki
dönemden bir döneme indirgendi. Yeni programda lisans tezi yazma zorunluluğu
bulunmamaktadır (Kavak vd., 2007:215-219). Program geliştirme kuramlarının
temel ilkelerine göre bu tür güncelleştirmeler belirli zaman aralıklarında
yapılmalıdır. Fakat uygulanmakta olan program ile ilgili yeterli dönüt almadan
kısa aralılarla programlarda değişiklik yapmak amaca hizmet etmemektedir.

Bu karşılaştırmalı makalede, öncelikle Türkiye ve Almanya’da son
yıllarda yabancı dil öğretmeni yetiştirme programlarının, yerel, ulusal, Avrupa
Birliği ve uluslararası gereksinimlere cevap verebilmeleri için ne tür
değişikliklere gidildiği ortaya konulmuştur. Daha sonra bu değişikliklerin yeterli
olup olmadığı irdelenecektir. Tarama yöntemi ile elde edilen veriler ışığında
Türkiye ve Almanya’da uygulanmakta olan yabancı dil öğretmeni yetiştirme
programlarının güncelleştirilmesine ve Almanya’daki programların kültürlerarası
boyutuna yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Programların Karşılaştırılması

Bu makalede öncelikle eğitim fakülteleri genel olarak ele alınmış ve
daha sonra yabancı dil öğretmenliği programları tartışılarak bazı önerilerde
bulunulmuştur. Her üç aşamada eğitim sistemlerinde çözüm bekleyen sorunlara

değinilmiştir. Karşılaştırmanın kolay anlaşılması için iki boyutlu bir tablo
kullanılmıştır._

Türkiye    |    Almanya

A

Eğitim Fakültelerinin Genel Değerlendirilmesi

01

Öğretmen Yetiştirmenin Önemi

Türk eğitim sisteminde eğitim-öğretimde
öğretmenin rolü ve ağırlığı
vurgulanmaktadır. Dolayısıyla öğretmen
yetiştiren eğitim fakülteleri önemli
kuramlardır.

Alman eğitim sisteminde de eğitim -
öğretimde öğretmenin rolü ve ağırlığı
vurgulanmaktadır. Dolayısıyla öğretmen
yetiştiren eğitim fakülteleri Almanya’da da
önemli kuramlardır.

02 | Öğretmen Yetiştirmenin Tarihçesi

Türkiye’de öğretmen yetiştirmenin
yaklaşık 161 yıllık bir geçmişi
bulunmaktadır (Akyüz, 2009:164;
Altunya, 2000:66).

Almanya’da öğretmen yetiştirmenin tarihçesi
Ortaçağ’a kadar gitmektedir. Öğretmenler
18. yüzyıldan beri resmi okullarda
yetiştirilmektedirler (Riedel, 1989:931).

03 | Öğretmen Yetiştiren Kurumlar

Türkiye’de her ne kadar öğretmenlerin
eğitim fakültelerinde yetiştirilmeleri
isteniyorsa da bazı branşların
öğretmenleri eğitim fakültelerinin
dışından gelmektedir. Burada üzerinde
ayrıntılı düşünülmesi gereken bazı
branşlara yer verilecektir.

a)îlköğretim    ve ortaöğretim okullarındaki
din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri
2006 yılına kadar ilahiyat fakültelerinde
yetiştiriliyorlardı.

Bu branşın öğretmenleri günümüzde
ilköğretim için eğitim fakültelerinde ve
ortaöğretim için tezsiz yüksek lisanslı
olarak ilahiyat fakülteleri kaynaklı
mezunlardan yetiştirilmektedirler.
Türkiye’de din kültürü ve ahlak bilgisi
dersinin mezhepler temelinde değil
dinlerüstü bir yaklaşımla verildiği
vurgulanmaktadır.

b)Gelecek    yıllarda Hıristiyan dinine
mensup ailelerin çocukları arttığında,
Hıristiyan din eğitimi talepleri gelebilir.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında
ruhban eğitimi bağlamında Heybeliada ile
ilgili görüşmeler devam etmektedir (Din
eğitimi konusunda bkz. Bilgin, 2005:130¬
157).

c)    Beden eğitimi ve spor öğretmenleri
Beden Eğitimi ve Spor Yüksek
Okullarında yetiştirilmektedirler.

d)    Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine
göre yapılan nüfus sayımının sonuçlarına

16 eyaletten oluşan Almanya’da her ne kadar
öğretmenlerin eğitim fakültelerinde
yetiştirilmeleri isteniyorsa da bazı yüksek
öğretmen okullarında öğretmen yetiştirilmeye
devam edilmektedir. Buna rağmen bazı
branşların öğretmenleri eğitim fakültelerinin
ve yüksek öğretmen okullarının dışından
gelmektedir.

