Yrd. Doç. Dr.Behiye KÖKSEL*
Gaziantep efsaneleri üzerinde bugüne kadar herhangi bir bilimsel çalışma yapılmamıştır. Gaziantep gibi halk kültürü ve edebiyatı bakımından oldukça zengin olan bir bölgede , halk edebiyatının en önemli türlerinden biri olan efsaneler , bazı değerli araştırmacılar tarafından derlenerek yazıya geçirilmiş olmakla birlikte, bunlar üzerinde bilimsel bir çalışma yapılmamış olması önemli bir eksikliktir. Gaziantep efsaneleri üzerine yapmakta olduğum çalışmaların bölgeye dikkat çekerek yapılacak çalışmalara bir kapı açacağı ümidi ve dileğindeyim.
Efsanelerde en önemli motiflerden olan şekil değiştirme, efsane kahramanının taşa, herhangi bir hayvana veya herhangi bir tabiat varlığına dönüşmesi şeklinde gerçekleşir. Gaziantep efsanelerinde şekil değiştirme bir kaç değişik sebeple olmaktadır:
A. Cezalandırma: Efsane kahramanı veya kahramanları işledikleri bir suçtan veya günahtan ötürü cezalandırılma amacıyla Tanrı tarafından taşa veya herhangi bir hayvana dönüştürülürler.
B. Beddua: Efsane kahramanları herhangi bir kişinin bedduası üzerine taşa dönüşebilir.
C. Keramet: Efsane kahramanı keramet sahibi olup istediği zaman hayvana dönüşebilmektedir.
D. Utanma, güç durumdan kurtulma, dilek: Efsane kahramanı utanılacak bir durumdan veya güç durumdan kurtulmak için ikili ya da tek dilek diler. Dileği sonucunda şekil değiştirir.
Şekil değiştirme motifine bağlı Gaziantep efsanelerini üç gurupta toplamak mümkündür:
A. Taş kesilme motifinin bulunduğu efsaneler.
B. Bir hayvana dönüşme motifinin bulunduğu efsaneler
C. Bir tabiat varlığına dönüşme motifinin bulunduğu efsaneler.
A-TAŞ KESİLME MOTİFİNE BAĞLI EFSANELER
Şekil değiştirme motifinin yer aldığı efsanelerde taş kesilme motifi önemli yer tutar. Bu tip efsanelerde efsane kahramanı ya da kahramanları bir suç ya da günah sebebiyle Tanrı tarafından cezalandırılarak veya bedduaya uğrayarak taşa dönüştürülürler. Bu, bazen bir dilek sonucu da gerçekleşebilir. Değirmenli Dede(l) adlı efsanede efsane kahramanı cezalandırılarak taşa dönüştürülür. Efsanenin motifleri şöyledir;
1- Değirmenli Dede'nin değirmeninin yanındaki pınarın suyu kutsaldır.
2- Pınann suyunun kutsal olduğuna inanmayan bir kadın davarlarıyla ve kirli eşyalarıyla suya girer.
3- Kadın, dedenin bedduasına uğrar, davarları ve eşyasıyla beraber taş olur.
4- Değirmenin suyu kurur, dede ortadan kaybolur.
Anadolu' nün pek çok yerinde rastladığımız kutsal suya saygısızlık sebebiyle cezalandırma motifini burada da görmekteyiz.
Bir başka cezalandırma sebebine bağlı taş kesilme motifini Sözünde Durmayan Çoban (2) adlı efsanede görüyoruz. Efsanenin motifleri şöyledir:
1- Taşlık ve kayalık bir yerde sürüsüyle beraber yolunu şaşıran çoban, kendilerini susuzluktan kurtarırsa Allah'a 7 kurban adadığını söyler.
2- Dilek kabul olur ve bir dereden su kaynamaya başlar.
3- Çoban 7 tane bit öldürerek "İşte sana 7 tane kurban" diyerek Tanrı ile alay eder.
4-Bu saygısızlığı üzerine Tanrı, çobanı sürüsüyle beraber taş eder.
