ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ-TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ
Anasayfa | Makale Bilgi Sistemi | Konu Dizini Yazarlar DiziniKaynaklar Dizini | Makale-Yazar Listesi |  Makale Sayısı-Tarih Listesi | Güncel Türkoloji Kaynakçası

Atatürk Araştırmaları || Çukurova Araştırmaları || Halkbilim || Dilbilim || Halk Edebiyatı || Yeni Türk Dili || Eski Türk Dili
Yeni Türk Edebiyatı || Eski Türk Edebiyatı || Dil Sorunları || Genel || Tiyatro || Çağdaş Türk Lehçeleri

 

Kazak Türkleri’nde Nevruz

Ana Yurttan Ata Yurda Türk Dünyası, Yıl:7, Sayı: 17, 1999

"Yeni yılı Nevruz haber verir.'

Ali Şii Nevaî

Kazak Türkçesi’nden Aktaran
Süer Eker

Nevruz-Kazakça ay adıdır. Eski Türk toplulukları¬
nın hesaplarında Nevruz ayının ilk günü (eski hesap¬
lamaya göre 9 Mart, yeni hesaplamaya göre 22 Mart)
yani gündüz ve gecenin eşit hale geldiği gün-yılbaşı-
dır. Nevruz'un yılın başlangıcı olarak nitelendirilmesi¬
ne bu astronomik temel faktör esas olmuştur.

Nevruz sözünün kökeniyle ilgilenen bilim adamla¬
rının düşüncelerini aktaralım: Nevruz - Farsçada "fer-
verdin" ayımn ilk günüdür. Buna dayanarak, Nevruz
sözünün Soğd ve Harezm vasıtasıyla Kazak diline es¬
ki Farsçadan geçtiğini ifade edebiliriz. 5000 yıllık tari¬
hi olan bu kelimenin ilk hecesi "new" Hint-Avrupa dil
âilesine özgüdür. Meselâ, Rusça'da -nov(ıy); Alman-
ca'da noye; Latince'de- neo'dur. Soğd'ların -nawsariz,
Harezmliler'in -Naw- sarci demeleri bu sebepledir.


Milâdi 46 yılma kadar Romalılar yeni yılı 1 Martta
başlatırlardı. Ancak, Roma İmparatoru J. Sezar bu ge¬
leneği değiştirerek astronom Sozigen'in araştırmaları
sonucunda yeni yılın 1 Ocak'tan itibaren başlaülması-
nı emretmiştir. Eski belgeler incelendiğinde, efsanevî
padişah Cemşid'in
"Jâmşi" İran'da yeni yıl bayramını
ilân ettiği ve ilk kez yeni yıl ateşini yaktığı ortaya çı¬
kar. O dönemden itibaren insanların ruhlarını arındı¬
ran gücü olduğuna inandıkları kutsal ateş üstünden
güzel kıyafetlerle atlama geleneği ortaya çıkmışür. 22
Martta İranlılar bayramlık halının üstünde oturarak
"Nevruz'u seyrederler. Sofraya, pişmiş çeşitli yiyecek¬
lerin bulunduğu kâseler, canlı balıkların ve yeşil yap¬
rakların yüzdüğü kaplar, boyalı yumurtalar konulur...

Afganlılar da Martta yeni yılı büyük bir mutluluk¬
la karşılarlar. Afgan halkının
"ilk saban" - "kuTbakaşi"
denilen bir geleneği vardır. Buna göre, çiftçiler ekin
tarlasma gider ve ilk sabam sürerler; sabanın arkasın¬
dan ise en itibarlı çiftçiler yürür. Yedi gün boyunca ye¬
di türlü yemişten son derece nefis içecekler yapılır, zo¬
runlu olarak yeni giysiler dikilir, bu sebeple halk ara¬
sında yeni yıla,
"yeni elbise günü" adı verilir.

Hindistan’ın çeşitli eyaletlerinde yeni yıl, bir sene
zarfında on kez kutlanır. Güney Hindistan'da bu bay¬
ram mart ayında başlar; bütün evler bayram esnasın¬
da çiçeklerle donaülır.