Almanya’da eğitim fakültelerinde
kültürlerarası eğitim ve dinlerarası diyaloga
yönelik derslerin artmakta olduğu
izlenmektedir.

a)Protestan    veya Katolik Hıristiyan din dersi
öğretmenleri eğitim fakültelerinde de
yetiştirilmektedir. Almanya’da din dersi
mezhepler temelinde verilmektedir. Aynı
zamanda dinlerarası diyalog çalışmaları
devam etmektedir (Noormann, 2000:10-40).

b)    Îslamî din dersi öğretmenleri değişik
fakülteler arası işbirliğiyle yetiştirilmektedir
(www.uni-osnabrueck.de/Neumann, 2000).

c)Beden    eğitimi öğretmenleri eğitim
fakültelerinde yetiştirilmektedir.

d)    Çok dilli ve çok kültürlü ortamlarda ders
verebilecek Türk öğretmenleri eğitim
fakültelerinde yetiştirilmektedir.

e)    Almanya’da; ana bilim dalları, bölümler,
fakülteler, üniversiteler ve ülkeler arası
işbirliğinin güçlendirilmesi için yoğun çaba
harcanmaktadır.

f)    Almanya’da milli güvenlik dersi
bulunmamaktadır.

g)    Dil öğretmeni yetiştiren programların

göre Türkiye’de 2007 yılında 98,064
yabancı uyruklu kişi ikamet etmekte idi.
Bu sayıma göre Türkiye'de ikamet eden
nüfusun % 0.14'ü yabancı uyrukludur.
Yabancı uyrukluların en fazla bulunduğu
ilk beş il sırasıyla; İstanbul (42,228),
Bursa (11,495), Ankara (7,166), İzmir
(6,707) ve
Antalya (6,343) illeridir
(TUİK, 2009).

Türkiye’de yaşayan yabancıların sayısı
arttıkça Türkiye’de de çok dilli ve çok
kültürlü ortamlarda ders verebilecek
öğretmenlere gereksinim artabilir (bkz.
Macar, 2009:71-82; Ortaylı, 2006:19-30).

e)    Sanat eğitimi öğretmenlerini
yetiştirmede diğer fakültelerle işbirliği
kaçınılmaz olacaktır.

f)    Gelecek yıllarda milli güvenlik dersinin
sivil öğretmenler tarafından, gerektiğinde
sosyal bilgiler dersine entegre edilerek
verilmesi istenebilir.

g)    Özellikle eğitim fakülteleri ile fen -
edebiyat fakülteleri arasında yetki
tartışmaları devam edecektir._
adlandırılmasında dil, kültür ve edebiyat
sözcüklerinin son yıllarda birlikte
kullanıldığını görmekteyiz.

04 | Resmi Dil

Türkçe öğretmenleri salt Türkiye’de
görevlendirilmek üzere yetiştirilmektedir.
Türkçe’yi yabancı dil olarak Türkiye ve
yurtdışında verebilecek öğretmenler
Türkiye’de henüz yetiştirilmemektedir.

Almanya’da Almanca öğretmenleri, bir
taraftan anadil öğretmeni olarak
görevlendirilmek üzere ve diğer taraftan
Almanca’yı gerek Almanya’da ve gerekse
yurtdışında çocuk ve yetişkinlere yabancı
dil olarak öğretebilecek donanımla
yetiştirilmektedir.

05 | Okul (Eğitim) Kademeleri

Türkiye’de aşağıda belirtildiği gibi
öğretmen yetiştirmede okul kademelerine
göre kısmî bir sınıflandırma bulunmaktadır:
Ana sınıfı öğretmenliği
Sınıf öğretmenliği

Branş öğretmenliği (ilk ve ortaöğretim için)
Özel eğitim öğretmenliği
Mesleki eğitim öğretmenliği
Türkiye’de örneğin 2005 - 2006 eğitim ve
öğretim yılında 82 öğretmen yetiştirme
programı bulunmaktaydı (Milli Eğitim
Bakanlığı, 2006).

Türkiye’de sınıf öğretmenliği programı
neredeyse tek başına bir eğitim fakültesi
kapsamındadır.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen
Yetiştirme ve Eğitimi Genel
Müdürlüğünden edinilen bilgilere göre
özellikle öğretmen yetiştirme alanındaki bu

Almanya’da aşağıda belirtildiği gibi
öğretmen yetiştirmede okul kademelerine
göre ayrıntılı bir sınıflandırma
bulunmaktadır:

İlköğretim birinci ve ikinci basamak
öğretmenliği

Ortaöğretim öğretmenliği
Özel eğitim öğretmenliği
Mesleki eğitim öğretmenliği
Almanya’da

Ana sınıfı öğretmenliği ve

Sınıf öğretmenliği programları yoktur.

dağınıklığı gidermek amacıyla mesleki
eğitim ve teknik eğitim öğretmenlik
programlarının yeniden yapılandırılması
konusunda çalışmalar devam etmektedir.

06 | Program Geliştirmeye Katılım

Türkiye’de 2006 yılında öğretmen
yetiştirme programları üniversitelerden
gelen öneriler ışığında YÖK tarafından
geliştirilmiştir.

Son program geliştirme çalışmalarında
eğitim fakültelerine % 25 oranında
programlarda değişiklik yapma olanağı
tanınmaktadır.

2006 yılında yapılan program
değişiklilerinde küreselleşme, Avrupa
Birliği ve Bologna Sürecinin temel alındığı
belirtilmektedir (Kavak vd., 2007).
Türkiye’de son program geliştirme
çalışmalarında AB’ye değinildiğini
görmekteyiz.

Türkiye’de lisans, tezli/tezsiz lisansüstü ve
doktora programları bulunmaktadır.