Bir çok bölgede benzerlerini gördüğümüz bu efsanede de sözünde durmamak ve Tanrı ile alay etmek sebebiyle taş kesilme motifini görmekteyiz.
Nizip'in batısında bulunan Taşbaş(3) denilen tepede bulunan ve insan siluetini andıran taşlar için şu efsane anlatılır:
1- Odun toplamak için bir tepeye çıkan yedi kız kardeş, kendilerine doğru gelen kötü niyetli yedi atlıdan korkarlar.
2- Kızlar, atlıların taş edilmeleri için Allah'a dua ederler.
3- Kızların duası kabul olur ve atlılar taş olurlar.
Bu efsanede, kötü niyetli olan kişiler, savunmasız kişilerin bedduası üzerine taşa dönüşmektedirler. Kötü niyetli insanlardan kurtulmak için yapılan dua üzerine taşa dönüşme motifinin bulunduğu bir başka efsane de Nizip Eren Köyü'ndeki Aşık Taşı(4) için anlatılan efsanedir:
1- Evlenmelerine aileleri tarafından izin verilmeyen iki genç kaçarlar.
2- Fırat'ın kıyısından karşıya geçerlerken kızın ailesi yetişir.
3- Delikanlı taş olmaları için dua eder.
4- Delikanlı ve kız bulundukları yerlerde taşa dönüşürler.
Nizip'e bağlı kale Meydanı Köyü'nde Fırat'ın kıyısında Aşığın Başı (5 ) denilen bir yer vardır. Burada kıyıda bulunan kaya parçası için şu efsane anlatılmaktadır:
1- Birbirini seven iki genç, kızın ailesi evlenmelerine izin vermediği için kaçmaya karar verirler.
2- Fırat'ın kıyısına indiklerinde kızın ailesi yakalar ve kızlarını alırlar, oğlan yüzerek karşı kıyıya geçer.
3- Oğlan taş olmayı diler ve Fırat'ın diğer tarafında taş olur.
Nizip'ten tespit edilmiş olan yukarıdaki ilk iki efsanede zor durumdan kurtulmak için taşa dönüşmeyi görüyoruz Böyle bir durum üçüncü efsanede de sezilmektedir. Ancak, Taşbaş efsanesinde kötü niyetliler taşa dönüşmektedirler, Burada bir beddua söz konusudur. Aşık Taşı efsanesi ile Aşığın Başı efsanesinde efsane kahramanları zor durumdan kurtulmak için taşa dönüştürülmelerini dilerler. Âşığın Başı efsanesinde de bir anlamda zor durumdan kurtulmanın söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Gaziantep ile Şanlı Urfa illerinin sınırlarını Fırat nehri oluşturur. Bu efsanenin geçtiği yer, Şanlı Urfa'mn bir iki yıla kadar GAP projesi nedeniyle baraj suyu altında kalacak olan ilçesi Halfeti'dir. Ancak ilçe Fırat'ın iki yanına kurulmuş olup, batısında kalan kısım Gaziantep'e, doğusunda kalan kısım ise Şanlı Urfa'ya bağlıdır. Efsanedeki delikanlı Fırat'ın Şanlı Urfa'da kalan kısmandın Halfeti'den, Kale Meydanı tarafına geçmektedir. Efsaneye konu olan taş da Gaziantep'e bağlı Nizip ilçesinin sınarlan içerisinde kalmaktadır. Görüldüğü gibi efsanelerin sınırları ile illerin; hatta ülkelerin sınırları bir hayli farklıdır. Bu yüzden Gaziantep'teki halk anlatmaları ile Kahraman Maraş ve bilhassa Şanlı Urfa'ya mahsus olanlar arasında önemli benzerlikler vardır.