Eski Romalılar mart ayma mars diyorlardı. Nor¬
veçliler günümüzde bu adı kullanırlar. Fransızlar mar,
Bulgarlar mart, İspanyollar marzo, romenler marti,

Portekizliler marso, Macarlar martsivş, UkraynalIlar
berezen, Beloruslar sakavnik, Kazaklar navvrız veya
ulustın ulı küni derler.

Nevruz kutlamalarıyla ilgili olarak "Avesta" kita¬
bından, M. Kaşgarî, Ebu Reyhan Birunî, İbn-i Belhî,
Ömer Hayyam vd. sanatçı ve bilim adamlarından, ma¬
sallardan bilgi edinmek mümkündür.

Yeni yıl, kışı çıkarma, Özbek halkının çiçek bayra¬
mı (lola) gibi evrensel bayramları pek çok kimse bilir.
Bunların tamamı, hareket noktasını tabiattan, mev¬
simlerden alır. Nevruz bayramı da aynı şekilde, halkın
dünya görüşünden hayat felsefesinden doğmuştur.
Geçmiş dönemlerde, Orta Asya hakimleri bu bayram
münasebetiyle mahkûmları atfetmişlerdir. Bu şekilde,
Nevruzu Kazak, Özbek, Karakalpak, Çuvaş, Türkmen
vd. Türk halkları aynı tarihte büyük bir coşku ve mut¬
lulukla kutlamışlardır. Bayramda genç - ihtiyar herkes
bütün köyü dolaşarak tebrikleşirler. Yaşlılara, ileri ge¬
lenlere öküzün kellesi verilir, delikanlılar
"nawnzköje"
içerler. Bayram gösterileri çerçevesinde, çeşitli oyunlar
eğlenceler tertip edilir. Hayat-gelenek şiirlerine dayalı
nevruz şiirleri, "aytıs"lar okunur; yanıltmacalar, bil¬
meceler sorular; şarkılar söylenir; kıssalar anlatılır. Ba¬
zı yerlerdeki kadm-erkek güreşleri, halkın büyük ilgi



duyduğu gösterilerdir.

Nevıjuz şiirinin aslı, özü insanlar arasındaki iyi ni¬
yet, sevgi, hoşgörü ve iyi dileklerin bildirilmesidir.

Kazak ülkesinde "nevruz" bayramı 1926 yılına de¬
ğin kutlanmış, daha sonra, bilinmeyen sebeplerle unu¬
tulmuştur. Ancak Orta Asya Cumhuriyetlerinde
"nawnz" ilkbahar, emek bayramı olarak altmışlı yılla¬
rın başından beri kutlanagelmiştir. Cumhuriyetimizde
nevruz uzun bir süreden sonra ilk olarak 1988 yılında,
yani altmış iki yıl sonra tekrar kutlanmış ve halk bay¬
ramı olarak nitelenmeye başlamıştır. Nevruz bayramı¬
nın yeniden kutlanmaya başlaması, basın yayın dün¬
yasında geniş ölçüde yer bulmuştur.

Böylece, yaklaşık üç nesillik bir aradan sonra "nev¬
ruz"
bayramı yeniden halka mal oldu. Acaba "nevruz"
bayramının günümüzde nasıl kutlanması gerekir?

Bu konuda pek çok farklı düşünce bulunabilir. An¬
cak bayramm asıl amacı belirlendikten sonra, ilgilile¬
rin sanatsal anlayışları çerçevesinde geliştirilmeye ça¬
lışılması yerinde olacaktır.

"Nevruz" bayramı-bütün halkın bayramıdır!

"Nevruz" bayramı - halkın tamamının kafasını ve
yüreğini güçlendiren bir bayram - eğlence şeklidir.

"Nevruz" bayramı - geniş kitlelerin emekçi halkın
bayramı, emek bayramıdır!