Almanya’da öğretmen yetiştirme
programlan, Eğitim Bakanları Konferansı,
ana bilim dalı, bölüm ve fakülte temelinde
üniversitelerin yoğun katılımı, Avrupa
Birliği ve küresel gelişmeler dikkate
alınarak geliştirilmektedir. Almanya’da
lisans, tezli lisansüstü ve doktora
programları bulunmaktadır.

2010 yılına kadar yüksek öğrenim
programlarının Bachelor ve Master olarak
değiştirilmesi öngörülmüştür (Erziehung
und Wissenschaft, 4/2004:9/AStA FU
Berlin 2005:20).

Bu program değişikliklerinin temelinde
küreselleşmenin, Avrupa Birliği ve Bologna
sürecinin yattığı belirtilmektedir.

Doktora programları şimdiye kadar olduğu
gibi devam edecektir

Eğitim Bakanları Konferansı, eğitim ve
öğretimde genel politikaları
geliştirmektedir.

07 | Yabancı Uzmanlar

Türkiye’de Marshall Planı, Dünya Bankası,
IMF, GTZ, DAAD, ZgA, kültür
enstitülerindeki uzmanlar gibi yabancılarla
çalışıldı ve çalışılmaktadır (Akkutay, 1996:1¬
6; Yıldız, 2007).

Yabancı okutman ve öğretim elemanları
görevlendirilmektedir.

Almanya, yurt dışına uzman, okutman ve
öğretim elemanı göndermektedir (Dialog,
2005: 11).

Yabancı okutman ve öğretim elemanları
görev almaktadır.

08 | Öğrenci Seçimi

Türkiye’de eğitim fakültelerine alınan
öğrenciler, ÖSS tarafından tercih edenler
arasından seçilmektedir.

1989-1990 eğitim-öğretim yılında açılmaya
başlanılan ve 2008 / 2009 eğitim-öğretim
yılında sayıları 193’ü bulan Anadolu
Öğretmen Liselerine 59866 öğrenci devam
etmektedir. Anadolu Öğretmen
Liselerinden mezun olanların üniversiteye
giriş sınavlarında eğitim fakültelerini
seçmeleri için kendileri teşvik
edilmektedirler (MEB, 2009:10 ve 82).

Almanya’da eğitim fakültelerine öğrenciler
kendi istekleriyle gelmektedir.

Anadolu öğretmen liseleri benzeri eğitim
kurumları bulunmamaktadır.

09 | Dal ve Yan Dal (Branşlar)

Türkiye’de öğretmenler, esas olarak tek
branşlı olarak yetiştirilmektedir.

Eskiden Türkiye’de de iki branşlı öğretmen
yetiştiriliyordu (Altunya, 2006:170, 171,
172, 337, 347, 350, 363, 510, 516, 521,
643, 735, 810, 895 / Binbaşıoğlu, 1995:377
/ Dikmen, 1998:6).

Sınıf öğretmenliği programları çok dallılık
açısından incelenmelidir.

Almanya’da öğretmenler şimdiye kadar
aşağıda gösterildiği gibi çoklu dal ilkesiyle
yetiştirilmekteydiler:

a)    Bir ana dal ve iki yan dal

b)    İki ana dal (güncel olanı)

Bundan sonra öğretmenler iki ana dal için
yetiştirilecekler (Holle, 2007).

10 | Derslerin İşleniş Şekli

Türkiye’de yükseköğretimdeki sınıflar
kalabalık olduğundan grup çalışması gibi
ders işleme yöntemleri yeterince
uygulanmamaktadır.

Dersliklerin donanımı çoğu kez seminer
türü derslere elverişli değil. Sıra ve masalar
çoğu kez sabittir. Bilgisayar ve internet
bağlantısı yeterli sayıda değildir.

Kuramsal dersler sınıflarda 40 - 60 öğrenci
ile ve amfilerde ise daha kalabalık öğrenci
grupları ile yapılmaktadır (Tekışık, 2009:4).

Almanya’da yükseköğretimdeki derslerin
işleniş şekli; araştırma, tartışma ve
uygulama (rapor yazma ve proje geliştirme)
ağırlıklıdır.

Dersliklerin donanımı, değişik ders
türlerine uyum sağlayacak niteliktedir.
Derslikler, çalıştay odalarıyla
desteklenmektedir.

Seminer türü derslerde 10 -20 öğrenci ile
amfilerde ise 100 - 150 öğrenci ile ders
yapılmaktadır.

11 | Ders ve Ders Sorumlusu Seçimi

Türkiye’de zorunlu dersler ve ders
sorumluları bölüm tarafından
belirlenmektedir. Seçmeli derslerin seçimi
ise sınırlı da olsa öğrencilere
bırakılmaktadır.

Türkiye’de yükseköğretim kurumlarında
sınıfların oluşumu büyük oranda ilk ve
ortaöğretimdekinin bir devamı olduğundan
üniversite öğrencilerinden derslerin
organizasyonu ve ders sorumlularının
öğrenciler tarafından seçilmesi konusunda
talep ve önerilerin gelmediği izlenmektedir.
Bu durum Türkiye’deki öğrenme
alışkanlıklarıyla açıklanabilir.