Gaziantep'ten tespit edilmiş olan taş kesilme motifine yer veren efsaneler, Türkiye'nin diğer yerlerinde görülen aynı konudaki diğer efsanelerle paralellikler göstermektedir. Gaziantep'te Sözünde Durmayan Çoban efsanesinde anlatılan adağını yerine getirmeyerek Tanrıya yedi tane bit kurban eden çobanın, Ağrı'nın Taş olan Çoban (6) efsanesindeki adağını yerine getirmeyip yedi tane bit kurban eden çobanla, Erzurum-Çat'ta Ejder ve Çoban (7) efsanesindeki ejderden kurtulduktan sonra adağını yerine getirmeyip yedi tane bit öldüren çobandan pek farkı yoktur. Yurdun uzak köşeleri arasındaki bu benzerlik gösteriyor ki efsaneler her ne kadar mekana bağlı ise de dolaşarak yeni mekanlara yakışabilmektedirler. Yukarıda Nizip'ten tespit edilmiş olduğunu belirttiğim iki sevgilinin anlaşarak kaçması motifinin bulunduğu efsaneler de, taş kesilme motifine yer veren efsanelerin genel olara en fazla rastlamlanlarındandır.
B. BİR HAYVANA DÖNÜŞMEK SURETİYLE ŞEKİL DEĞİŞTİRME
Gaziantep'te bazı hayvanların türeyişleri, biçimleri ve hususiyetleri ile ilgili olarak anlatılan halk anlatmalarında hayvana dönüşmek suretiyle şekil değiştirme motifinin bulunduğunu görmekteyiz. Zor durumdan kurtulma dileği ya da cezalandırma amacıyla gördüğümüz şekil değişiklikleri, insandan ayıya, kuşa, kekliğe, kaplumbağaya ve şempanzeye dönüşmek şeklinde gerçekleşmektedir. Bu tür efsanelere geçmeden önce motifleri bakımından farklı özellikler arz eden Bir Güvercin Avı(8) adlı efsaneyi ayrıca incelemek istiyorum. Efsane şöyledir:
1- Avcının biri bir ağaçtaki güvercini vurmak için üç defa nişan alır.
2- Her seferinde ağaçtaki güvercin insan olarak şekillendiğinden vazgeçer.
3-Hayal gördüğünü zannederek dördüncü defada tetiği çeker,ancak hemen bayılır.
4- Avcıya nefes etmesi için Gazali 'ye götürürler.
5- Yolda ayılan adamı karşısında gören Gazali, göğsünü açarak, "Bak beni ne hale koydun," der.
Gaziantep'te avcılar güvercinleri avlamaz, onları Gazali'nin koruduğuna inanırlarmış. Gazali'nin Gaziantep'te yaşamış olduğuna dair gerek yazılı kaynaklarda, gerekse halk arasında bilgi ve rivayetler mevcuttur. Türbesinin de Antep kalesinin burçlarının birinin içinde kapıya inen yolun hemen başladığı yerde bulunduğu söylenmektedir. Kayacık Semtinde Gazali sokağı, Yazıcık semtinde vaktiyle bulunan Hamam Gazal ve benzeri bilgiler de Gazali'nin Gaziantep'te yaşadığı rivayetini kuvvetlendirmektedir.
Bu efsaneden anlaşıldığına göre Gazali, istediği zaman insan, istediği zaman güvercin kılığına girebilmektedir. Bu efsanedeki şekil değiştirme motifinde bir süreklilik yoktur. Halbuki efsanelerdeki şekil değiştirme motifinde süreklilik vardır. Efsane bu yönüyle masal motifi taşımaktadır. Masallardaki şekil değiştirme motifinde süreklilik bulunmaz. Masal kahramanı diyelim ki kuşa dönüşebiliyorsa kimi zaman kuş, kimi zaman insan olarak karşımıza çıkabilir. Veya hangi şekle dönüşebiliyorsa dilediğinde insan olarak ortaya çıkabilir. Bu şekildeki şekil değiştirme motifi tespit ettiğim bir çok Gaziantep masalında da mevcuttu.