"Nevruz" bayramı - çobanlar kavminin, çiftçilerin,
"döl" bayramı, tabiat değişmelerinden kaynaklanan
yılbaşıdır!

"Nevruz" bayramı - unutturulamayan, daima yâd
edilen, her zaman yeniden doğup, zamanla birlikte ye¬
nileşen ve geleceği aydınlık bayram timsalidir!
"Nev¬
ruz"
bayramının en önemli güzelliği halk şenliği (na-
rodnoye gulyaniye), halk düğün - bayramı, halk eğ¬
lencesi olmasıdır.
"Nevruz" bayramını "ölen-jır"sız,
"aytıs"sız düşünmek aslâ mümkün değildir. Bütün za¬
manlara, mekânlara esas olan nevruz "jır"ını ortaya
koymak gerekir. Bunun için de,
"nevruz jın"mn görev¬
lerini amaçlarını, temel işlevlerini hatırlamamız şart¬
tır.

Biz aşağıda "nevruz" bayramının kısaca bir senar¬
yo taslağını sunuyoruz. Elbetteki, bu çalışmada zama¬
nın süzgecinden geçmiş, küller altında kalmış; ancak,
tekrar dirilip çevresine ışık saçan ata geleneğimizdeki
bütün unsurların kapsamlı biçimde ele alındığı iddia
edilemez. Zaman ve nesiller değiştikçe geleneğin an¬
lam ve öneminin artacağını, yeni olumlu nitelikler, ye-
^jiji tür ve biçimler kazanacağını düşünerek bu bölü¬
mün de çağdaş bakış açısından incelemek gerektiğini
ifade etmeliyiz.

Her kasaba, her köy kendi imkânlarına göre bu¬
lunduğu yerde kutlama yapar. Ancak bunun kesin bir
kural olduğunu söylemek doğru olmaz. Halkı bir ara¬
ya getirmeyi bilen, atılgan, sezgili, açık fikirli, coşkun
gönüllü nesillerin, nevruzu geliştirip, içeriğini zengin¬
leştirerek onun anlam ve önemini daha da artıracağı¬
na şüphe yoktur.

Her zaman olduğu gibi, Ulusun Ulu Günü kutla¬
maları başlamadan önce, icra komitesi daha bir iki ay
önceden faaliyete geçer. Birleşerek ve danışarak yapı¬
lan plâna göre geleneksel
"nawnz köje"yi hazırlayacak
olanlar seçilir (Önceleri hemen hemen her aile bizzat
"nawnz köje" yapıp dağıtılırdı.)Eğer imkân varsa, özel
aşçı seçilmeden genellikle aynı
"nawrız köje"nin yapı¬
lıp, bayramda dağıtma organizasyonu, şüphesiz, en
uygun olanıdır.7

"Nevruz" bayramı öncesi, hazırlıklar başladığı za¬
man, bayram faaliyetleri ayrıntılarına kadar araştırı¬
lıp, bayram yerleriyle ilgili ölçülüp biçilen senaryo bö¬
lümünü hazırlamak uygundur. Bayramı organize
eden komite üyeleri, bayram yiyeceklerinin halk beğe¬
nisinden kaynaklanan gelenek göreneklerle çok yakın¬
dan ilgili olan ”Nawnz Köje'nin dağıtılmasının unu¬
tulmaması da doğru olur".
"Nawnz köje" -Eski Kazak
takvimine göre yılın ilk ayı olan nevruzda verilen bir
yiyecektir.
"Nawnz köje" iki hafta boyunca tek günler¬
de her aile taralından sırayla verilir...
"Nawnz köje" en
az yedi çeşit yiyecek karıştırılarak pişirilir...
"Nawnz
köje"ye
bütün köy halkı çoluk çocuğuyla çağrılır.
"Nevruz" bayramına büyüklü küçüklü herkes katılır,
eğlenceli oyunlar... tertip edilir" (Kazak Sovyet Ansik¬
lopedisi 8. elit, 288 s.).