Almanya’da öğrenciler, aynı dönem değişik
ders sorumluları tarafından verilen aynı
konulu derslerden seçim
yapabilmektedirler. Derse başka bir değiş
ile seminere katılacak öğrenci sayısı ders
sorumlusu tarafından belirlenmektedir.
Seçmeli derslerin seçimi de öğrencilere
bırakılmaktadır.

Yeni programlarda bu olanakların
kısıtlanacağına ilişkin kuşkular şimdiden
dile getirilmektedir.

12 | Sınavlar

Türkiye’de çoğu kez test temelli yazılı ara
ve genel sınavlar yapılmaktadır. Sınavların
bu denli çok olması öğrencilerin ilgi
duydukları konulara yoğunlaşmalarını
engellemektedir.

Örneğin İngilizce öğretmenliğinin Haziran
2007 tarihli programında 8 dönem boyunca
58 ders yer almaktadır. Programa fakülte
yeni dersler koymazsa, öğrenci her dönem
bütün derslerde geçer not alırsa, mezun

Almanya’da derse katılım belgeleri
dışında, sunum, proje geliştirme, rapor
yazma gibi etkinlikler için değerlendirme
yapılmakta ve gerektiğinde not
verilmektedir. Bitirme sınavları, genelde
yazılı ve sözlü yapılmaktadır.

Öğrenciler, gerektiğinde proje geliştirme
ve rapor hazırlama çalışmalarına tatillerde
de devam etmektedirler. Bu durum,
öğrenciler için akademik çalışmalarda

olana kadar bir öğrencinin 116 sınava
girmesi gerekmektedir.

Yaz okulunun açılmadığı durumlarda,
öğrencinin hazirandan eylüle kadar
yükseköğretimle okuma temelinde ilişkisi
kesilmektedir.


13 | Bitirme Tezi

Türkiye’de bazı bölüm ve ana bilim
dallarında lisans bitirme tezleri
yazdırılmadığı gözlemlenmektedir. 2006
yılından beri yürürlükte olan öğretmen
yetiştirme programlarında da bitirme tezi
öngörülmemektedir (Kavak, 2007:215-219).

Almanya’da bitirme tezi olmadan
üniversiteden mezun olma olanağı
bulunmamaktadır. Bitirme tezlerinde özgün
bir çalışma istenilmektedir.

14 | Stajlar

Türkiye’de eğitim fakülteleri öğrencileri
1998 - 1999 eğitim ve öğretim yılından
itibaren uygulanan programlar çerçevesinde
okul deneyimi I ve II ile
alan (branş) stajı yapmaktaydılar.

2006 yılından itibaren geliştirilen
programlarda okul deneyimi stajı bire
indirgendi.

Yeni programda yer alan Topluma Hizmet
Uygulamaları dersi ise Almanya’daki
Sosyal Stajla karşılaştırılabilir. Bu stajın,
toplumu yakından tanımak açısından yararlı
olacağı tahmin edilmektedir (Coşkun,
2009:1-14).

Almanya’da eğitim fakülteleri öğrencileri
Sosyal, işletme, spor klüpleri stajı
Genel okul stajı (okul deneyimi)

İki alan (branş) stajı yapmaktadırlar.
Almanya’da ilk ve ortaöğretim öğrencileri
de işletme stajı yapmaktadırlar.

Amaç, öğrencinin mezun olmadan iş
dünyası ile tanışmasıdır.

15 | Öğretmen Adaylığı

Türkiye’de öğretmenlik stajı en az bir yıl
sürmektedir. Öğretmenliğin bu staj devresi,
istenilen düzeyde kurumsallaşamamıştır. Bu
nedenle deneyimli öğretmenlerden istenilen
oranda rehberlik hizmeti alınamamaktadır.

Almanya’da öğretmenlik stajı deneyimli
öğretmeler rehberliğinde 1,5-2 yıl
sürmektedir. Kurumsallığı açısından örnek
olarak gösterilmektedir.

16 | Hizmet içi Eğitim

Türkiye’de öğretmenlerden belirli
aralıklarla hizmet içi eğitim kurslarına
katılmaları ve alanları ile ilgili yayınları,
dolayısıyla gelişmeleri takip etmeleri
beklenmektedir. Öğretmenlerin hizmet içi
eğitim kurslarına yeterli ilgiyi
göstermedikleri ve yeterince literatür takip
etmedikleri, dolayısıyla yeterince
okumadıkları ileri sürülmektedir.

Almanya’da her öğretmenden her yıl en az
bir hizmet içi eğitim kursuna katılması ve
alanları ile ilgili yayınları dolayısıyla
gelişmeleri takip etmesi beklenmektedir.
Almanya, dünyada en çok kitap basılan
ikinci ülke konumundadır. Öğretmenler
kitap okumanın ötesinde örnek dersler ile
eğitim ve öğretim literatürüne katkıda
bulunmaktadırlar.