Şekil değiştirme motifinin bulunduğu diğer efsanelerdeki şekil değiştirme sebebi bu efsanede görülmez; burada bir keramet söz konusudur. Şekil değiştirme, bir din büyüğünün kerameti olarak gerçekleşmektedir. Efsane kahramanının keramet sebebiyle dilediği kılığa girebildiği bir başka Gaziantep efsanesi de bir başka ermiş kişi için , Hacı baba için anlatılan efsanedir. Gaziantep halkının adak ve ziyaret yeri olarak da gittiği, Hacı Baba semtinde bir türbesi bulunan Hacı Baba (9) ile ilgili efsaneye göre de Hacı Baba çirkin, üstü başı yırtık bir kişi iken bir pencerede görerek aşık olduğu kızın kendisiyle alay etmesi üzerine keramet göstererek, önce kentin sönen ışıklarını ağzından çıkan bir kıvılcımla yakar, sonra da silkinerek çok yakışıklı bir delikanlıya dönüşür.
Gaziantep'te hayvanlar için anlatılan efsanelerde görülen şekil değiştirme şu sebeplerle gerçekleşmektedir:
A. Kötü huylar (yalan ve hile)
B. Utanılacak veya güç bir durumdan kurtulma.
A Kötü Huylar:
Bu efsanelerde efsanedeki hayvan vaktiyle insandır ve kötü bir davranışı üzerine hayvana dönüştürülerek cezalandırılır. Biçim ve özelliğinde o kötü huyunu çağrıştıracak bir hususiyet taşır.
Şempanze(\0):
a. Şempanze vaktiyle boyacılık eden bir insandır.
b. Yalan söylediği için Allah'ın öfkesine uğrayıp şadıya (şempanzeye) dönüşür.
c. Bu arada kırmızı boyalı elini arkasına sürdüğü için arkası o rengi alır.
Kaplumbağa (tosbağa)(II):
a. Kaplumbağa Arasa' da alım satımda çalışmaktadır.
b. Tahıl ölçerken hile yaptığı için ölçeği başına geçmiş ve kaplumbağaya dönüşmüştür.
Kaplumbağa ile ilgili olarak Kahraman Maraşlı bir hanımdan dinlediğim bir efsane şöyledir. Kaplumbağa vaktiyle genç bir gelinmiş. Bu gelinin hırsızlık yapmak gibi kötü bir huyu varmış. Bir gün evden hırsızlayıp çalmak için çelikle buğday ölçüyormuş. O esnada kayın pederi görmüş. Gelin çok utanmış. Utancından ve saklanma isteğinden çeliği başına geçirmiş ve kaplumbağaya dönüşmüş.(12)
Efsanenin Gaziantep ve Kahraman Maraş varyantlarında kötü bir huy dolayısıyla cezalandırılma söz konusudur. Her iki varyantta da kaplumbağanın şekline uygun olarak bir ölçü aletiyle yapılan eylem söz konusudur.
Keklik (13):
a. Kafirlerin elinden kaçarak bir kavağa saklanan Hz. Ali'yi keklik görerek haber verir.
b. Kafirler Hz. Ali'yi bulup yaralarlar, keklik de kanından içer.
c. Allah, bir insan olan kekliği kuşa çevirerek cezalandırır.
Cezalandırılma sebebiyle kuşa dönüştürülmede genel olarak kuşlar daha az, diğer hayvanlar daha fazladır. İnsan asıllı kuş efsanelerinin pek çoğunda, kuş olup uçma bir kurtuluş yolu olarak karşımıza çıkar. Belki de insan,gökleri bir uçtan bir uca fethe çıkabilen kuşlara gizliden gizliye bir imrenme duyduğu içindir.
B. Utanılacak Bir hal veya Güç Bir Durumdan Kurtulma :
Bu tür efsanelerde efsane kahramanı utanç verici bir durumdan kurtulmak için şekil değiştirmeye razı olur veya zor bir durumdan bir hayvana dönüşerek kurtulur. Bu durum kimi zaman efsane kahramanının dileği sonucu gerçekleşirken kimi zaman da böyle bir dilek bulunmaz.
1- Kendi duası ile şekil değiştirme:
Ayı (14):
a. Ayı aş ermekte olan hamile bir kurt gelini imiş.
b. Canı kebap ister, ölen bir katırın etini kebap edip yerken kayın pederi tarafından görülür.
c. Utancından hayvan olmayı diler, ayı olup dağa çıkar.
Tavşan (15):