Bir kısım, sanat topluluklarının konserlerinin icra
edilmesinin sorumluluğunu üstlenir. Böylece herkes
hazırlık işine şevkle girişerek bayram günü yaklaştı¬
ğında bir kez daha toplanıp faaliyet düzenine son şek¬
lini verir ve kasaba halkına duyurur. Bu gün yalnızca
"nawnz köje" değil neş'eli yarışlar, "alaman beyge",
yarışmalar, sanat, spor müsabakaları günüdür. Ayrı¬
ca; fırsat bulunduğunda köy sokaklarına ağaç dikme
faaliyetleri de icra edilebilir.

Bayram gününü "akm-jıraw"lar açar. Köylerden
gelen söz üstadları her yerde atışıp, nevruz gününü
methederek, halk ve toprağı şiirde birleştirir, arziılan
dile getirip bayramı renklendirirler. Şairler ve şarkıcı¬
lar yalnızca bir yerde hüner göstermezler. Gruplar
halk arasında dolaşarak şarkı söyler, şiir okurlar. Böy-
lesi bir güne tamnmış sanatçılar, bilim adamları, ya¬
zarlar ve sporcular da davet edilmeli, ilgi çekici top¬
lantılar yapılmalıdır. Nevruzla ilgili, günümüzün in¬
san zihnini yakından meşgul eden problemler hakkın¬
da fikir yürütme, tartışma, bu konuların dışındakilere
yararlı olacaktır.

Bu günde Aldar Köse'nin, Kojanasır'ın Tazşa Ba-
la'nın
da katılmasıyla nükteli, neş'eli, mizahî ilginç
oyunlar, hoş manzaralar bayram güzelliğini arttırır.
Fantastik masalların karakterlerini, kahramanlar
"jır"mdaki
Kobılandı, Yer Tarğın, Alpamıs, Kamber,
Tölegen
gibi ülkesi ve halkı için mücadele eden baha¬
dırlar,
Kurtka gibi akıllı, Gülbarşın gibi iyi huylu, Kız
Jibek
gibi sevimli, halkın bağrından doğan en mükem¬
mel şekilde ortaya konan güzeller alayı teşkil edilip
herbiri kendisine özgü hareketleriyle halk arasında
yürüdüğü takdirde bayramın bir başka türlü güzelle¬
şeceği mutlaktır.

Ya halk hafızasında korunan hatipler ve önderler?!
Jiyrenşe ve Karaşaş, Bala Omar ve Kız kımka, Kazses-
li Kazıbekler
hünerli söz ince fikir yarışını daha da
renklendirmiş olsa
"nur üstüne nur yağmaz mı?!"


Bir yerde Âset ile Kempirbay karşılaşsa, bir başka
tarafta
Bala Kenen ve Kız Şöliypa kapışsa, bir başka
zamanda Rayhan ve Yesenkul aüşarak sey.•edenleri
mutlu etse! Bunların hepsi de şüphesiz ilginç ve güzel
olacaktır. Ayrıca at yarışı,
"kız kuwuw", "tene aluw",
"jambı atuw"
oyunları, güreş müsabakaları, güç dene
me, çeşitli hüner gösterileri nasıl bir kenarda bırakıla¬
bilir?...

Ayrıca bu günde voleybol, basketbol, satranç, "to-
ğız kumalak" *, dama ve futbol oyuncuları ile seyirci¬
ler bir araya geleceklerdir. Ayrıca el sanatları üstadla-
rmın eserleri sergilense, çocuk resim yarışmaları, ye¬
mek pişirme müsabakaları yapılsa ve bütün bu faali¬
yetler halkı kucaklaşa iyi olmaz mı? Elbette iyi olur.
Bütün bu faaliyetlerin organize edilebilmesi organi¬
zasyon komitesinin elindedir. Bu sebeple komitenin
bizzat halkla istişare ederek ortaklaşa çalışması en iyi
çözüm yoludur.

Ulusun Ulu Günü "Nevruz" bayramlarınız kutlu
olsun!