Yabancı Dil Öğretmenliği Programı

17


Türkiye’de İngilizce temelli tek tip yabancı
dil öğretmenliği programı hazırlanmaktadır.
Almanca ve Fransızca’nın özgün durumları
ve bu dillere olan gereksinimler yeterince
göz önünde bulundurulmamaktadır (Kavak
vd., 2007:215-219).

sektörde

donanımla


özel


Türkiye’de yabancı dil öğretmenleri salt
eğitim kurumlarında öğretmenlik yapmak
üzere yetiştirilmektedirler. Milli Eğitim
Bakanlığı yetkilileri günümüzde İngilizce
ve psikolojik danışmanlık ve rehberlik
öğretmenliği dışında diğer branşlarda
ihtiyaç fazlası öğretmen yetiştirildiğini ve
gelecek yıllarda bu iki branşta da ihtiyaç
fazlası öğretmenin yetiştirilmiş olacağını
vurgulamaktadırlar. Aynı şekilde Tekışık
(2009:3) nitelikli öğretim elemanı, program
ve diğer altyapı yetersizliği ve Milli Eğitim
Bakanlığının ilgisizliği nedeniyle
üniversitelerde (eğitim fakültelerinde)
istenilen nitelikte ve sayıda öğretmen
yetiştirilmediğini ileri sürmektedir. Tekışık
aynı makalenin 4. sayfasında eğitim
fakültelerinde ikinci öğretim, ve yaz okulu
uygulaması ihtiyaç fazlası 200 bin
öğretmenin yıllardan beri atanma
beklemesine neden olduğunu yazmaktadır.
Tekışık’ın söylediklerine göre gelecek
yıllarda öğretmen yetiştirmede nicelik değil
nitelik ön plana çıkacaktır. Özellikle
yabancı dil öğretmenliği programlarından
mezun olanların eğitim kurumları dışında da
turizm ve uluslar arası ilişkileri olan
şirketlerde    çalışma    olanakları

bulunmaktadır. Öğretmen yetiştirme
programlarında bu olgu göz önünde
bulundurulmalıdır.

Türkiye’de de öğretmenlik programlarından
mezun olanların eğitim kurumları dışında da
etkili çalışabilmeleri için öğretmen
yetiştirme programlarına yeni boyutlar
kazandırılmalıdır. Geniş yelpazeli
öğretmenlik programlarının
gerçekleştirilmesi ise diğer fakültelerle ve
gerektiğinde yabancı üniversitelerle
yapılacak işbirliği ile olanaklıdır._

Almanya’da her dil için özgün bir
öğretmenlik programı geliştirilmektedir.
Örneğin: Türkçe öğretmenliği;
Danimarkaca öğretmenliği
Almanya’da yabancı dil öğretmenleri aynı

zamanda

görevlendirilebilecek

yetiştirilmektedirler.

18 | Yabancı Dil Öğretmenliği

Türkiye’de yabancı dil öğretmenliği
İngilizce öğretmenliğine indirgenmiş
durumdadır.

Orta öğretim kuramlarında Almanca ve
Fransızca yeterince teşvik edilmediğinden
Almanca ve Fransızca öğretmenliklerine
İngilizce öğretmenliği için gerekli puanı
alamayan ve daha önce Almanca ve
Fransızca öğrenmemiş olan öğrenciler
gelmektedir.

Üniversite hazırlık sınıfında öğrenilen
Almanca ve Fransızca, akademik eğitim
için yeterli gelmemektedir (Budak, 2007).
Fakat çok dilliliğe önem veren üniversiteler,
ikinci bir yabancı dilin öğrenilmesini
desteklemektedirler.

Yeni programda V. yarıyıldan itibaren
haftada 2 saat olmak üzere üç yarıyıl
verilecek ikinci yabancı dil bulunmaktadır.
Bu süre çok az ve V. yarıyıl çok geç.
Seçmeli iki ders, ikinci yabancı dilin lehine
III. yarıyıldan itibaren kullanılmalıdır.
Türkiye’de ayrıca Arapça ve Japonca
öğretmenliği programları bulunmaktadır.

Almanya’da İngilizce’nin öğretmenliği
yanında diğer dillerin öğretmenliğine de
önem verilmektedir: Fransızca, Latince,
Yunanca, İspanyolca, Danimarkaca, Rusça,
Çince, Japonca, vb. Almanya’da Türkler
yoğun bir şekilde yaşadıklarından dolayı,
Almanya Türkçe’yi göç sürecinde anadil
olarak okutabilecek öğretmenler yetiştirmek
için değişik modeller üzerinde durmaktadır
(Coşkun, 1999:2005:245).

19 | Program İçerik Bileşenleri

Türkiye’de yabancı dil öğretmenliği
programları diğer öğretmenliklerde de
olduğu gibi aşağıdaki üç ders bloğundan
oluşmaktadır:

Genel Kültür Dersleri (GK)

Alan ve Alan Eğitimi Dersleri (A)
Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri (MB)
(Altunya, 2006:154).

Türkiye’de ilköğretim ve ortaöğretimde
yeterli oranda verilmesi gereken konuların
üniversitede genel kültür çerçevesinde
verilmeye devam edildiği izlenmektedir.
Kaldı ki genel kültür olarak belirtilen Türk
Eğitim Tarihi ve Drama gibi dersler
öğretmenlik programlarında
vazgeçilemeyecek derslerdir. Bunlar genel
kültür dersleri değildir (Akyüz, 2001:400¬
401).

Yeni programda eğitim ve öğretim
kavramlarının birbirinden yeterince
ayrılmadığı görülmektedir.

Aynı şekilde dünya genelinde alan öğretimi
ile ilgili tartışmaların bu programda
yeterince dikkate alınmadığı belirgindir.
Yeni programdaki bu tür belirsizlikler, alan

Genel Pedagoji (Genel Eğitim Dersleri)

Alan Bilgisi (İki branş için)

Alan Öğretimi (İki branş için)

Toplumu ilgilendiren konulara ilişkin
dersler

Almanya’da genel kültür derslerinin
ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında
yeterince verildiği varsayılmaktadır.

Alan bilgisi ile alan öğretimi derslerinin her
iki alanı bilen öğretim elemanları tarafından
verilmesine büyük özen gösterilmektedir.
Alan öğretimi ile ilgili tartışmalar dünya
genelinde olduğu gibi Almanya’da da
devam etmektedir.

Alan öğretimi, genel pedagoji ve alan bilgisi
ile karşılaştırıldığında, oldukça yeni bir
bilim dalı olduğu anlaşılır.

ve eğitim / öğretim sorumluları, arasında
gereksiz çekişmelere neden olacaktır.

Alan bilgisi ve alan eğitimi / öğretimi
derslerini veren öğretim elemanları, çoğu
kez iki alana sahip olmadıklarından,
öğretmenlik mesleğinin edinimi konusunda
yeterince başarılı olamamaktadırlar._

20 | İngilizce Öğretmenliği Lisans Programının Kuram ve Uygulama Ders Dağılımı

Türkiye’de öğretmenlik programlar

Almanya’da ilköğretim ve

ortaöğretim

genellikle, %50 alan bilgisi ve becerileri,

birinci kademe öğretmenlik programında

%30 öğretmenlik meslek bilgisi ve

kredi dağılımı aşağıda belirtildiği gibidir:

becerileri, %20 genel kültür derslerini

1. Branş

60 kredi

içermektedir.

2. Branş

60 kredi

Bu oranlar ve ders saatleri öğretmenlik

Eğitim Bilimleri

30 kredi

dallarına göre farklılıklar göstermektedir.

Psikoloji

20 kredi

Teorik, uygulama, kredi ve ders saati

Stajlar

10 kredi

dağılımı aşağıda gösterildiği gibidir:

Seçmeli modüller

25 kredi

Teorik Uygulama Kredi

Bitirme tezi

20 kredi

Ders Saati

Master sınavı

5 kredi

Genel Toplam: 143 32 159

Toplam

240 kredi

175

Öğrenim süresi 3+2 yıl;

Bachelor ve

Türkiye’de lisansüstü eğitim dışında
öğretmen yetiştirme programlan 4 yıldır.

Master

21 | Yöntem

Türkiye’de her ne kadar öğrenme stilleri,
strateji, yöntem ve teknik kavramları
tartışılıyor olsa da çoğu kez yabancı dil
öğretiminde yabancı dil öğretimi yerine
yabancı dil hakkında ders verilmektedir;
daha doğrusu yabancı dil felsefesi
yapılmaktadır.

Almanya’da öğrenenler ve öğrenme ortamı
hazırlayanlar, aktif öğrenmeyi
gerçekleştirmek için çaba harcamaktadırlar.
Dil hakkında felsefe yapmak yerine hedef
dil öğretilmektedir.

22 | Araç - Gereç

Türkiye’de bütün sınıflar gerekli çağdaş
araç - gereç donanımına sahip değildir.
Bilgisayar büyük oranda sınıf ortamında
araç olarak kullanılmamaktadır.

Almanya’da sınıflar çoğu kez küçük bir
kütüphaneyi andırmaktadır.

Öğrenciler gerek sınıf ortamında gerekse
sınıf dışında bilgisayarı araç olarak
kullanmaktadırlar.

23 | Program Değişiklikleri

Türkiye’de 1997 yılında eğitim
fakültelerinin programlarında köklü
değişiklikler yapılmıştır. Eğitim bilimlerini
oluşturan ana bilim dallarına öğrenci
alınmamaya başlanmıştır. Amaç, sınıf
ortamında ders verebilecek öğretmeni
yetiştirmek olmuştur.

1982’den 1997 yılına kadar eğitim
fakültelerinin eğitim bölümlerini oluşturan
ana bilim dallarında verilen dersler ile

Almanya’da 80’li yıllarda yüksek öğretmen
okulları yüksekokullara ve 90’lı yıllarda
yüksekokullar üniversitelere dönüştürüldü.
Öğretmen yetiştirme programlarında
kuramsal boyutun sürekli arttığını
görmekteyiz.

Bugün ise, yabancı dil öğretmenliği
programları da yerel, ulusal, Avrupa Birliği
ve küreselleşme bağlamında
geliştirilmektedir.

branşların eğitimi arasında yeterli bir
ilişkilendirme yoktu (YÖK, 1998:4-9). Bu
nedenle öğretmen yetiştirmede alan bilgisi
ile alan öğretimi bir uyum içinde
yürütülemiyordu.

Yeni programda da bu konu belirgin
değildir.

1997 yılından sonra yapılan program
değişikliklerinde kuramdan uygulamaya
doğru bir gelişme izlenmektedir.

Yabancı dil programlarında, günümüzde
beşinci boyut olarak dilbilgisi vurgulandığı
halde dört dil becerisi üzerinde çok
durulmaktadır ve köklü bir değişim
izlenememektedir. Bu gelişmeyi okutulan
kitaplar da doğrulamaktadır. Derslerin
isimlerine paralel olarak çoğu kez daha
önce okutulan kitapların kapakları
değişmektedir.

2006 / 2007 eğitim ve öğretim yılında
geliştirilen yabancı dil öğretmenliği
programları örneğin European Language
Portfolio dosyası ile karşılaştırıldığında
Ortak Avrupa Referans Kriterlerinin
yeterince göz önünde bulundurulmadığı
konayca anlaşılır (karşılaştırınız Kavak,
2007: 215-219 ve European Language
Portfolio 2000).

Yabancı dil öğretmenliği programlarının
geliştirilmesinde Ortak Avrupa Referans
Kriterleri temel alınmaktadır (Toklu,
2007:80-87).

Gelecekte program geliştirme
çalışmalarında branşların yerine öğretmen
yeterlilikleri ve alanların öğretimi önemli
bir rol oynayacaktır. Önemli olan
öğretmenin bir konu hakkında çok bilgi
sahibi olması değil bildiği ile neler
yapabileceği ön plana çıkacaktır.

C | Sonuç ve Öneriler

Türkiye ve uluslararası düzeyde ders
verebilecek iki branşlı öğretmenler
yetiştirilmelidir.

Öğretmen yetiştirme programları;

a)    Toplumu ilgilendiren dersler,

b)    Alan bilgisi dersleri

c)    Alan öğretimi dersleri

d)    Eğitim dersleri

e)    Stajlar ve

f)    Yabancı dil bağlamında özel sektörü
ilgilendiren konular (turizm, çevirmenlik
vb.) çerçevesinde lisans ve yüksek lisans
düzeyinde yeniden yapılandırılmalıdır.
Türkiye’de yabancı dil öğretmenleri en az
iki branşlı ve küreselleşen bir dünyada
dünyanın değişik yörelerinde eğitim -
öğretim hizmeti verebilecek donanımla
yetiştirilmelidirler.

Yabancı dil öğretmenliği programlarında
ikinci yabancı dilin yanında Türkçe’nin
öğretimine de yer verilmelidir.

Özellikle yabancı dil programlarında

Almanya, Bachelor ve Master
programlarına geçişte bu programları
uygulamakta olan ülkelerin
deneyimlerinden yararlanmalıdır.
Günümüzde devam etmekte olan program
geliştirme çalışmalarının amacı, akademik
öğretmen yetiştirme sistemini okullaştırmak
olmamalıdır.

Almanya, öğretmen yetiştirme
programlarında Türkiye’ye de önem
vermelidir. Almanya, böylece, öğretmen
yetiştirmenin kültürlerarası boyutunda daha
da başarılı olacaktır. Bu bağlamda önemli
bir altyapının oluşması için Türkçe ve diğer
göçmen dilleri ilk ve ortaöğretim
kurumlarında zorunlu ders olarak
okutulmalıdır.

Yabancı öğrencilerin ana dillerinin ilk ve
ortaöğretim kurumlarında öğretilmesi, uzun
vadede öğretmenlik programlarının dil ve
kültür boyutlarını zenginleştirecektir.

okuyan öğrenciler, örneğin ERASMUS
programlarının sunduğu olanaklar ile en az
bir dönem boyunca söz konusu dillerin
konuşulduğu ülkelerde eğitim görmelidirler
(DAAD, 2006:64-65).

Türkiye’de geliştirilecek yabancı dil
öğretmenliği programlarının başarıyla
uygulanması için ilk aşamada genel çerçeve
çizilmelidir. Bunun için YÖK, üniversiteler
ve ilgili gruplar yerel, ulusal ve uluslararası
gereksinimleri göz önünde bulundurmalıdır.

Genel çerçeve ışığında ayrıntılı program
geliştirme, öğretmen yetiştirme, öğretim
elemanı yetiştirme, kitap hazırlama, hizmet
içi kursları düzenleme gibi çalışmalar eş
zamanlı olarak yürütülmelidir. Aksi halde
öğretmen yetiştirme programlarını oluşturan
bir öğe devreye sokulurken diğerleri

güncelliğini yitirmiş olacaktır.__

Kaynakça

AKKUTAY, Ülker. (1996), Milli Eğitimde Yabancı Uzman Raporları - Atatürk
Dönemi, Avni Akyol Ümit Kültür ve Eğitim Vakfı, Yayın No 2, Ankara.
AKYÜZ, Yahya. (2001), Başlangıçtan 2001’e Türk Eğitim Tarihi, Alfa Basım ve
Yayım, İstanbul.

ALTUNYA, Niyazi. (2000), Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme Deneyimleri, yer
aldığı eser: Hasan Coşkun (Editör), Öğretmenlik Mesleği, Türkiye -
Almanya ve Kıbrıs’ta Öğretmen Yetiştirme, CBT Yayınları, Ankara.
ALTUNYA, Niyazi. (2006),
Gazi Eğitim Enstitüsü - Gazi Orta Öğretmen Okulu
ve Eğitim Enstitüsü (1926 - 1980),
Gazi Üniversitesi 80. Yıl Armağanı,
Ankara.

ASTA FU Berlin (Hg.) . (2005), Universität im Umbruch, Berlin.

COŞKUN, Hasan. (1999), Öğretim Teknolojisi Açısından Yurtdışı Öğretmenliği,
Konrad Adenauer Vakfı / Eğitim Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası
Araştırma Dizisi, Ankara.

COŞKUN, Hasan. (2009), Topluma Hizmet Uygulamaları, Anı Yayıncılık, Ankara.
BİLGİN, Beyza. (2005), “Mezhepler ve Dinlerarası Eğitim ve İşbirliği”, Kültürel
Çeşitlilik ve Din Editör: Remziye Yılmaz:, Sinemis, Ankara.
BİNBAŞIOĞLU, Cavit. (1995), Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi, MEB,
İstanbul.

BUDAK, Yusuf. (2005), “La Notion de Programme et La formation Pédagogique des
Enseignants de Langues Vivantes en Turquie”,
European Journal of
Teacher Education,
Vol. 28, No.1, 23-33.

DAAD (2006), Studying in Germany, A Guide for International Students, Bonn.
Dialog, Journal of International Advanced Training and Development, .

(2005).Bonn 2 / 2005.

DİKMEN, Selahattin. (1998), Sınıf Öğretmeni Rehberi, 7. Baskı, Ankara.

Erziehung und Wissenschaft, Zeitschrift der Bildung. (2004). GEW, Essen, 4 /
2004. European Language Portfolio. (2000), Zürich.

HOLLE, Karl. (2007), Anträge zur FKL-Sitzung am 25.04.2007 (Tischvorlage).

KAVAK, Yüksel, Ayhan Aydın, Sadegül Akbaba Altun (2007). Öğretmen
Yetiştirme ve Eğitim Fakülteleri (1982 - 2007), T.C. Yükseköğretim
Kurulu, Ankara.

MACAR, Elçin. (2009), Son Kanun Değişikliklerinden Sonra Rum - Ortodoks
Patrikhanesi Örneğinde Gayri Müslim Cemaatlerin Durumu, Konrad -
Adenauer - Stiftung. Konferans Raporu, Türkiye ve Avrupa’da Çok Dinli
Yaşam -Geçmişte ve Günümüzde, 24-25 Kasım, Ankara.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü. (2006), 2005¬
2006 Eğitim-Öğretim Yılı Öğretmen Yetiştirme Programlarındaki
Öğrencilerin Sınıflara göre Sayıları &Edebiyat, DTCF, Fen ve Fen -
Edebiyat Fakültelerinin Bazı Programları İle İlahiyat Fakültelerindeki
Öğrencilerin Sınıflara Göre Sayıları, Ankara.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü. (2009),
Öğretmen Okulları 161 Yaşında, Van.

NEUMANN, Ursula (Hrsg.) . (2000), Islamische Theologie - Internationale
Beiträge zur Hamburger Debatte, Edition Körber - Stiftung, Hamburg.

NOORMANN, Harry. (2000), “Almanya’da Hıristiyan Din Dersinin Hukuksal
Çerçeve Koşulları ve

İslam Din Dersi İçin Olası Modeller”, Türkiye ve Almanya’da İslam Din Dersi
Tartışmaları,
Editörler: Hasan Coşkun vd. Konrad - Adenauer - Vakfı ve
T.C. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Ankara.

ORTAYLI, İlber. (2006), Gayri Müslümlerin Hukuki ve Günlük Yaşamdaki
Durumları -Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine Kadar,
Konrad - Adenauer - Stiftung. Konferans Raporu, Türkiye ve Avrupa’da
Çok Dinli Yaşam -Geçmişte ve Günümüzde, 24-25 Kasım, Ankara.

RIEDEL, Klaus: Lehrer, in: Dieter Lenzen (Hrsg.) . (1989), Pädagogische
Grundbegriffe, Band 2, rowohlts enzyklopädie, Rowohlt Taschenbuch
Verlag, Reinbek.

TEKIŞIK, Hüseyin Hüsnü. (2009), “Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 161.
Yılında: Türkiye’nin Öğretmen Yetiştirme Çıkmazı Sorunu!..,”
Çağdaş
Eğitim, Yıl 34, Sayı 361, Ankara.

TOKLU, M. Osman. (2000), “Avrupa Birliği Dil Politikası”, İnsanbilimleri Dergisi,
Mayıs 2007, Yıl 1, Sayı 1, Ankara.

YILDIZ, Kürşat. (2007), “Malche Raporu’nun 75. Yıldönümü’nde YÖK Strateji
Raporu”, Cumhuriyet Bilim Teknoloji Eki, 29 Haziran 2007, Yıl 21, Sayı
1058.

YÖK. (1998), Eğitim Fakültesi Öğretmen Yetiştirme Lisans Programları, Ankara.

YÖK. (2007), “Eğitim Fakültelerinde Uygulanacak Yeni Programlar Hakkında
Açıklama”,

http://www.yok.gov.tr/egitim/ogretmen/yeni_programlar_ve_icerik.htm, Erişim
tarihi: 4.7.2007

http://www.yok.gov.tr/egitim/ab/ab.htm, Erişim tarihi: 4.7.2007
www.tuik.gov.tr/jsp/duyuru/upload/44adnks.doc, Erişim tarihi: 3.4.2009
www.uni-osnabrueck.de, Erişim tarihi: 2.3.2007

73